Nefes nefese yarışı Avusturya kazandı: İşte Türkiye’nin muhtemel rakibi
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş devam ederken Fransa da dikkatleri üzerine çekecek çıkışlar yapmaya devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Kırım yeniden Ukrayna toprağı olmadan kalıcı barışın mümkün olmadığını" söyledi.
Son zamanlarda Ukrayna’ya asker gönderme konusundaki ısrar ve çabasıyla gündeme gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu kez de yüzünü Rusya’nın 2014 yılında önce işgal sonra ilhak ettiği Kırım’a çevirdi. Macron, Rusya’nın son zamanlardaki en kritik iki kırmızı çizgisinden biri olan Kırım’ın geri alınmasını istedi. Zaten bir önceki Ukrayna’ya asker gönderme talebi de Rusya’nın diğer kırmızı çizgisiydi. Macron Kırım’a dair düşüncelerini ülkesinde yayın yapan TF2 ve France 2 kanallarına verdiği röportajda dile getirdi.
Ülkesinin Ukrayna’ya asker göndermesi gerektiğini ifade eden, Kırım’ın Rusya’dan geri alınmasını gündeme getiren Macron “Rusya’ya savaş açmadıklarını” iddia ederek “Sadece Ukrayna’ya destek oluyoruz” dedi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş başlamadan hemen önce yaşanan gerilimde Moskova’nın yolunu tutarak arabuluculuk rolüne uygun olduklarını ispat peşindeydi. Arabuluculuk masasında aradığını bulamayan Macron şimdiyse Rusya’yı direkt olarak “hasım” ilan ettiği bir açıklamada bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı şöyle dedi: “Elbette bugün Rusya bir hasımdır. Kremlin rejimi bir hasımdır. Rusya’yı kontrol altına almak için her şeyi yapıyoruz. Çünkü size çok basit şekilde söyleyeyim, egemenlik olmazsa, Kırım dahil Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırlarına dönüş olmazsa, kalıcı barış olmaz.”
Macron’un savaşa bu denli müdahil olma çabalarına Kremlin de kayıtsız kalamadı. Kremlin Sözcüsü Peskov, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Rusya’yı düşman olarak nitelediği sözlerini verdiği yanıtta, Paris’in Ukrayna’daki çatışmaya müdahalesini artırmaktan kaçınmayacağını söyledi:
‘Sayın Macron’un bu açıklamalarını okuyoruz. Evet, Fransa için Rusya’nın düşman olduğu çok açık. Zira Fransa halihazırda Ukrayna’daki çatışmaya dahil olmuş durumda. Dolaylı olarak bu çatışmaya müdahil olmalarına ve Macron’un açıklamalarına bakılırsa müdahil olma derecesini arttırmaktan da kaçınmıyor.’
Şubat ayı sonunda Macron, NATO birliklerinin Ukrayna’ya konuşlandırılması ihtimalinin “dışlanamayacağını” söylemişti. Macron’un bu açıklaması NATO’da ters tepmiş Fransa Cumhurbaşkanı da bu konuda adeta yalnız kalmıştı. Bu yalnız bırakılmışlık hissinden olsa gerek Macron Kırım’ı gündeme getirdiği röportajında Ukrayna’ya asker gönderme konusuyla ilgili soruyu pas geçti.
ABD, Almanya ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda NATO ülkesi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Ukrayna için hiçbir seçeneğin dışlanmaması gerektiğini” söylemesinin ardından, ülkeye asker göndermeyi düşünmediklerini açıklamıştı. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Savunma Bakanı Boris Pistorius, Berlin’in Ukrayna’ya askeri personel göndermeyeceğini ve ek olarak diğer NATO üyelerinin de bunu yapmayacağını dile getirmişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de İttifak’ın Ukrayna’ya asker gönderme niyetinde olmadığını doğrulayarak Macron’a “bu tür konularda” İttifak’ın üyelerine danışması gerektiğini hatırlatmıştı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de NATO birliklerinin Ukrayna’ya gitmemesi gerektiğini, böyle bir şeyin 3. Dünya Savaşı’nı çıkarma riski olacağını söylemişti. Tajani, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme ihtimalini dile getirmesine ilişkin “Ben NATO’nun Ukrayna’ya girmemesi gerektiğini düşünüyorum. Umarım böyle bir şey olmaz. Oraya gitmek ve Rusya ile savaşa girmek Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkması riski anlamına gelir” demişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Avrupa Birliği’nin devreye girmesinin savaştaki değiştirmeyeceğini, sadece Ukraynalılar için daha ağır sonuçlara yol açacağını söylemişti. Putin, Paris’in Kiev’i destekleme konusunda kırmızı çizgileri olmadığına ilişkin sözlerine cevaben, Rusya’nın da bu tür bir yaklaşıma sahip devletlere karşı herhangi bir kırmızı çizgisi olmayacağının altını çizmişti.