COP16 çözümsüz kaldı, ama gelişme var: Şirketler artık dijital gen arşivinden faydalanmak için para ödemek zorunda

180 ülkeden diplomatın katıldığı ve iki hafta süren COP16 görüşmelerinde bir sonuca varılamadı. Ancak dijital gen arşivinden faydalanan şirketlerin, biyoçeşitliliği korumak için oluşturulan fon için ödeme yapması kararı alındı.

Çevre 3 Kasım 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı
Fotoğraf: Juancho Torres - Anadolu Ajansı

Yaklaşık 180 ülkeden diplomat iki haftadır Kolombiya’nın Cali kentinde süren biyoçeşitlilik zirvesi COP16’da doğadan elde edilen gelirin bir kısmının doğayı küresel koruma çabalarına aktarma konusunda anlaştı. Böylece zirve hiç olmazsa bir uzlaşıyla son bulmuş oldu. COP16’ya katılan delegelere göre yapılan anlaşma kritik bir atılım. Ancak 2022’de Montreal’deki zirvede alınan kararların nasıl uygulanacağına dair görüşmeler sonuçsuz kaldı. 

Anlaşmaya göre genetik bilgileri içeren veri tabanlarından kazanç sağlayan şirketlerin biyoçeşitliliği koruma fonuna ödeme yapması gerekecek. Bilimsel ilerlemeler sayesinde genetik materyalin diziliminin haritasını çıkarmak artık çok daha kolay ve ucuz. Bu da ilaç, kozmetik, biyoteknoloji gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin bu verileri analiz ederek yeni ürünler geliştirmesine olanak tanıyor. Yani bu şirketler de biyoçeşitliliğin sürdürülmesinden fayda sağlıyor.

Mikrobiyal ve hücresel biyoçeşitlilik çalışan Alman araştırma enstitüsü Leibniz Enstitüsü yetkilisi Amber Scholz biyoçeşitliliği koruma çalışmalarını daha çok hükümetler ve hayırseverlerin finanse ettiğini söylüyor. Ama artık bu katara biyoçeşitlilikten kâr elde eden şirketler de katılıyor. Sonuç bildirgesinde fonun “gönüllülük esasına dayandığı” ama şirketlerin “katkıda bulunmasının şart olduğu” vurgulandı.

Anlaşmada ne kadar ödeme yapılacağına dair ayrıntılar da var. Bu şirketlerin kârlarının yüzde biri ya da gelirlerinin yüzde 0,1’i referans noktası olarak belirlendi. Ayrıca hükümetler şirketleri katkıda bulunmaya zorlayacak hukuki tedbirleri almaya davet ediliyor. Anlaşmanın düzenlenmesinde rol oynayan yetkililer, bu sayede fona yılda bir milyar dolar toplanabileceğini düşünüyor. Bu fonun yarısının biyoçeşitliliğin koruyucuları olarak kabul gören yerli halklara verilmesi planlanıyor. Ancak ülkeler bu konuda esneklik payı bıraktı.

Zengin ülkeler fona bağış yapmıyor, ‘borç’ veriyor

Delegeler cumartesi günü bir bir ülkeyi terk etmeye başlayınca toplantı için yeterli sayı sağlanamadığı için görüşmeler aniden sonlandı. Montreal’deki COP15’te belirlenen bir hedef olan 2030 yılına kadar yılda 200 milyar doların biyoçeşitlilik için toplanıp kullanılmasının nasıl sağlanacağı gibi gündem maddeleri çözümsüz kaldı. Bu da çevreci grupların Montreal’deki anlaşmayı “kağıt üstünde kalmış sözler” olarak yorumlamasına neden oldu. Yetkililer müzakerelerin ileri bir tarihte yeniden başlayacağını söylüyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, çarşamba günü Cali’ye ziyareti sırasında “Gezegenimizin biyoçeşitliliği ve bizim hayatta kalma olasılığımız tehlikede. Kaybedecek bir dakikamız bile yok” dedi. Ne var ki iki haftadır bağışçı ülkelerle ekonomisi fakir ama biyoçeşitlilik açısından zengin ülkeler arasında güven bağı bir türlü oluşmadı. Tansiyonun yükselme sebebi bağış alan ülkelerin harcamalar konusunda daha bağımsız hareket edebileceği yeni bir fonun oluşturulup oluşturulmaması üstüneydi. Bağışçı ülkeler yeni masraflar çıkarılmasının para israfı olacağını ve fonların kötüye kullanılabileceğini söyledi.

