Washington Post: Kimse 2024 ABD seçimlerini dört gözle beklemiyor
Aralarında The Wall Street Journal'ın muhabiri Gershkovich'in de olduğu Rusya ve ona yakın ülkelerde tutulan 13 rehineye karşılık çeşitli Batı ülkelerinden 10 rehine MİT aracılığıyla Ankara'da değiş-tokuş edildi. Biden, Erdoğan'ı arayıp teşekkür etti
Bütün dünya dün, casus filmlerini aratmayan müthiş bir ‘rehine takası’ olayına tanık oldu. Takas, Türkiye’de Ankara’da gerçekleşti, soğuk savaşın bitmesinden beri yaşanan en büyük toplu ‘esir değiş tokuşu’nun nihai aracısı Milli İstihbarat Teşkilatı MİT’ti. 7 ülkenin dahil olduğu takasta toplam 26 kişi ‘el değiştirdi.’ Bu 26 kişiden 10’u (ki ikisi çocuk bunların) Ankara Esenboğa Havaalanından Rusya’ya gitti, 13’ü Almanya’ya, 3’ü ise Amerika’ya.
Yani, Batı ülkeleri ikisi çocuk 10 kişiyi verdi; karşılığında Rusya ve Belarus’tan 16 kişiyi aldı. Ama bu değiş tokuşta adı en çok konuşulan ve konuşulacak üç isim var. Bunlardan ikisi Amerikalı, biri Rus. Amerikalılar, geçen yılın Mart ayından beri Rusya’da hapiste tutulan The Wall Street Journal gazetesinin muhabiri Evan Gerşkoviç ile eski bir Deniz Piyadesi olan, daha sonra ‘Güvenlik işi’ yaptığı söylenen Paul Whelan. Rus olan ise, 2019 yılında Almanya’nın başkenti Berlin’de bir parkta bir Çeçen ayrılıkçıyı öldüren, Rus gizli servisinin tetikçilerinden biri olan Vadim Krasikov.
Bu dev esir takası için pazarlıklar aslında uzun zamandan beri devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘Tam bir vatansever’ diyerek pek çok kez kamuoyunda da övdüğü Vadim Krasikov burada kilit isim. Çünkü Rusya onu geri almayı çok istiyordu. Nitekim dün Krasikov ülkesine dönünce Putin onu havaalanında uçağın merdiveninde karşıladı ve sarıldı, onu bir kez daha övgülere boğdu.
The Wall Street Journal’ın muhabiriyken casuslukla suçlanıp Rusya’da gizli bir cezaevine gönderilen, Temmuz ayında da gizlice ve hızla yargılanıp casusluktan 16 yıl hapse mahkum edilen Evan Gerşkoviç ise Amerika açısından çok önemliydi; çünkü gazetesi onun için 16 aydır kampanya yürütüyordu, onun serbest kalması meselesi Amerikan iç politikasının unsurlarından biri olmuş, mesela başkan adayı Donald Trump daha yakın zaman önce, ‘Ben seçilirsem Putin onu ben daha göreve başlamadan bir dostluk göstergesi olarak serbest bırakacak’ demişti. Ama Gerşkoviç, devreye bizzat Başkan Joe Biden’ın da girdiği pazarlıklar sonucu seçimden aylar önce serbest bırakıldı. Nitekim ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris onu uçağın merdivenlerinde karşıladı ve sarıldı. Joe Biden bu pazarlıkta çok aktifti, nitekim esir değiş tokuşunun Ankara’da sorunsuz tamamlanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı ve ona bu değiş tokuşta Türkiye’nin katkıları nedeniyle teşekkür etti.
Fakat konu, ABD ile Rusya arasında bir konu değildi. Yoksa bu iki ülkenin gizli servisleri zaten yıllardır esir takası için konuşuyordu. Ama mesele daha büyüktü, Rusya, başka ülkelerde tutulan isimleri, en çok da Almanya’da hapis cezasını çekmekte olan Vadim Krasikov’u istiyordu. O yüzden Slovenya’dan Almanya’ya, Norveç’ten Polonya’ya ve Belarus’a pek çok ülkenin dahil olduğu, zaman zaman bu ülke liderlerinin aralarında konuşmalarını gerektiren sıkı pazarlıklar oldu. Örneğin Başkan Biden birkaç kez Almanya Başbakanı Olaf Scholtz ile görüştü, son olarak Slovenya Cumhurbaşkanına telefon etti.
