Bunu da yaşamadık demeyiz: Tarihi hazinede ‘uzay’ kalıntıları, Nazilerin gizli mirası
Bunu da yaşamadık demeyiz: Dünyanın ‘en çirkin’ köpeği, yılanlı intikam vakası…
İngiltere'de çevreciler tarafından boyanan jetlerden çatılarına uzay atığı düşünce NASA'ya dava açan aileye, K-Pop dinlediği için idam edilen Kuzey Koreliden dünyanın 'en çirkin' köpeğine son günlerin en tuhaf haberlerini sizler için derledik.
Bir “Bunu da yaşamadık demeyiz” bültenimizle daha karşınızdayız. Birbirinden tuhaf haberleri derlediğimiz bültenimizde; K-Pop dinlediği için idam edilen Kuzey Koreliden kendisini ısıran zehirli yılanı iki kez ısırıp öldüren Hindistanlıya, Paris’te koşu yaparken kurtların saldırısına uğrayan kadından kendisine vuran bakıcıyı ezen file kadar birbirinden ilginç 10 gelişmeyi bir araya getirip beğeninize sunuyoruz.
Çevreciler iki özel jeti turuncuya boyadı
Londra’daki Stansted Havalimanı’ndaki bu olay çevre aktivistleri Just Stop Oil tarafından organize edildi. Aktivistler 2030’a kadar fosil yakıt kullanımının yasaklanması talebiyle sabahın erken saatlerinde havalimanının tel örgülerini keserek özel jetlerin olduğu alana girdi. Bu alanda iki özel jeti turuncu boyayla işaretlediler. Eylemciler bu anı kayda alarak dünya nüfusunun büyük bir kısmının hiç uçağa binmediğini, havacılık emisyonlarının büyük bir kısmının ise küçük bir kesim tarafından üretildiğini vurguladı.
Fotoğraf: AA
Bir özel jetin neden olduğu emisyonun taşınan yolcu sayısı çok az olduğu için bir ticari uçuşa göre 14 kat daha yüksek olduğu belirtildi. Bir Avrupa Birliği vatandaşının yıllık emisyonunun tek bir özel jet uçuşunun ürettiği emisyondan daha az olduğuna dikkat çekildi. Just Stop Oil sözcüsü İngiltere’deki 4 Temmuz seçimlerinden sonra yeni hükümetin fosil yakıt kullanımını 2030’da yasaklayan yasal bir anlaşmaya imza atması gerektiğini savundu.
Evlerinin çatısına uzay atığı düşen aile NASA’dan davacı
ABD’nin Florida eyaletindeki Naples şehrinde yaşayan Otero ailesi evlerinin çatısına uzaydan düşen bir enkaz parçasıyla şaşkına döndü. 8 Mart 2024’te Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan 2021 yılında gönderilen bir kargonun parçası olan metal bir silindir levha ailenin evine çarptı. Bu olay evde delikler oluşmasına neden oldu, ancak şans eseri kimse yaralanmadı. Küçük oğulları Daniel’in olay sırasında evde olduğu, ancak deliğin oluştuğu yerden iki oda ötede bulunduğu belirtildi.
Otere ailesinin evinin çatısına düşen uzay atığı. / Fotoğraf: NASA
Otero ailesi NASA’ya 80 bin dolar tazminat talebiyle dava açtı. Aile yaşadıkları stres ve evde oluşan zarar nedeniyle tazminat talep ettiklerini belirtti. NASA enkazın uçuş destek ekipmanına ait olduğunu doğruladı. Yaklaşık 750 gram ağırlığında ve 10×4 santimetre boyutundaki cisim Kennedy Uzay Merkezi’nde analiz edildi ve atmosfere girdikten sonra yüzeye düşmeden önce parçalanması gereken parçanın sağlam kaldığı tespit edildi.
İngiliz gazetesi The Guardian’a konuşan ailenin avukatı Mica Nguyen Worthy bu olayın özel ve kamu sektöründeki uzay enkazına dair hukuki süreçler için emsal oluşturmasını amaçladıklarını ifade etti. NASA’nın savunma vermek için altı ay süresi bulunuyor.
Bu olay uzay çöplerinin artan tehdidini de gözler önüne seriyor. 1950’lerden bu yana uzay çöplerinin miktarı sürekli artıyor ve işlevsel uydular için tehdit oluşturuyor. Bilim insanları uzayda dolaşan nesneleri yakından izliyor, özellikle de insanlık açısından tehlike arz edenleri. Teksas Üniversitesi’nden Prof. Moriba Jah ve ekibi 2021 yılında uzayda 26 binin üzerinde obje takip ettiklerini açıklamıştı. Bu nesneler arasında akıllı telefon büyüklüğünde olanlar da var, uzay istasyonu büyüklüğünde olanlar da. Takip edilen nesnelerden 3 bin 500’ü işlevsel uydular iken geri kalanlar uzay çöpü olarak sınıflandırılıyor.
