İstanbul polisinden Atina operasyonu: Barış Boyun çetesine 10 gözaltı
Haiti'de çetelerin kontrolü ele geçirmesiyle yurtdışında olan Başbakan Ariel Henry ülkesine dönüş yapamadan görevini bıraktığını duyurdu. ABD uluslararası görev gücü için Kenya'ya yardımı artırırken ülkede geçiş konseyinin kurulması planlanıyor.
Karayipler ülkesi Haiti uzun süredir çetelerin savaş alanına çevirdiği ülke olarak ön plana çıkıyor. Ülkede vaziyet o kadar kötüleşti ki yurtdışı seyahatine çıkan Başbakan Ariel Henry istifasını talep eden çetelere boyun eğerek ülkesine dönemeden görevini bıraktı.
Bu gelişme bölge liderlerinin Haiti’de siyasi bir geçiş sürecini görüşmek üzere Pazartesi günü Jamaika’da bir araya gelmelerinin ardından geldi. Henry silahlı çeteler tarafından evine dönmesi engellendikten sonra şu anda Porto Riko’da mahsur.
Haiti’s unelected prime minister Ariel Henry has agreed to resign and make way for a transitional government after armed gangs who demanded his removal plunged the country into anarchy ⬇️https://t.co/qnl6BWmuXs
— The Times and The Sunday Times (@thetimes) March 12, 2024
Henry istifasını açıkladığı videolu paylaşımında Haitilileri sakin olmaya çağırdı ve “Bir geçiş konseyi kurulduktan hemen sonra başında bulunduğum hükümet istifa edecek” dedi. Firari Başbakan şöyle konuştu:
“Bana verilen fırsat için Haiti halkına teşekkür etmek istiyorum. Tüm Haitililerden sakin olmalarını ve barış ve istikrarın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde geri gelmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istiyorum.”
Eski Cumhurbaşkanı Jovenel Moise’nin suikasta kurban gitmesinin ardından Temmuz 2021’den bu yana ülkeyi sözde geçici olarak yöneten Henry önce güvenliğin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyleyerek seçimleri defalarca ertelemişti.
Birçok Haitili seçilmiş bir başkan olmadan ülkeyi Ariel’in bu kadar uzun süre yönetmesini zaten sorguluyordu. Buna çeteler de dahil. Ağır silahlı çeteler yakın zamanda başkent Port-au-Prince sokaklarındaki kontrollerini sıkılaştırmış ve binlerce mahkumun kaçmasına yardımcı olmak için ülkenin en büyük iki hapishanesine saldırmıştı. Ayrıca başbakanın istifasını istiyorlardı.
Buna karşılık başkent ve çevresindeki bölgelerde bir ay süreyle olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilirken sokağa çıkma yasağı da uzatılmıştı.
Eski Haiti Seçim Bakanı Matthias Pierre, Henry’nin istifa haberi kamuoyuna açıklanmadan önce BBC’nin Newsday programına demeç vermişti. Pierre ülkedeki mevcut durumu “çok istikrarsız” olarak tanımlamış ve şöyle demişti:
“Polis gücü zayıf ve 40’tan fazla polis karakolu yıkılmış durumda. Ordu çok sınırlı ve donanımsız; çete üyeleri Port-au-Prince şehir merkezinin genelini ve bazı hükümet merkezlerini işgal etmiş durumda. Çok yakında insanlar yiyecek, ilaç ve tıbbi destekten yoksun kalacak.”
Pierre çetelerin artık yeni bir güç paylaşımı anlaşması için bastırdığını söylemiş ve uluslararası bir silahlı gücün desteği olmadan bir siyasi çözümün imkansız olduğunu sözlerine eklemişti.
Henry, “Barbekü” lakaplı çete lideri Jimmy Cherizier ve silahlı adamlarının polis karakollarına saldırdığı ve Haiti’nin en büyük iki hapishanesini bastığı sırada şiddetle mücadeleye yardımcı olmak üzere uluslararası bir güvenlik gücünün konuşlandırılmasına ilişkin anlaşma imzalamak üzere Kenya’daydı. (Hapishane baskınları ve “Barbekü”nün talebine yer verdiğimiz haber için tıklayın.)
Haiti’nin uluslararası havalimanında devam eden saldırıların ardından Başbakan’ı taşıyan uçağın buraya inişi son anda iptal edilmişti.
