Premier Lig’de oyuncular siyah bantla maça çıkacak
Hamas lideri Haniye'nin Tahran'da İsrail saldırısıyla öldürülmesinin ardından BMGK acil toplandı. Oturumda konuşan İran temsilcisi "İsrail'e uygun zamanda karşılık verileceğini" söyledi. ABD ve İngiltere ise İran'a suçlamalar yöneltti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye salıyı çarşambaya bağlayan gece İran’da cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere bulunduğu Tahran’da suikaste uğramıştı. İran devlet televizyonunun Devrim Muhafızları Ordusu’nun açıklamasına dayandırdığı habere göre saldırı, Haniye’nin başkent Tahran’da kaldığı konuta düzenlendi. Haniye’nin korumasının da saldırıda öldüğü açıklanmıştı.
Saldırı hakkında İsrail’in suskunluğu devam ederken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İran’ın çağrısı ve Rusya, Çin ile Cezayir’in desteği üzerine acil bir oturum düzenledi.
Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama “Felaketin eşiğindeyiz” uyarısında bulundu. Bendjama Haniye’ye yönelik suikasti “terör faaliyeti” olarak nitelendirerek bunun uluslararası hukuku ve İran’ın egemenliğini ihlal ettiğini söyledi. Bendjama saldırının sadece bir kişiyi hedef almadığını belirterek “Bu saldırı diplomatik ilişkilerin ve küresel düzenin temelini oluşturan egemenliğin kutsallığını ihlal etmiştir” dedi.
İsrail’in bu “terör faaliyetini” en güçlü şekilde kınadıklarını belirten Bendjama İsrail’in kanlı politikalarla Gazze, Batı Şeria, Yemen, Lübnan, Suriye ve şimdi de İran’da şiddeti sürdürdüğünü vurguladı. Cezayirli diplomat “Bu çılgınlık ne zaman duracak” diye sorarak uluslararası toplumun masum kanı akarken ve uluslararası hukuk çiğnenirken sessiz kalmaması gerektiğini belirtti.
Toplantıda İran‘ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Amir Saeid İravani de söz aldı. “Siyonist, işgalci İsrail rejiminin terör faaliyeti sonucu Haniye’nin suikasta uğradığını” aktaran İravani, saldırının İsrail’in bölgedeki terör ve sabotaj faaliyetlerinin devamı olduğunu dile getirdi. İravani İsrail’in siyasi bir gündeminin de olduğunu, bölgede barış ve istikrarı önceliklendiren yeni hükümetin ilk gününe gölge düşürmek istediğini söyledi: “Uluslararası hukuk uyarınca meşru müdafaa hakkımızı saklı tutuyoruz.”
“Uygun gördüğümüz zaman ve şekilde cevap vereceğiz” diyen İranlı diplomat İsrail’in “suç ve terör faaliyetine” kararlı şekilde cevap vereceklerini, İran’ın uluslararası hukuk ve BM Şartı ilkelerine bağlılığını teyit etti.
İravani bölgede barışın sadece bu ilkelere saygıyla sağlanacağını belirterek İsrail’in bölgedeki tüm ülkelere karşı saldırgan tutum içinde olduğunu söyledi. “İsrail rejiminin savaş çığırtkanı liderlerinin” uluslararası hukukun temel ilkelerine hiçbir şekilde saygı duymadığını kaydeden İravani ABD’nin de bu çerçevede sorumluluğu bulunduğunu göz ardı etmemek gerektiğini vurguladı.
İravani uluslararası toplum ve BMGK’nın korkunç suçlara karşı sessiz kalmaması gerektiğinin altını çizerek “BMGK’da 10 aydır, özellikle ABD olmak üzere yaklaşık 10 ülke İsrail’in Gazze’de katliam ve bölgedeki kötü niyetli faaliyetlerinden sorumlu tutulmasını engelledi” diye konuştu. Bu ülkelerin sadece Filistin’in meşru müdafaa hakkını engellemediğini, İsrail’in Filistin halkına karşı kıyım ve soykırımını meşrulaştırmaya da çalıştığını belirten İravani bu ülkelerin meşru müdafaa kavramının yanlış yorumlanmasına da yol açtığını söyledi.
İranlı temsilci “BMGK İsrail’i bu saldırı eyleminden sorumlu tutmak için acilen adım atmalı” diyerek buna yaptırım ve başka tedbirlerin dahil edilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde uluslararası toplumun İsrail’in hain saldırılarını engelleyebileceğini belirtti.