Kendisine şiddet uygulayan bakıcıyı ezen fil
Hindistan’ın Kerala eyaletindeki Idukki bölgesinde trajik bir olay yaşandı. Kallar bölgesinde bir fil bakıcısı 53 yaşındaki bir filin bacaklarına vurup komut verirken filin saldırısına uğradı. Bakıcı fili bağlamaya çalışırken filin üstüne bastığı, bakıcının ezilerek hayatını kaybettiği açıklandı. Bu anlar sosyal medyada da paylaşıldı ve geniş yankı uyandırdı.
🇮🇳🐘 | ⚠️ Un homme de 62 ans a été plaqué par un éléphant au Elephant Safari Center ‘Kerala Farm’ à Kallar, en Inde. Il tentait de faire s’asseoir l’éléphant pour qu’un touriste monte dessus. pic.twitter.com/MQB0IgGKbP
— 75 Secondes 🗞️ (@75secondes) June 23, 2024
Ölen bakıcının 62 yaşındaki M Balakrishnan olduğu bildirildi. Yerel basında yer alan haberlere göre bu trajik olay sonrasında fil safari parkıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Orman Bakanlığı parkın derhal kapatılmasını zorunlu kıldı.
Filin sahibi Kottayam ilçesine bağlı Erumeli sakini A H Jalaludin’di. Ancak filin ana bakıcısı Kanjirappally’nin yerlisi PK Raveendran’dı. Yetkililer fillerin güvenliğini ve refahını sağlamak ve fil safarileriyle ilgili olası düzenleme ihlallerini araştırmak için parkın kapatılmasının gerekli olduğunu belirtti.
Paris’te koşu yapan kadına kurtlar saldırdı
Fransız medyasına göre Paris yakınlarındaki Thoiry vahşi yaşam parkında koşu yaparken kurtların saldırısına uğrayan bir kadın yoğun bakımda. 36 yaşındaki kadın pazar günü erken saatlerde arabalar için ayrılmış olan ana safari bölgesine girdiğinde üç kutup kurdunun saldırısına uğradı. Kadının boynu, sırtı ve bir bacağı ciddi şekilde ısırıldı.
Kadının çığlıklarını duyan park görevlileri tarafından kurtarıldığı ve yakında bir hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Thoiry Paris’in yaklaşık 40 kilometre batısında ve Fransa’nın en popüler vahşi yaşam parklarından biri olarak biliniyor. Parkta yaklaşık 800 hayvan serbestçe dolaşabiliyor ve ziyaretçiler bu hayvanları korunaklı araçlardan izleyebiliyor.
France Info haber sitesine göre parkta kurt ve ayı barınaklarının yakınında elektrikli çit ve hendeklerle korunan bir konaklama alanı var. Kadının sadece araçların girebildiği safari bölgesine neden girdiği ise bilinmiyor. Le Parisien gazetesine konuşan bir polis kaynağı “Şu aşamada misafirin bir hata mı yaptığını yoksa yer yön gösteren tabelalarda mı sorun olduğunu bilmiyoruz” dedi.
Bir intikam vakası: Kendisini ısıran zehirli yılanı üç kez ısırarak öldürdü
Hindistan’ın Nawada kentinde demiryolu işçisi 35 yaşındaki Lohar kendisini ısıran zehirli yılanı ısırarak öldürdü. Olay çalıştığı demiryolu hattı projesindeki şantiyede uyurken oldu. Zehirli yılan tarafından ısırılan Lohar öfkeyle yılanı demir çubukla yakalayıp üç kez ısırarak öldürdü.
Indian Man Bites Snake to Death After Being Bitten
🐍Near the Indian city of Nawada, a man named Santosh Lohar was bitten by a snake while he was sleeping. In a remarkable act of self-defense, Santosh bit the snake three times, ultimately killing it, as reported by India Today.🐍… pic.twitter.com/S7M1qg230o— Russian Market (@runews) July 7, 2024
Olayın ardından demiryolu yetkilileri Lohar’ı yakındaki bir hastaneye götürdü. Lohar köyünde yılanın ısırığı zehirini etkisiz hale getirmek için yılanı üç kez ısırmanız gerektiği inancı olduğunu söyledi.
Hastaneden yapılan açıklamada tedavi altına alınan Lohar’ın hayati tehlikeyi atlattığı ve sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi.
Dokuz metrelik dev piton kadını yuttu
İngiliz The Sun gazetesinin haberine göre Endonezya’nın Güney Sulawesi eyaletindeki Siteba köyünde 36 yaşındaki Siriati hasta çocuğuna ilaç almak için evinden ayrıldıktan sonra kayboldu. Siriati’nin kocası Adiansa evden yaklaşık 500 metre ileride eşinin terliklerini ve pantolonunu buldu.
