Ateşkesin ikinci günü: Katar araya girdi, Hamas 13 İsrailli esiri serbest bıraktı
İsrail lideri Netanyahu aylar sonra ilk kez esir takası konusunda çok olumsuz olmayacak şekilde konuştu. Anlaşmaya varılır mı henüz belli değil. Belli olan, UNRWA'nın 450 milyon dolarlık açıkla çöküşün eşiğine gelmiş olması.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu rehine anlaşmasının gündeme geldiği her günün ertesinde yaptığı olumsuz açıklamalarla olası bir anlaşmanın önünü tıkarken bu kez biraz farklı tonda konuştu.
Dün CBS’in “Face the Nation” programına konuk olan Netanyahu “Hamas akıl dışı taleplerle çıktı yola. O taleplerden vazgeçip vazgeçmediklerini söylemek için daha çok erken. Ama bunlardan vazgeçerler ve sizin deyiminizle top sahasına girerlerse ki şu anda şehrin içinde bile değiller, başka bir gezegendeler, ama makul duruma gelirlerse o zaman evet, rehinelerimizi geri alacağız” dedi.
İsrail, Mısır, Katar ve ABD’li müzakereciler cuma günü İsrail’in elindeki yüzlerce Filistinli mahkumlarla Hamas ve diğer Filistinli direniş gruplarının elindeki rehinelerin geçici ateşkes karşılığında karşılıklı serbest bırakılacağı yeni bir rehine anlaşmasının çerçevesi için ilerleme sağladı.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan CNN’in “State of the Union” programındaki açıklamalarında Katar ve Mısır’ın ateşkes önerisini Hamas’la görüşmesi gerektiğini belirterek “Anlaşmanın detaylarını belirlemek için müzakereler devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda net ve nihai bir anlaşmaya varabileceğimizi umuyoruz” dedi.
Öte yandan medyaya yansıyan haberlere göre İsrail ordusu yakında Gazze’nin en güneyindeki Refah’a saldırmak için sivillerin tahliyesi gibi ayrıntıların üzerinden geçiyor. Netanyahu ordunun Refah planını gözden geçirmek için bir toplantı düzenleyeceklerini söyledi.
Rehine anlaşmasının yapılmasını umduğunu söyleyen Netanyahu anlaşmaya varılamazsa askeri operasyonun başlatılacağını belirtti. Anlaşma olursa Refah saldırısının gecikeceğini belirten Netanyahu gecikmeli de olsa Refah’a tankları mutlaka sokacaklarını, “Yapmak zorundayız çünkü hedefimiz mutlak zafer” diyerek belirtti.
Geçen hafta yapılan açıklamada Hamas’ın elindeki rehinelerin hepsinin 11 Mart’a kadar serbest bırakılmaması durumunda Refah’a girileceği ve Ramazan boyunca saldırıların devam edeceği belirtilmişti. Ne var ki Gazze nüfusunun 1.3 milyonunu taşıyan Refah’a yapılacak kara operasyonunun zaten insani şartların dışında yaşamını sürdürmeye çalışan Filistinlileri çok daha zorlayacağı tahmin ediliyor.
Hamas’ın Katar’daki liderliği şimdiye kadar kalıcı ateşkes ve tüm Filistinli mahkumların serbest bırakılması için bastırıyordu. Ne var ki Ramazan yaklaşıyor ve İsrail geri çekilecek ya da uluslararası baskıya boyun eğecek gibi durmuyor.
İsrail’in “UNRWA’nın 12 çalışanı Hamas’ın 7 Ekim saldırılarına yardım etti” iddiası nedeniyle Batılı devletlerin yardımlarını geri çekmesi nedeniyle Filistinli mültecilere yardım eden ajans da şu an zor durumda. Zaten ağır bombardıman altındaki Gazze’ye yardım taşımakta zorlanan ajans şimdi de açık vermeye başladı. 75 yıllık tarihinde en büyük insani krizle mücadele etmek zorunda kalan ajans 880 milyon dolarlık bütçesinde 450 milyon dolarlık bir açıkla karşı karşıya.