Bütün bu çok taraflı pazarlıkların içinde Ankara’nın rolü de büyük oldu. Son aşamada taraflar Milli İstihbarat Teşkilatı’nı herkes açısından ‘güvenilir’ buldu ve arabuluculuğun son aşaması Ankara’da yaşandı. Ardından da bütün bu ülkelerdeki, hukuki statüleri ‘mahkum’ bile olsa neredeyse tamamı ‘rehine’ pozisyonunda olan 26 kişi uçaklarla Ankara’ya, Esenboğa Havaalanına geldi, burada değiş tokuşu MİT yaptı. Yani tek tek isimleri MİT teslim aldı, onların kimliklerini doğruladı, onları kapsamlı bir sağlık muayenesinden geçirdi, sonra da öteki tarafa teslim etti.
Tabii 26 kişinin değiş tokuş edildiği, soğuk savaşın bitmesinden beri taraflar arasındaki en büyük insan takasını sadece üç isme indirgemek doğru değil. Ama bu işin öyküsü çok karmaşık ve uzun. Ayrıca gerçekten de pazarlıkların merkezinde bu üç isim var.
Takas edilenlerden ikisi çocuk 10 kişi Ankara Esenboğa Havaalanında MİT kontrolünden ve diğer sağlık kontrollerinden sonra Rusya’ya uçtu dün; 13’ü Almanya’ya, üçü ise ABD’ye. Rehine takasında belki Rusya ve Belarus bir taraftaydı; ABD, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç diğer tarafta. MİT taraflar arasında mekik dokudu, derken bütün taraflar Ankara’ya geldi, MİT külliyesinde pazarlıklar devam etti ve sonunda bütün tarafların güvenini elde eden MİT’in aracılığı kabul edildi. Tarihi takas dün Esenboğa’da büyük bir gizlilik ve olağanüstü güvenlik altında yapıldı.
Rehinelerin tamamı yedi farklı ülkeden Ankara’ya ulaştırıldı. Gelen her rehineyi önce MİT teslim aldı, bir yandan kimlik doğrulamaları yapıldı, bir yandan da rehineler havaalanına getirilen sağlık ekiplerince kapsamlı kontrolden geçirildi. Nihai doğrulama ve alınacak rehinelerle verileceklerin hepsinin Ankara’da toplanmasının ardından yine MİT rehinelerin değiş tokuşunu yaptı.
Esenboğa’da üç uçak bekliyordu. Biri ikisi çocuk 10 rehineyi alıp Rusya’ya uçtu, bir diğeri 13 kişiyi alı Almanya’ya ve sonuncusu da üç rehineyi alıp ABD’ye gitti. Hepsi için nihai onayı MİT verdi. Bugünkü esir takasında herhangi bir para alışverişi yapılmadı. Tarihteki en büyük ve belki de en karmaşık takaslardan biriydi bu ama taraflardan hiçbiri mahkumlar dışında taviz vermedi.
ABD Başkanı Joe Biden takası “diplomasi başarısı” olarak niteleyerek “Dünyanın dört bir yanında haksız yere tutuklanan ya da rehin alınan her Amerikalı ailesiyle yeniden buluşana kadar çalışmayı bırakmayacağım” dedi. Açıklamada müzakerelerde rol oynayan ülkelere teşekkür ederken Türkiye’yi de saysa da sona koydu. Yazılı açıklamanın devamı şu şekildeydi:
“Rusya’da haksız yere hapsedilen üç Amerikan vatandaşı ve bir yeşil kart sahibi nihayet evine dönüyor: Paul Whelan, Evan Gershkovich, Alsu Kurmasheva ve Vladimir Kara-Murza.