🇮🇩 Découverte effrayante en Indonésie, ils trouvent le corps d’une femme à l’intérieur d’un python de 5 mètres.
La victime, identifiée comme Farida, 45 ans, a été retrouvée par ses proches sur l’île de Sulawesi vendredi dernier, après une journée de recherches. pic.twitter.com/EoAGLu2KzY
— 75 Secondes 🗞️ (@75secondes) June 11, 2024
Polis terliklerin bulunduğu yerin yaklaşık 10 metre ilerisinde dokuz metrelik bir piton fark etti. Pitonun gövdesinin şişkin olması, vahşi hayvanın Siriati’yi yutmuş olabileceği şüphesi doğurdu. Köylülerin yardımıyla öldürülen pitonun karnı yarıldığında Siriati’nin cansız bedeni bulundu.
Bu trajik olay son 24 gün içinde piton tarafından yutularak hayatını kaybeden ikinci kadın vakası oldu. 9 Haziran’da Güney Sulawesi eyaletinin Kalempang köyünde 45 yaşındaki bir kadının cesedi de beş metre boyunda bir pitonun içinden çıkarılmıştı.
Rapor: K-pop dinleyen Kuzey Koreli idam edildi
Güney Kore Birleşme Bakanlığı’nın Kuzey Kore’deki insan hakları ihlallerine dair hazırladığı 2024 yıllık raporu yayımlandı. Bu raporda 22 yaşında bir Kuzey Koreli erkeğin Güney Kore yapımı filmleri izlediği ve şarkıları dinleyip paylaştığı gerekçesiyle kamuya açık bir alanda idam edildiği öne sürüldü. Raporda Kuzey Kore’den kaçan 649 kişinin ifadelerine yer verildi.
İngiliz The Guardian gazetesinin aktardığına göre ismi açıklanmayan bir Kuzey Koreli ilticacı Güney Hwanghae bölgesinde genç bir adamın 2022 yılında 70 Güney Kore şarkısı dinlediği, üç film izlediği ve bunları yaydığı için 2020’de kabul edilen ve “gerici ideoloji ve kültürü” yasaklayan yasa gereği halka açık şekilde idam edildiğini belirtti. K-pop Güney Kore’de popüler olmasına rağmen Kuzey Kore’de yasaklı bir müzik türü.
Rapor, aynı yasa kapsamında cezalandırıldığı iddia edilen diğer davranışlar arasında gelinlerin beyaz elbise giymesi, damatların gelini taşıması, güneş gözlüğü takılması ve şarap bardaklarından alkollü içki içilmesi gibi “Güney Kore adetleri” de bulunuyor. Ayrıca, Kuzey Kore’de cep telefonlarının sık sık denetlendiği ve rehberdeki isimler ya da kullanılan ifadelerin “Güney Kore etkisi” taşıyıp taşımadığının kontrol edildiği ifade edildi.
Kuzey Kore’de K-pop müzik türü, halkı “Batı kültürünün olumsuz etkilerinden koruma” amacıyla yasaklanmış durumda. 2022 yılında ABD hükümeti tarafından finanse edilen Radio Free Asia (Özgür Asya Radyosu), Kuzey Kore yönetiminin “kapitalist” moda ürünleri ve saç şekillerine karşı önlem aldığını, dar kot pantolonların, üzerinde yabancı kelimeler olan tişörtlerin, boyalı veya uzun saçların hedef alındığını rapor etmişti.
Dört yaşındaki çocuk ormanda kayboldu, 24 saat yalnız kaldı
Dedektiflik filmleri veya dizileri izliyorsanız, ormanda kaybolan bir çocuğun hayatta kalma ihtimalinin düşük olduğunu düşünebilirsiniz. Macera türünde bir yapım izliyorsanız, kaybolan çocuğun başına gelen olayları izleyerek onun yaşadıklarına tanık olursunuz. Geçtiğimiz yıl Kolombiya’da dört kardeşin 40 gün boyunca ormanda tek başlarına verdikleri mücadeleyi birebir göremedik, ancak onların sağ salim bulunana kadar bıraktıkları izleri takip edebildik. Bir, dört, dokuz ve 13 yaşındaki bu kardeşler, film senaryolarını aratmayacak bir hayatta kalma mücadelesi sergiledi. ABD’nin California eyaletinde yaşanan kaybolma vakası belki bu kadar uzun sürmedi, ancak dört yaşındaki bir çocuğun ormanda 24 saat yalnız kalması da sıradan bir olay sayılmaz.