Ajansın direktörü Pjilippe Lazzarini geçen hafta UNRWA’nın “kırılma noktasına” ulaştığını söylemişti. Şimdiyse ajans insani yardım operasyonlarının yürütülmesinin mümkün olmadığını söylediği Gazze’nin kuzeyine yardımı durdurmak zorunda kaldı. UNRWA Gazze, Batı Şeria, Doğu Kudüs, Suriye, Lübnan ve Ürdün’deki Filistinlilere eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sağlayan bir ajans. Savaşın başından bu yana Gazze’deki insanlara yardımcı olabilmek için verdiği mücadelede 150’den fazla personelini kaybetti.
Ancak İsrail’in iddiasının ardından ABD, İngiltere, Avrupa Birliği, Almanya ve diğer 15 ülke iddiayla ilgili yürütülen soruşturma sonuçlanana kadar UNRWA’ya bağışlarını askıya aldıklarını açıkladı. Soruşturmanın mart ayında tamamlanması bekleniyor. UNRWA’nın Dış İlişkiler Direktörü Tamara Alrifai ajansın mali durumunun istikrarsız ve karmaşık durumda olduğunu söylüyor. Ajans bağışlarını askıya almayan bazı ülkelerin yardımlarını şimdiden yapmaya ikna etmiş. Ama şubat mart ayları için personellerinin maaşlarını ödeyebilmek için bazı borçları ödemeyi erteliyor.
Mesela İrlanda ajansın finansman krizini bir nebze azaltmak için bu ay 20 milyon euro tutarında ek yardım sözü verdi. Tabii bu yeterli değil. Bağışını çeken ABD 2022 yılında yaptığı 343 milyon dolarlık katkıyla ajansın en büyük bağışçısı konumundaydı. Almanya 202 milyon dolar, AB 114 milyon dolar ve İngiltere 21 milyon dolar bağış yapıyordu. Hepsi en çok bağış yapan ülkeler ama şimdi yardımlarını çekmiş durumdalar.
Alrifai Observer’a verdiği demeçte “Kıt kanaat geçiniyoruz. UNRWA gibi çok kapsamlı bir kurum için bu saçmalık. Finansal güvenlik ağımız olmadan uzun süre dayanmamız akıl dışı. Bizim ölçeğimizdeki çoğu kuruluşun finansal kaynağı olur. Her bir doları 10 kere düşünerek harcamak zorunda kalıyoruz” dedi.
Bağışçı ülkelerin çoğu sadece bir yıllık bağış sözü veriyor, yalnızca birkaçı çok yıllık anlaşmalara imza atıyor. BM ise yalnızca uluslararası personelin maaşlarını ödüyor, yerel personelin maaşları ve operasyonel maliyetler için iş UNRWA’nın topladığı bağışlara kalıyor. Alrifai, “Her yılı eksiyle kapatıyoruz. Çünkü hiçbir zaman istediğimiz yardımı alamıyoruz. Bu da sağladığımız yardımın kalitesini etkiliyor” diyor.
Böyle bir kriz ortamında Hamas istediği sonucu alamasa da rehin takası anlaşmasını imzalamaya zorlanabilir. Öte yandan İsrail’in eli de o kadar rahat değil. Netanyahu hükümetine giderek büyüyen öfke cumartesi günü halkla polis arasında çıkan çatışmalarda kendini gösterdi.
Polis ana yolu kapatan protestocuları dağıtmak için cop ve tazyikli su kullandı. En az 21 protestocu tutuklandı. Bazı protestocular erken seçim talebinde bulundukları pankartlar taşıyordu. Bazılarının elindeyse Gazze Şeridi’nde tutulan rehinelerin fotoğrafları vardı. Onlar da Netanyahu hükümetinden esir takası anlaşmasını kabul etmelerini istiyordu.
Israeli police disperse protests against Netanyahu with excessive force
Israeli police were reported to have forcefully dispersed protests against Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu. The protest which is considered to be one of the largest ever in Israel witnessed police… pic.twitter.com/zpSsix2hDC
— Middle East Monitor (@MiddleEastMnt) February 25, 2024