Özgürlüklerine kavuşmalarını sağlayan şey diplomasinin başarısıydı. Rusya’nın serbest bırakması amacıyla 16 kişi için müzakereler yaptık. Bunlar arasında beş Alman ve kendi ülkelerinde siyasi mahkum olan yedi Rus vatandaşı vardı. Bu kadın ve erkeklerin bazıları yıllardır hapis tutuluyordu. Hepsi hayal edilemez acılar yaşadı, belirsizlikler gördü. Bugün onların ıstırabı sona erdi.
Bu sonucu elde etmek için zorlu, karmaşık müzakerelerde yanımızda duran müttefiklerimize -Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç ve Türkiye dahil- minnettarım. Bu, dünyada güvenebileceğimiz ve sırtımızı yaslayabileceğimiz dostlara sahip olmanın neden önemli olduğunu gösteren somut bir örnek. Müttefiklerimiz Amerika’yı daha güvende kılıyor.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, mahkumları taşıyan uçağın indiği Vnukovo Havaalanı’na gelerek takas edilen Rusya vatandaşlarını uçağın merdiveninde karşıladı. Evlerine dönen vatandaşlarını tebrik eden Putin, onları bir gün bile unutmadıklarını söyledi.
“#Putin” hugs his hitman Vadim #Krasikov freed from German prison in recent swap#Russia pic.twitter.com/kshciCnl0l
— Jaanika Merilo (@jaanikamerilo) August 1, 2024
Esir takası sonrası Kremlin, böyle bir kararı Rus esirlerin evlerine dönebilmeleri için aldıklarını ve takasa destek veren ülkelere minnettar olduklarını söylemişti.
Rusya’yı yakından takip edenler, bir süreden beri böyle bir takastan şüpheleniyordu. Onlara göre ortada bazı ‘kanıtlar’ bile vardı.
Peki neydi bu kanıtlar? Bir tablo çizebilmek için son bir hafta ülkede neler yaşandığını hatırlamak gerekiyor. Pazar gününden beri Rusya genelindeki gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerindeki bazı yüksek profilli siyasi mahkumların ortadan kaybolduğuna dair haberler çıkmaya başladı. Rus cezaevi yetkilileri söz konusu mahkumların nereye nakledildiği konusunda avukatlara ve yakınlarına pek bilgi vermedi. Bu da endişelerin artmasına neden oldu. Ortadan kaybolan mahkumların isim listesi çarşamba günü öğleden sonra ortaya çıktı.
Listede Yaşin, insan hakları örgütü Memorial’ın kurucularından Oleg Orlov, sanatçı Sasha Skoçilenko ve bu yılın başlarında ölen muhalif siyasetçi Aleksey Navalni’nin çalışanlarından Ksenia Fadeyeva ve Lilia Çanşeva’nın da isimleri vardı. Çifte vatandaşlığa sahip, Kremlin’i eleştirmesiyle ünlü Rus-İngiliz muhalif Vladimir Kara-Murza ile Rus Alman Kevin Lik’in akıbeti yine aynı şekilde belirsizdi.
Rusya’da kaybolan mahkumlar tartışması devam ederken Belarus’ta idama mahkum edilen Rico Krieger’in cezasının birdenbire ömür boyu hapse çevrilmesi Belarus’un da olası bir esir takası alışverişine dahil olması ihtimalini doğurmuştu.
Slovenya’da da bir Rus çift casusluktan suçlu bulunarak sınır dışı edilmesine karar verilmişti. Dikkat çeken bir diğer olay ise Amerikan hapishanelerinde tutulan ve çoğu Rus hükümetiyle bağlantılı olan yüksek profilli Rus mahkumların ABD’nin federal mahkum veri tabanından çıkarılmasıydı.
Bu kişiler arasında kara para aklama suçundan hapis yatan Maksim Marşenko, teknoloji kaçakçılığından suçlu bulunan Vadim Konoşenok, güvenlik dolandırıcılığından hapis yatan iş insanı Vladislav Klyuşin, kredi kartı verilerini çalmak için sunuculara sızmaktan suçlu bulunan Roman Seleznev ve kara para aklama suçundan hapis yatan Aleksander Vinnik de vardı.