Dört yaşındaki Christian Ramirez, California’nın Fresno kentindeki Huntington Gölü çevresinde bulunan Rancheria Kamp Alanı’nda kayboldu. Ailesinin anlatımına göre, sadece birkaç dakika içinde ortadan kaybolmuştu. Öğle saatlerinde durum polise bildirilir bildirilmez arama kurtarma ekipleri, Hava Destek Birimi, orman korucuları ve California Su ve Vahşi Yaşam Departmanı yetkilileri Christian’ı aramak için seferber oldu.
Yerel medya kuruluşu KFSN’ye göre, köpekler, helikopterler ve yaklaşık 70 arama kurtarma personeli gece boyunca arama çalışmalarını sürdürdü. Aramalara 50’den fazla gönüllü de katıldı. İnsanları en çok endişelendiren, Huntington bölgesinde ayıların bulunmasıydı. Ayrıca, ormanda vahşi kediler ve yılanların da bulunabileceği düşünülüyordu. Yetkililerin bir diğer endişesi ise çocuğun bir yere düşmesi veya suya kapılması ihtimaliydi.
Christian, yaklaşık bir metre boyunda ve 40 kilo ağırlığındaydı. Soğuk bir gecede tişört ve şortla ormanda mahsur kalmıştı. Neyse ki korkulan olmadı. Kaybolduktan bir gün sonra sabah saat sekiz civarında, kaybolduğu yerin yaklaşık 400 metre ötesinde bir ağacın altında bulundu. Fresno Şerifi Brandon Pursell, KFSN’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah arama ekipleri çocuğa seslendiğinde, Christian yanıt verdiği için şanslıyız” dedi.
Christian, bulunduğunda yorgun ve açtı ancak genel durumu iyiydi. Ailesiyle tekrar bir araya geldi. Pursell “Bu olayda ters gidebilecek birçok şey vardı ama biz şanslıydık, aile şanslıydı. Çocuk ailesinin yanında olduğu için çok ama çok şanslı” diye konuştu.
Dünyanın ‘en çirkin’ köpeği
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde düzenlenen Sonoma-Marin Panayırı’ndaki ‘Dünyanın En Çirkin Köpeği’ yarışmasının galibi belli oldu. Wild Thang adlı sekiz yaşındaki pekinua köpek bu yılın birincisi seçildi.
Dünyanın en çirkin köpeği seçilen Wild Thang. / Fotoğraf: Josh Edelson
Wild Thang daha önce beş kez bu yarışmada yer almış; birinde ikinci, diğerinde üçüncü olmuştu. Sonunda 21 Haziran Cuma günü yapılan yarışmada birincilik koltuğuna oturdu.
Yarışmanın jürisinde bu yıl NBC News muhabiri Gadi Schwartz, insan hakları savunucusu Linda Witong Abrahm ve Kaliforniya eyalet saymanı Fiona Ma gibi isimler yer aldı.
Şampiyon köpek 10 haftalık bir yavruyken hastalık geçirmiş, hastalık dişlerinin büyümesine ve bir bacağında kas bozukluğuna yol açmış.
Wild Thang’in sahibi Ann Lewis yarışmada 5 bin dolar ödül ve NBC’nin Today Show programına katılma şansı kazandı.
Girit’te gizemli dairesel yapı bulundu
Yunanistan’ın Girit adasındaki Papoura Tepesi’nde, Bronz Çağı’na ait 4 bin yıllık halka şeklinde dikkat çekici bir taş anıt ortaya çıkarıldı. Anıt, büyük bir havaalanı projesinin kazı çalışmaları sırasında keşfedildi. Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 1800 metrekarelik bu yapının muhtemelen ritüel veya dini amaçlarla kullanıldığı vurgulandı. Labirent benzeri yapı, sekiz eşmerkezli taş halkadan oluşuyor ve ortalama 1,4 metre kalınlığında, bazı yerlerde ise 1,7 metre yüksekliğinde.
Arkeologlar yapının Girit’in Minos kültürüne ait olabileceğini düşünüyorlar. Minos kültürü, antik dönemde ritüel amaçlı kullanılan kutsal alanlarıyla bilinir. Bu tür alanlar genellikle dini mimari yapılar, pişmiş topraktan yapılmış hayvan ve insan heykelcikleri gibi Minos sanatının örneklerini içerir.
Ancak, Papoura Tepesi’ndeki dairesel yapının bir kutsal alan olup olmadığı henüz kesinlik kazanmış değil. Yapı içinde bulunan çok sayıda hayvan kemiği, buranın yiyecek, şarap ve belki de adak tüketimini içeren ritüel törenler için kullanılmış olabileceğini düşündürüyor.
Yapının ana kullanım dönemi MÖ 2000-1700 yıllarına, yani Orta Minos dönemine tarihleniyor. Bu dönemde Girit adasındaki nüfus artışıyla birlikte Minos saraylarının ikonik yapımı başlamıştı. Ancak MÖ 1750-1700 civarında depremler nedeniyle birçok yapı yıkılmıştı.
Oyunlar ve Bulmacalar