Fotoğraf: AA

Nihayetinde anlaşmazlığı çözemeden delegeler ülkeyi terk etmeye başladı. Kolombiya Çevre Bakanı ve görüşmelere başkanlık eden Susana Muhamad “Jeopolitik gerilim çok yüksek. Öbür yandan çok zorlu kararlar vardı ve taraflar bunları alabildi” dedi.

Çevreci Campaign for Nature grubunun finans sorumlusu Mark Opel zengin ülkelerin ve kalkınma bankalarının biyoçeşitlilik fonlarına verdiği paraları daha çok borç şeklinde sağlamaya başladığını söyledi. Eğer sorun bir çözüme ulaştırılamazsa gelişmekte olan ülkeler zengin ülkelerin yarattığı iklim krizinin ceremesini çekerken üstüne bir de bu kredilere bel bağlamak zorunda kalacak. Sierra Leone Çevre Bakanı Jiwoh Abdulai mevcut durumu birinin arabasını harap edip üstüne kredi vermeyi teklif etmeye benzetiyor.

Zirvede en dikkat çeken konulardan: Dijital gen arşivi

Dünyanın dört bir yanında araştırmacılar çeşitli araştırmalarda genetik bilgileri veri tabanlarına aktarıyor. Bu sayede herkesin kolayca ulaşabileceği küresel bir genetik arşiv oluşturuluyor. Şimdiye kadar ürünlerini geliştirmek isteyen şirketler bu veri tabanlarını ücretsiz kullanıyordu. Bazı ülkeler ve çevreciler bu yaklaşımı biyokorsanlık olarak yorumluyor.

2022’deki Montreal zirvesinde ülkeler biyoçeşitliliği koruma çalışmalarını finanse etmek için dijitalde saklanan bu bilgilerin kullanımı için para toplanabileceği bir araç oluşturmayı kabul etmişti. Cali’deki görüşmelerde bunun nasıl yapılacağı konuşuldu.

Görüşmeler sırasında Uluslararası İlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu vergi bazlı tedbirlerin inovasyonu önleyebileceğini ve araştırmaları geciktirebileceği uyarısı yaptı. Federasyonun genel başkanı David Reddy alınan kararın “COP16’nın amaçlanan faydaları ile toplum ve bilim için yaratma arzusu arasında doğru dengenin kurulamadığını” söyledi.

Fotoğraf: AA

Cali’deki çevreciler ise genetik sektörünün kârına dikkat çekti. Nihayetinde aynı şirketler ilaçlarını piyasaya yüksek fiyattan sürerken aynı “toplum yararı”nı dikkate almıyor. Anlaşmaya göre zaten akademik ve kamu araştırma kurumlarının fona katkıda bulunması beklenmiyor.

Biyoçeşitlilik zirvesinde en büyük katılım

Yetkililer yaklaşık 14 bin delegenin katıldığı görüşmelerin biyoçeşitlilik kapsamındaki en büyük zirve olduğunu söylüyor. Görüşmelere sadece diplomatlar değil, çevreci gruplar, işletmeler, yerli örgütler ve akademik kurumların temsilcileri de katıldı.

Büyük küçük koruma grupları zaten bu görüşmelere yıllardır katılıyor, iş dünyası ise ilk kez varlığını bu kadar hissettirdi. Katılımcılardan çoğu anlaşmalarda kendi şirketlerine zarar verebilecek kararların alınmaması için lobi faaliyetleri yürüten şirketlerdi. Bazılarıysa gerçekten de özel sektörün doğaya verdiği zararın hesaba katılması ve bu zararın en aza indirilmesi için çaba harcıyordu.

Biyoçeşitliliğin azalmasıyla mücadelede yolu belirleyecek COP16 başladıBiyoçeşitliliğin azalmasıyla mücadelede yolu belirleyecek COP16 başladı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.