Kremlin yanlısı analist Sergey Markov Telegram’daki paylaşımında takasa ABD, Almanya, Belarus ve Slovenya’nın dahil olacağını iddia etmişti. Slovenya’da yayın yapan N1 adlı internet sitesi de benzer bir bilgi paylaştı. Böyle bir durumda takas coğrafi kapsamı ve Batı ile eşzamanlı olarak takas edilen siyasi mahkum sayısı bakımından benzersiz. Rusya uzmanlarından Eva Merkaçeva salı günü “Rusya’nın modern tarihinde daha önce hiç böyle bir şey yaşanmadı” diye yazmıştı.
Rus medyası serbest bırakılan mahkumların uçaktaki görüntülerini yayınladı.
Basına yansıyan haberlerde Türkiye’nin adı hiç geçmemiş olsa da Rusya ve ABD bu büyük takası Ankara’da gerçekleştirdi. CIA Direktörü William Burns geçen hafta Türkiye’ye gelerek MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüşmüş, takasın nasıl gerçekleşeceğine son şeklini vermişti. Ayrıca adından hiç bahsedilmeyen Polonya ve Norveç de işin içindeydi. Daha önce de Rusya ve Ukrayna arasındaki kritik esir takası yine Ankara’da gerçekleşmişti.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un sözcüsü Steffen Hebestreit, anaşmanın “ABD ve Avrupalı ortaklarla yakın ve güvene dayalı işbirliği içinde” gerçekleştirildiğini söyledi. Hebestreit, Krieger dahil 16 kişinin serbest bırakılması için Vadim Krasikov’u serbest bırakma kararını alırken “işi hafifsemediklerini” de söyledi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ölmeseydi Rus muhalif Aleksey Navalni’nin serbest bırakılmasını da içeren bir anlaşma üstünde çalıştıklarını da itiraf etti. Sullivan “Ne yazık ki Navalni öldü” dedi.
ABD-Rusya, Rusya-Almanya ya da Almanya-Belarus arasında yapılacak bir esir takası Rusya’nın Ukrayna savaşından beri ilişkilerinin kopuk olduğu Batı ile beklenmedik koordinasyonunu gösterecek. Ayrıca böyle bir adım sadece Putin’in değil, inişli çıkışlı ve epey bölünmüş bir havada geçen Amerikan seçimleri öncesi Demokratların hanesine artı olarak dönecek. Bunun bir ilginç tarafı da Demokratların Ukrayna savaşında Kiev’in yanında yer alıyor olması. Cumhuriyetçiler ise Rusya’nın işine yarayacak şekilde savaşın sona erdirilmesini istiyor. Öyleyse Putin neden böyle bir takasın gerçekleştirilmesine sıcak bakıyor olabilir?
Bunun için Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın esir takası konusuna nasıl baktığını, hangi vaatlerde bulunduğuna bakmak gerekiyor. Trump Gerşkoviç’in serbest bırakılması için planları olduğunu defalarca söylediği gibi mayıs ayındaki açıklamasında “Putin başkası için değil, benim için esirleri serbest bırakacak ve BİZ BUNA KARŞILIK HİÇBİR ŞEY VERMEYECEĞİZ” demişti. Siyasi analist Tatiana Stanovaya Politico’ya konuşarak “Putin de seçim öncesi bir anlaşmayla ilgileniyordu. Aksi takdirde seçim sonrası birçok ülkenin dahil olacağı ve çok titizlikle ilerletilecek bir takas söz konusu olabilir” dedi. Ayrıca Trump’ın dediği gibi Rusya’nın karşılığında hiçbir şey almayacağı bir teklif o kadar da iyi sayılmaz.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social’daki açıklamasında esir takasına ateş püskürerek, “Rusya ile esir takasının detaylarını ne zaman açıklayacaklar? Onların mahkumlarına karşı biz kaç kişi aldık? Onlara bir de para ödedik mi? Bizim ‘müzakerecilerimiz’ daima bizim için utanç kaynağıdır! Birçok rehineyi geri alıp diğer ülkelere karşılığında HİÇBİR ŞEY vermedim, nakit ise asla!” dedi.