Rusya martta seçimlere gidiyor: İlhak edilen bölgelerde de sandık kurulacak
Ankara'da perşembe günü gerçekleşen casus takasından kim bilir ne filmler çıkacak. Bunlardan biri çoktan "The Americans" dizisinden çıkmış gibi. Arjantinliymiş gibi davranan çiftin çocukları Rus olduklarını bile bilmiyordu!
Ankara’da kurulan Casuslar Köprüsü’nde takas edilen rehinelerin hikayeleri bir gün filmlere konu olacak belki de. Ama bir hikaye var ki şimdiden çok ilgi çekti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin serbest bırakılan Rus rehineleri karşılarken anne-babalarıyla Rusya’ya gelen iki çocuğu İspanyolca selamladı. Peki neden?
Önce o sahneleri tekrar hatırlayalım: Perşembe gecesi. Ankara’nın Esenboğa Havalimanı’ndan havalanan uçak Rusya’ya ulaşmış. Uçaktan inen ilk mahkumlar arasında kızının elini tutan bir kadın var. Putin’e sarılırken gözyaşlarını tutmaya çalışıyor gibi. Putin elindeki çiçeklerden birini kadına, diğerini de kızına uzatıyor. Sonra kadının kocasına sarılıp oğullarını öpüyor. Hemen ardından uçağın gürültüsü arasında Putin çocukları İspanyolca “iyi akşamlar” anlamına gelen “buenas noches” diye selamlıyor. Çünkü çocuklar bir kelime bile Rusça bilmiyor.
Çocukların anne babası Ludwig Gisch ve Maria Rosa Mayer Muños Slovenya’da yaşayan ve Arjantin vatandaşı gibi davranan Rus ajanlarıydı. Yani çocuklar da bunca zamandır Arjantin asıllı olduklarını düşünüyordu.
Altı sezon süren “The Americans” dizisini izleyenleriniz varsa hatırlar. Amerika’nın başkenti Washington DC’nin banliyösünde Amerikalı ve evli çift gibi davranan iki Rus casusu çocuklarından habersiz istihbarat topluyor ve diğer Sovyet ajanlarını yönlendiriyordu. İşte 11 yaşındaki Sofia ile sekiz yaşındaki Gabriel’in de hikayesi bundan farksız değildi.
Çift 2017 yılında Arjantin pasaportlarıyla Slovenya’ya taşınmıştı. Ludwig bir start-upın başındaydı, Maria’nın ise çevrimiçi sanat galerisi vardı. Kendilerini Slovenya’da her ne kadar Ludwig ve Maria olarak tanıtsalar da gerçek isimleri Artem Viktoroviç Dultsev ve Anna Valerevna Dulstseva’ydı. Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da yaşayan çift komşu ülkelere buradan seyahat ediyor, Moskova’dan gelen emirleri diğer ajanlara iletiyor ve talimat bekleyen ajanlara nakit para götürüyordu.
Çift Ljubljana’da Crnuce’de yaşıyordu. Komşularına göre içine kapanık bir aileydiler, küçük bir köpekleri vardı ve nadiren misafirleri olurdu. Çocukların gittikleri okulun yıllık ücreti 10 bindi. Oysa çiftin işletmelerinin mali raporları, çiftin çocuklarını bu okullara gönderecek kadar iyi olmadığını gösteriyordu. Anna’nın sanat galerisi 2019’da 12 bin dolar zarar etmişti, 2020’deyse kârı 483 euroydu. Son kez yetkililere rapor sunduğu 2021’deyse kârı 3 bin 32 euroydu. Biraz daha Slovenya’da kalsa muhtemelen 10 bin euroluk kâra ulaşacaktı.
Bunca zaman aradaki çelişki nasıl fark edilmedi diye soracak olursanız, ünlü küratörler Slovenya’da sanatın genelde herhangi bir inceleme ya da kontrolden geçmediğini söylüyor. Kocasının şirketi DSM &IT de çok farklı durumda değildi. Her yıl sadece birkaç bin euroluk kâr bildiriyordu. Her iki işletmenin de tek bir çalışanı vardı…
Bu sırada çocukları da Ljubljana’da yabancıların gittiği bir okula devam ediyordu. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’a göre çocuklara Rus oldukları uçakta söylenmişti. Peskov “Ondan önce Rus olduklarını, bizimle bağlantılı olduklarını bilmiyorlardı. Dün ailelerine kendilerini karşılayan bu adamın kim olduğunu sordular, çünkü Putin’in kim olduğunu bile bilmiyorlardı” dedi.
Çift beş yıl casusluktan sonra 2022 yılında Slovenya’da tutuklanarak casusluk ve belgede sahtecilikle suçlandı. Takasın açıklanmasından bir gün önce de casusluk suçlamalarını kabul ederek 19 ay hapis cezasına çarptırılmışlardı. Ancak zaten 2022 yılında tutuklandıkları için serbest bırakılmalarına ve sınırdışı edilmelerine karar verildi. Ebeveynlerinin hapis yattığı süre boyunca çocuklar koruyucu ailenin yanında kaldı.
Peskov cuma günkü açıklamasında “vatanları uğruna tüm fedakârlıkları yapan istihbarat görevlilerini” övdü. Verilen mesaj açıktı: Rus ajanları anavatanları için yurt dışında istihbarat toplarken yakalansa bile Moskova onları geri almak için daima mücadele edecekti.
Üçüncü Dünya savaşı mı çıkacak soruları ara sıra gündeme gelse de dünyanın mevcut durumunun Soğuk Savaş’tan hallice olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Batı’dan dışlanan Putin’in hayatını vatanı uğruna adamaya hazır profesyonel casuslara ihtiyacı var, tıpkı doğu bloğundan bilgi toplamaya çabalayan ABD gibi.
Kendisi de bir zamanlar KGB ajanı olan Putin, uzmanlara göre sadece Rus halkına değil, istihbarat teşkilatları Federal Güvenlik Servisi (FSB) ve Rus Dış İstihbarat Servisi’ne (SVR) de mesaj gönderiyor. Rus siyasi analist ve geçmişte Putin’in konuşmalarının yazımında rol oynayan Abbas Gallyamov Telegram’da şöyle bir değerlendirme yaptı: “Putin casuslara babaları gibi olduğunu gösterdi. Ayrıca Rus kamuoyuna henüz gücünü kaybetmediğini ve iyi hesaplanmış, mantıklı hareketler yapabildiğini gösterdi” dedi.