Teknoloji şirketlerinde yaprak dökümü sürüyor: Dört ayda işten çıkarılan sayısı 80 bine dayandı
ABD ve Tayvan arasında bu hafta sonu düzenlenecek güvenlik zirvesi öncesinde ticaret anlaşması imzaladı. Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin ise ABD'nin bu eylemini kınadı.
Temsilciler Meclisi’nin eski Başkanı Nancy Pelosi’nin geçen yıl Tayvan’ı ziyareti de dolayısıyla Çin’i öfkelendirmiş, iki ülke arasındaki gerginlik, bu senenin başlarında Çin’e ait bir casus balonun ABD semalarında görülmesiyle iyice artmıştı. İki ülke henüz aralarındaki sorunlara çözüm üretemeden ABD, ilişkileri daha da gerecek bir adım attı.
Tayvan Ticaret Müzakereleri Ofisi, ABD ile Tayvan arasında dün yeni bir ticaret anlaşması imzalandığını duyurdu. Sınır prosedürlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirleri içeren anlaşma, geçen yıl başlayan yeni girişimler kapsamında imzalanan ilk anlaşma olma özelliğini taşıyor.
Bu anlaşma, iki ülke arasında belirli alanlarda ticarete ilişkin geniş standartlar belirleyerek, belirli sektörlere yaklaşımların nasıl olacağını içeriyor. Anlaşmada her iki tarafın ‘iyi yasal uygulamaları teşvik edeceği’ ve ‘sınırdaki gereksiz formaliteleri en aza indireceği’ gibi genel ilkeleri vurgulanıyor.
Duyuru, bu hafta sonu Singapur’da yapılacak üst düzey küresel güvenlik zirvesi Shangri-La Diyaloğu öncesinde yapıldı. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Çinli mevkidaşı Li Shangfu’nun da etkinlik için Singapur’da olması bekleniyor. Anlaşmanın Washington ve Taipei arasındaki ekonomik bağları güçlendirmesi ve Tayvan’ı daha fazla ABD ihracatına açmayı amaçlıyor.
ABD Ticaret Temsilciliği Sözcüsü Sam Michel, “Tayvanlı ortaklarımıza bu önemli dönüm noktasına ulaşmamıza yardımcı oldukları için teşekkür ediyor ve ilave ticaret alanlarına ilişkin müzakereleri sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
Beijing ise ABD’nin Tayvan ile ticaret alanındaki ilişkilerini geliştirmek için yürüttüğü görüşmeleri kınadı. Çin’in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, dün yaptığı açıklamada ABD’yi Tayvan’la diplomatik ilişkilerini kritik ölçüde geliştirmek, silah satışlarını artırmak ve Kongre’de Tayvan yanlısı yasalar çıkarmakla suçlarken, Beijing’in Ada’ya karşı daha saldırgan hale geldiği iddialarını yalanladı.
2. Dünya Savaşı döneminde Japonya’nın elinde olan Tayvan bölgesi, Japonya savaştan yenik çıkınca Çin Cumhuriyeti, ABD ve İngiltere’nin de onayıyla Tayvan yönetimi devralmıştı. 1940’lı yıllarda Çan Kay Şek’in birlikleri ile Mao Zedong’un askerleri arasında çıkan iç savaşta Çan Kay Şek ve yaklaşık 1.5 milyon destekçisi Tayvan’a iltica etmişti. Çan Kay Şek burada hükümet kurarak 25 yıl boyunca Tayvan’ı yönetti. Ancak Çin, Tayvan’ın bağımsızlığını hiçbir zaman kabul etmedi. ‘Tek Devlet’ politikasını benimseyen Çin, Tayvan’ın hâlâ kendine ait bir toprak parçası olduğunu düşünüyor.