Dünyanın en eski batığı görüntülendi. Yakında Kemer’de sergilenecek
Antalya'daki yunus parkında peş peşe ölen yunus ve fokun ardından açıklama yapan Yunuslara Özgürlük Platformu, bu parkların kapatılması gerektiğini belirtti. HAKİM avukatı Karataş ise kapanmalar beklenmeden hayvanların rehabilite edilmesi gerektiğini söyledi.
Antalya’da Tarım ve Orman Bakanlığı denetimindeki ‘Waterhill’ gösteri merkezinde art arda yunus ve fok öldü. Yunuslara Özgürlük Platformu yaptığı açıklamada ölen canlıların nekropsi raporunun açıklanmasını istedi. Yaklaşık 2 yılda Marmaris’te de 5 yunusun öldüğü ve bu ölümlerin geçiştirildiğini belirten platform sözcüsü Öykü Yağcı, tesis sahiplerine yaptırım uygulanmadığını ve hayvanların da koruma altına alınmadığını belirtti. Ölümlerin devam ettiğini ifade eden Yağcı, “2010’dan beri yunus ve fok ölümleri geçiştirilerek, hayvan hapishanelerine cüzi ve göstermelik para cezaları dışında yaptırım uygulanmamış. Belgeleriyle kanıtladığımız, yasa dışı esaret altında yunus üretimine dahi göz yumulmuş, esaret merkezlerine 10 yıl daha izin verilmiştir” dedi.
2010 yılında Fethiye’de, 2013 yılında Kaş’ta uzun süreli, eş zamanlı ve kitlesel mücadelelerle, 2 yunus parkının kapatıldığını söyleyen Öykü Yağcı, “İzmir ve İstanbul Tuzla’da yine çabalarımızla engellenmiş olsa da Türkiye’de hala İstanbul, Kuşadası, Bodrum ve Antalya’nın farklı ilçelerinde birden fazla olmak üzere çok sayıda yunus parkı var” dedi ve sanılanın aksine, Hayvanları Koruma Kanunu’nda 2021 yılında yapılan değişiklikle yunus parklarının kapatılmadığını aktardı. “Bakanlık, yunus parklarına çalışmaları için 10 yıllık süre tanıdı. Yeni yunus alınmaması, üretim yaptırılmaması yönünde sözde bir yaptırım getirdi” diyen Yağcı, yaşananları Marmaris soruşturma dosyasında yasal olarak belgelediklerini de sözlerine ekledi.
“Bakanlık denetim ekibi tarafından tutulan belgelerde, Türkiye kara sularında yunus avı yasak olmasına rağmen hayvanların menşelerinin dahi sorulmadığını, üretim yasak olmasına rağmen tesiste gebe yunusların bulunduğunu gördük” diyen Yağcı, ölen yunusların hasta olduğunu ve çok sayıda antibiyotiğe maruz kaldıklarını ancak buna rağmen gözle muayene sonrası yunus parkına bırakıldıklarını da belgelediklerini söyledi.
‘Tüm yunus parklarında durum aynı’
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden (HAKİM) Avukat Hacer Gizem Karataş ise Hayvanları Koruma Kanunu’nda 2021 yılında yapılan değişiklikle yunus parklarının kapatılmadığını, kapatılmaları için 10 yıllık süre verildiğini söyledi. Karataş, bu süreçte yunus parklarının yeni bir hayvanı hapsedemeyeceği veya yunusları zorlayarak üretmeyeceğine dair, yalnızca kağıt üzerinde kalan bir düzenleme yapıldığını bildirdi. ‘Kapasite artırımı’ gerçekleştirenlerin 25 bin TL ile cezalandırılacağının düzenlendiğini belirten Karataş, “Bu miktarlar hayvanları zorla gösteri yapmaya ve rehabilitasyon yalanı ile otizmli, down sendromlu çocukların ailelerini dolandırarak ciddi miktarda para kazanan bu işletmeler için komik rakamlar” dedi.
Avukat Karataş, Marmaris’teki yunus parkı için Yunuslara Özgürlük Platformu ile gerçekleştirdikleri suç duyurusu neticesinde, etkin bir denetim yapılması bir yana, tesisteki hasta hayvanlar görülmesine rağmen hastalıklarının sebeplerinin dahi sorulmadığını söyledi. Karataş, “Bu hayvanlar öldükten sonra hiçbir denetim gerçekleştirilmediği, hayvanların nereden geldiğine dair kaydının dahi tutmadığı ortaya çıkmıştı. Tüm yunus parklarında aynı durumun geçerli olduğunu biliyoruz. Eğer Türkiye’de bir rehabilitasyon merkezi açılarak tüm yunus parkları tamamen kapatılsaydı, yunuslar ömürlerini istismar edilmeden, gösterilere zorlanmadan tamamlayacak ve belki özgürlüklerine yeniden kavuşacaktı. Derhal bir rehabilitasyon merkezi için çalışmalara başlanmalı ve yunus parklarının tamamen kapatılması için beklenmemeli. Aksi takdirde çok daha fazla hayvanı kaybedeceğiz” diye konuştu.