İncirlik Üssü önündeki Filistin eylemine polis müdahalesi
Daha önce çocuk felci salgınına karşı Filistin'i uyaran BM, aşılama çalışmalarına başlayacak. İsrail, geçici süre durdurduğu operasyonların ateşkes ihtimali taşımadığını söyledi. İsrail, Refah'a ve Gazze'ye yardım götüren tırlara saldırdı.
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü işgali, savaş suçları ve insani krizlerle devam ediyor. Hamas’ın düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’na “misilleme” denilerek başlayan işgal, Gazze’den batı Şeria’ya, Filistin’in dört bir yanında sürüyor. Uluslararası kamuoyu ateşkes çağrılarını yinelerken İsrail, Gazze’den silahlı birliklerini çekmemek konusunda ısrar ediyor. Bu nedenle ateşkes görüşmeleri de çıkmaza giriyor. Ekimden bu yana işgal altındaki Gazze’de insani krizin boyutu gün geçtikçe büyüyor. İki milyondan fazla Filistinli yerinden edildi, temiz suya erişim neredeyse yok, salgın hastalıklar baş gösterdi.
Baş gösteren salgın hastalıklardan biri de Çocuk Felci. Savaşın ardından İsrail’in engellemeleriyle yokluğa sürüklenen bölgede 25 yıl sonra tespit edilen virüs, alarm veriyor. Bir milyon dozu aşkın aşı gönderilen bölgede İsrail’in süren saldırıları nedeniyle eyleme geçilemiyordu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), daha önce çocuk felci salgını riskine karşı uyarılarda bulunmuş ve acil aşılama çağrısı yapmıştı. Virüsün kendi topraklarına yayılmasında da endişe eden İsrail, “geçici bir süre operasyonları” durdurarak aşılamaya “izin vereceğini” açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Gazze başta olmak üzere çocuk felci aşılamasına başlanması için İsrail’in askeri operasyonlarını durduracağını bildirdi. BM, üç gün içinde 10 yaşın altındaki 640 bin çocuğu aşılamayı hedefliyor. DSÖ’nün Gazze sorumlusu Rik Peeperkorn, bazı alanlarda 06:00 ve 15:00 saatleri arasında operasyonların duracağını, aşıların bu sırada Gazzeli çocuklara ulaştırılacağını söyledi.
Gazze’de 25 yıl sonra ilk kez bir bebek, çocuk felcine yakalanmış, DSÖ hastalığın sebebini “kötü yaşam koşulları ve hijyen eksikliği” olarak tanımlamıştı. Özellikle kirli su yoluyla yayılan çocuk felcini önlemek için 1 milyon dozu aşkın aşı, Gazze’ye getirildi. Aşılamayı DSÖ personeli ve Filistinli sağlık çalışanları gerçekleştirecek. Çocuklar ağız yoluyla iki kere aşılandıktan sonra, BM personeli dört hafta sonra hatırlatma dozu dağıtımı gerçekleştirecek.
BM Gazze sözcüsü Louise Wateridge “Aşılamayı bombalar altında gerçekleştiremeyiz” diyerek ateşkes çağrılarını yinelemişti. Hamas yetkilisi Basem Naim, Hamas’ın Gazzeli çocukları korumak için insani örgütlerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyledi. İsrail hükümeti ise geçici süreliğine operasyonları durdurmalarının “ateşkes anlamına gelmeyeceğini” vurguladı.
Salgın hastalık ve kötü yaşam koşullarının sürdüğü Gazze’de kriz bitmiyor. Aşılama için saldırılara “ara” vereceğini ifade eden İsrail bu kez de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli bir STK’ya ait insani yardım konvoyunu vurdu. ABD merkezli yardım kuruluşu Anera’nın yardım konvoyu, Refah bölgesine ilaç ve yakıt taşıyordu. Araçların rotası İsrail Savunma Güçleri ile koordine şekilde belirlenmişti.
Anera’nın Filistin sorumlusu Sandra Rasheed, “Durum şok edici. Konvoyun rotası İsrail ile tam işbirliği içinde hazırlandı” dedi. Rasheed, konvoydaki ilk araç içinde bulanan kişilerin öldüğünü açıkladı. İsrail ise konvoyun kontrolünün Filistinli milisler tarafından ele geçirilmesinin ardından müdahale edildiğini iddia etti. İsrail Savunma Güçleri’nin iddiaları, “saldırıdan sonra Anera ile iletişime geçip konvoyun ve araçlardaki kişilerin güvende olduğunu teyit ettikleri” yönünde.
Anera tırlarına saldırı, İsrail’in Dünya Gıda Programı’nın yardım konvoyunun taranmasını takip etti. Üzerinde BM logoları bulunan iki araçlık bir gıda konvoyuna, İsrail Savunma Güçleri’nin Gazze’deki kontrol noktasında en az 10 el ateş edilmişti. Saldırıda yaralanan olmadı fakat Dünya Gıda Programı bölgedeki faaliyetlerini bir süre askıya aldığını açıkladı. Programın lideri Cindy McCain saldırıyı “kesinlikle kabul edilemez” olarak değerlendirmişti. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de İsrail ordusunun Gazze’de BM’ye ait bir insani yardım aracını kasten hedef aldığını söylemişti. Genel Sekreter Sözcüsü, saldırının kasıtlı yapılıp yapılmadığı sorusuna, “Bize ateş edenlerin zihniyetini değerlendirmemizin bir yolu yok. Bu özel konvoyun hareketinin İsrail yetkilileriyle koordineli olduğunu biliyoruz” karşılığını vermişti.
İsrail, insanı yardım kuruluşlarına ilk defa saldırmıyor. Nisan ayında yine ABD merkezli World Central Kitchen isimli bir hayır kuruluşunun konvoyunu hedef almıştı. Dronla düzenlenen saldırıda yedi gönüllü ölmüştü. İsrail savunma güçleri saldırıyı “teknik hatalara” bağlamış, ardından iki İsrail askeri ordudan uzaklaştırılmıştı.