Güvenli yer yok: İsrail iki günde iki mülteci kampı vurdu

İsrail-Gazze savaşının 44’üncü gününde İsrail saldırılarını mülteci kamplarında yoğunlaştırdı. Cumartesi günü Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında Birleşmiş Milletler’e (BM) ait kalabalık sığınaklara, bugün de Nuseyrat mülteci kampına saldırı düzenlendi. Cibaliye’deki saldırıda 80’den fazla sivil hayatını kaybetti. İsrail’in kara operasyonunu güneye doğru genişletme planı bölgeye sığınan yüz binlerce sivilin endişelerini artırıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada Cibaliye’de şafak vakti BM’ye ait bir okula saldırı düzenlendiğini, saldırıda en az 50 kişinin öldüğünü, başka bir binaya yapılan saldırıda ise 19’u çocuk olmak üzere tek bir aileden 32 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Gerçi İsrail kuzeydeki Gazze halkını güneye yönlendirdiğinde bile oradaki Han Yunus’a her gün düzenlediği hava saldırılarıyla Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını hatırlatıyordu. Han Yunus saldırılarının bir yenisi de cumartesi sabahı gerçekleşti. Kasabanın hemen dışına düzenlenen hava saldırısında en az 26 kişinin öldüğü bildirildi.

İsrail ordusu geçen hafta ilk kez güneydeki Han Yunus kasabası çevresindeki sivillere bölgeyi terk etmeleri çağrısı yapmıştı. İsrail’in “daha güvenli” ilan ettiği güney bölgelerinde savaşın başından bu yana 3600’den fazla sivil hayatını kaybetti. Şimdi de burada yaşayan insanların büyük kısmından yeniden göç etmeleri isteniyor ki bu da Mawasi kasabası çevresindeki küçük bir alana sıkışmaları demek.

Pazar günü güneydeki Nuseyrat mülteci kampıyla çevredeki bir başka kampa düzenlenen iki ayrı saldırıda yaklaşık 31 Filistinli öldürüldü. Ölenler arasında iki de gazeteci var.

Bunca insan nereye gidecek?

Atya Ebu Jab Gazze’nin merkezinden ailesiyle beraber kaçanlardan biri ve yaşadığı çadırdan Reuters’a şunları anlattı: “Bizden, Gazze vatandaşlarından güneye gitmemizi istediler. Biz de güneye geldik. Şimdi yeniden ayrılmamızı istiyorlar. Nereye gideceğiz ki?” Nasır Hastanesi morgu önünde konuşan Eyad el Zaem ise İsrail’in ultimatomuyla Gazze’nin kuzeyini terk eden teyzesinin, onun çocuk ve torunlarının hayatını kaybettiğini söyleyip “Hepsi şehit edildi. Hamas’ın direnişiyle hiçbir alakaları yoktu” dedi.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari cuma günü birliklerin “şeridin güneyi de dahil olmak üzere Hamas’ın bulunduğu her yere saldırıcağını” söyleyerek operasyonu genişletmekte kararlı olduklarını vurgulamıştı. İsrail Başbakanı Netanyahu da geçen hafta savaşta sivillerin ağır bedel ödediğini kabul etmiş ama ölümlerden Hamas’ı sorumlu tutmuştu.

Çatışmalar güneyde yoğunlaşırsa sivillerin nereye kaçabileceği bilinmiyor. Zaten Ümraniye kadar bir alan kaplıyor Gazze Şeridi ve burada 2.3 milyon kişi yaşıyor. Şimdiyse kuzey büyük ölçüde boşaltıldı ve insanların çoğu güneyde. İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski başkanlarından Giora Eiland Reuters’a “Muhtemelen daha çok sivil ölecek. Ama bu bizi yolumuzdan döndürmeyecek, ilerlememizi engellemeyecek” dedi.

Gazze’deki 30 prematüre bebek tahliye edildi

Gazze’nin kuzeyinde İsrail ordusunun operasyonunu yoğunlaştırdığı Şifa Hastanesi’ndeki en savunmasız 120 hasta ve onlara bakacak beş doktor dışında tüm hastalar ise tahliye edildi. Cumartesi günü Şifa Hastanesi’ni ziyaret eden Dünya Sağlık Örgütü’nden bir ekip İsrail’in baskını sırasında hastanede mahsur kalan hastaların arasında 32 bebek olduğunu söylemişti. Gazze Sağlık Bakanlığı 30 prematüre bebeğin Şifa’dan Mısır’daki hastanelere nakledileceğini açıklamıştı. AP’nin haberine göre bakanlık sözcüsü Medhat Abbas bebeklerin bugün hastaneden tahliye edildiğini söyledi.

Saldırılar ilk başladığında bu hastaneye hastalar ve siviller dahil 60 bin kişinin sığındığı biliniyordu. Hastanenin olduğu çevreye bombalar düşmeye devam ederken yaralanan sivillere bakacak doktor sayısı da, tıbbi malzeme de epey kısıtlı.

Endonezya Hastanesi’nin dışında çekilen fotoğraflarda çarşaflara sarılmış 20’den fazla ceset olduğu görülürken BM yetkilileri İsrail saldırılarını kınadı. BM İnsanı İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths “Sığınaklar güvenlik içindir, okullarsa öğrenmek. Ama biz Gazze’nin kuzeyindeki Fakhuri okuluna sığınmış çocuk, kadın ve erkeklerin trajik ölüm haberlerini alıyoruz. Siviller buna daha fazla dayanamaz ve dayanmamalıdır da” dedi.

BM’ye ait sığınaklar kapasitesini aşmış durumda, gıda ve su kaynakları ise o kadar azaldı ki, BM Filistinlilerin açlıktan ölme ihtimalinin çok yükseldiğini duyurdu. Yine BM’ye göre bölgede bulaşıcı hastalıklar hızla yayılıyor, savaşın yakın zamanda ateşkesle sonlanacağına dair çok az işaret var ve Gazze’de sivil halkı çok daha zor günler bekliyor.

Tel Aviv’den yola çıkan İsrailli esirlerin aileleri Kudüs’e vardı: Gerekirse Gazze’ye