Henry’nin istifası birkaç gündür bekleniyordu. Karayip ülkelerinden oluşan Caricom grubu Henry’nin Haiti’nin istikrarının önünde bir engel olarak görüldüğünü ve geçiş konseyi evresinin başlayabilmesi için görevden çekilmesi gerektiğini açıkça ifade etmişti.
Beyaz Saray başlangıçta Henry’nin geçiş sürecini denetlemek üzere Haiti’ye dönmesini istemişti ancak ülkedeki çatışmalar ve artan şiddet son günlerde Washington’daki fikirleri değiştirdi. Ne ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ne de komşularının desteğini alamayan Henry’nin görevi bırakmaktan başka bir alternatifi olmadığı açıktı.
ABD’li üst düzey bir yetkili, Henry’nin istifa kararını ilk olarak Cuma günü aldığını ancak görüşmelerin yapılabilmesi için resmi bir açıklamanın yapılmasını beklediğini söyledi.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kenya’nın Haiti’de liderlik etmesi beklenen bin kişilik bir Birleşmiş Milletler (BM) destekli güvenlik gücüne 100 milyon dolar daha vermeyi taahhüt etti.
Blinken’ın açıklamasının ardından ABD’nin güvenlik gücüne yapacağı katkı 300 milyon dolar olurken insani yardım için de 33 milyon dolar daha tahsis edildi.
Ancak Kenya Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkilisi BBC’ye yaptığı açıklamada Henry’nin istifasının ardından Haiti’ye güvenlik gücü gönderme planının askıya alındığını söyledi. Yetkili Kenya’nın başka kararlar almadan önce ülkede yeni bir anayasal otoritenin kurulmasını bekleyeceğini de sözlerine ekledi.
Caricom Başkanı ve Guyana Devlet Başkanı İrfan Ali ise “Geçici bir başkanlık konseyinin kurulması ve geçici bir başbakanın atanması üzerine Henry’nin istifasını kabul ediyoruz” dedi.
Başkan Ali geçici başkanlık konseyinin iki gözlemci ve siyasi partilerden, özel sektörden ve sivil toplumdan temsilciler ve bir dini lider de dahil olmak üzere toplamda yedi üyeden oluşacağını söyledi.
Konseyin “ivedilikle” geçici bir başbakan atamakla görevlendirildiğini belirten Ali Haiti’de bir sonraki seçimlerde aday olmak isteyen hiçbir eski liderin aday olamayacağını da sözlerine ekledi.
Konseyin Haiti’de 2016’dan bu yana yapılacak ilk seçimlerin önünü açması umuluyor.
Dominik Cumhuriyeti ile uzun sınırı olan ve tahmini nüfusu 11.5 milyon olan Karayip ülkesi Haiti, Belçika’dan biraz daha küçük ve ABD’nin Maryland eyaleti ile yaklaşık aynı büyüklükte olan 27 bin 800 km²’lik bir yüzölçümüne sahip.
Son yıllarda yaşanan kronik istikrarsızlık, diktatörlükler ve doğal afetler Haiti’yi Amerika kıtasının en yoksul ülkesi haline getirdi. 2010 yılında meydana gelen depremde 200 binden fazla kişi hayatını kaybetti, altyapı ve ekonomi büyük zarar gördü.
Ülkede istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak üzere 2004 yılında bir BM Barış Gücü oluşturuldu ancak 2017 yılında bu kuvvetler geri çekildi.
Temmuz 2021’de Cumhurbaşkanı Jovenel Moise başkent Port-au-Prince’de kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından öldürülmüştü. Moise 2017’den suikasta uğradığı tarihe kadar Haiti’nin 43. Cumhurbaşkanı olarak görev yapan bir Haitili girişimci ve politikacıydı.
Haiti’nin en uzun süre görev yapan başkanı olan Moise yolsuzluk ve siyasi istikrarsızlıkla döneme damgasını vurmuştu. Ayrıca ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarını ele alma biçimi nedeniyle de sıkça eleştiriliyordu.
Suikasta kurban giden Haiti Cumhurbaşkanının davası eşine kadar uzanmıştı. Cinayet silahının Türkiye’den gittiği iddia edilen suikastta eski first lady’nin eski başbakanla işbirliği yaptığı öne sürülmüştü. İddiaya göre Martine Moise eşini öldürüp yerine geçmek için eski dönemin Başbakanı Claude Joseph ile birlikte komplo kurmuştu.
Jovenel Moise 7 Temmuz 2021 gecesi evinde yatak odasına giren silahlı kişiler tarafından vurularak öldürülmüş, eski First Lady ise ölü taklidi yaparak kurtulduğu baskında yaralanmıştı.