Filistin’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Feda Abdelhadi, İsrail’in işgalci güçleri tarafından Filistinli sivillerin her gün daha fazla korku, acı ve kayba maruz bırakıldığını vurguladı. Filistinli liderlerin Haniye’ye yönelik suikasti en sert şekilde kınadığını belirten Abdelhadi, Filistin’de yas ilan edildiğini duyurdu.
Abdelhadi İsrail’in “terör ve şiddeti” uluslararası hukuk, diplomasi ve insan hayatına saygıya tercih ettiğini belirterek “İsrail için hiçbir kırmızı çizgi yok. İhlal etmeyeceği hiçbir yasa ya da kural bulunmuyor” dedi. İsrail’in işgalci ordusu ve yerleşimci milisleri için hiçbir çocuk, kadın, erkek ya da bebeğin hedef dışı olmadığını ifade eden Abdelhadi İsrailli liderlerin cezalandırılmayacaklarını düşündüklerini aktardı.
Filistin temsilcisi “Buna inanıyorlar çünkü şimdiye kadar hiçbir bedel ödemek zorunda kalmadılar” dedi. Uluslararası toplumun bu gerçekle yüzleşme, suç ve saldırıları durdurma zamanının geldiğini ifade eden diplomat “İsrail hiçbir hakka dayanarak işlediği savaş ve insanlığa karşı suçları meşrulaştıramaz” diye konuştu.
Abdelhadi hesap verme yönünde adım atılmadan, silah transferini durdurma dahil yaptırım ve baskı uygulanmadan İsrail’in “haydut devlet” olarak kalmaya devam edeceğini söyledi.
Lübnan’ın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Hadi Hachem ise Lübnan hükümeti ve halkının savaş istemediğini belirterek “Lübnan BMGK’nın 1701 sayılı kararına tam olarak bağlı kalmaya devam ediyor” dedi. Tarihin herkesi yargılayacağına dikkat çeken Hachem “Mevcut durum çok acı. Gelecek karanlık. Ortadoğu’da bir kıvılcım tüm dünyaya yayılır” uyarısı yaptı.
Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanski de Haniye’ye yönelik suikasti şiddetle kınadıklarını belirtti. Bu olayın Gazze’deki ateşkes görüşmelerine büyük darbe vurduğuna dikkat çeken Polyanski “İran’ı bölgesel bir çatışmaya çekme çabaları zaten kaynama noktasında olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıyor” dedi.
Polyanski Ortadoğu’da üst düzey siyasi ve askeri figürlere yönelik suikastların bölgeyi savaşın eşiğine getirdiğini vurgulayarak gerginliğin azaltılmasının her zamankinden daha önemli olduğunu söyledi. Rus diplomat geniş çaplı bir bölgesel savaşın önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong da Haniye’ye yönelik suikasti şiddetle kınayarak bunun BM Şartı’nın temel ilkelerini ihlal ettiğini belirtti. Fu “Çin bu olayın bölgede yaratabileceği kargaşadan derin endişe duyuyor” dedi.
ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise İsrail’in kendini “Hizbullah ve diğer teröristlerden” koruma hakkı olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Wood ABD’nin İsrail’in Beyrut’un güneyine düzenlediği saldırıya karışmadığını belirterek “Hizbullah’ın bu saldırıdan sorumlu olduğuna dair hiçbir şüphe yok” diye konuştu.
Wood Hizbullah’ın İran’ın desteğiyle İsrail’e 8 Ekim’den beri saldırılar düzenlediğini belirterek BMGK üyelerinin bu saldırıları kabul etmemesi gerektiğini söyledi. ABD’li diplomat İran’ın BMGK kararlarına uymak zorunda olduğunu belirterek BMGK’nın İran’ın bölgesel barış ve güvenliği tehdit eden davranışlarına karşı ilave tedbirleri gözden geçirmek zorunda olduğunu ifade etti.
Wood ABD’nin Haniye’nin ölümüyle bağlantısı olmadığını vurguladı. “Daha geniş bir savaş kapıda değil ve durumun üstesinden gelinebilir” diyen Wood İran ve desteklediği “teröristlerin” sürekli bölgesel çatışma riskini tetiklediğini savundu. Amerikalı temsilci İran üzerinde etkisi olan BMGK üyelerinin Tahran’a baskıyı artırmasını da talep etti.
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da artan şiddetin kimsenin yararına olmadığını belirtti. Acil itidal çağrısında bulunan Woodward “Uzun vadeli barış, bombalar ve silahlarla sağlanamaz” dedi.
İran destekli Husilerin İsrail’e saldırılarının devam ettiğini belirten Woodward, İran’ı suçlayarak bunun son bulması gerektiğini söyledi. İngiliz temsilci, ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının sarsılmaz olduğunu belirterek İsrail’in meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu kaydetti.