İhracatçının keyfi orta şekerli
İrlanda'da yaşanan bıçaklı saldırı ardından göçmen karşıtlığıyla başlayan protestoların şiddet sarmalına evrildiği Dublin'deki o geceyi orada yaşayan ve "cehennem gibiydi" nitelemesi yapan Gökçe Özer ile konuştuk.
Dünya’da bitmeyen savaşlar ve yarattığı göçmen krizi sürerken dalga dalga artan göçmen karşıtlığı psikolojik harbi de devam ediyor. Avrupa’da yükselen aşırı sağın yangın yerine çevirdiği son yer İrlanda sokakları oldu. İrlanda’nın başkenti Dublin’de yaşanan bıçaklı saldırının faturası tüm yabancılara kesildi, aşırı sağcıların indiği sokaklarda büyüyen öfke nöbeti ülkede yaşayan göçmenlerin en büyük travmalarının birinin altına imza gibi mıhlandı. Perşembe günü yerel saatle 13:40’taki bıçaklı saldırı kent merkezinde Parnell Meydanı’nda bir okul önünde yaşanmış, üç çocuk ve bir kadın yaralanmıştı.
Kadın ve bir çocuğun durumunun ağır olduğu, 40’lı yaşlardaki ağır yaralı bir erkeğin de şüpheli olarak gözaltına alındığı açıklanmıştı. Polis zanlının milliyetiyle ilgili bilgi paylaşmasa da, “Cezayir asıllı” olduğu iddialarının medyada yayılmasının ardından aşırı sağcılar sokaklara indi, göçmen karşıtlığının yarattığı büyük öfkeyle sokakları savaş alanına çevirdi. Arabaların ateşe verildiği, sokak çatışmaları yaşanan gecede 34 kişi gözaltına alındı. İrlandalı yetkililer olayları başlatanlar için “aşırı sağ ideolojiyle hareket eden delirmiş bir grup holigan” tanımlaması yaptı.
Bu tanımlama İrlanda’da yaşananları ve yaratılan travmaları hafifletmedi. Tehdit edilen göçmenler korkudan evden çıkamaz hale geldi. O göçmenlerden biri de dört yıldır Dublin’de yaşayan Gökçe Özer.
Yaşanan olaylarla ilgili konuşmak üzere ulaştığımız Özer o geceyi ve sonrasında yaşadıklarını 10Haber’e anlattı.
Dün yaşanan olaylardan sonra bazı sosyal medya kanallarında çok garip tehditler ve yorumlar okuduklarını söyleyen Özer “Gerçekten çok kötü ve İrlanda’da karşılaşacağıma asla inanamayacağım şeyler okuyorum. Buradaki dört yıllık serüvenimde işe ilk defa makyaj yapmadan, bembeyaz bir suratla gittim, çünkü çok gergindim. Hala garip haberler dolaşıyor. Bu nedenle şehir merkezine bir süreliğine de olsa gitmemeye çalışıyoruz. Çok üzücü İrlanda için bu durum. Yani buranın biraz daha temiz kalabileceğini düşünüyordum ama dünyanın geldiği burayı da kötü etkiledi” dedi.
İrlanda’daki göçmen karşıtlığı Rusya ve Ukrayna Savaşı ardından başlayan göç dalgasıyla da ilintili. İrlanda Avrupa’da en çok Ukraynalı göçmene ev sahipliği yapan ülkelerden. Son yaşanan olaylardan önce Ukrayna savaşı sonrasında yaşanan atmosferi soruyoruz Özer’e, o da şunları söylüyor: “Ukrayna savaşından sonra gelen göçmenlerin ardından bize de ufak tefek bazı gruplarca daha olumsuz bakılıyor. Bu atmosfer değişimini fark etmeye zaten başlamıştık. 23 Kasım gecesi ortalığı yangın yerine çevirenler daha önce de gösteri yapıyordu, ama bunlar küçük ölçekliydi. O gösterilerde İrlanda’nın artık daha çok göçmen kaldıramayacağından, bunun ekonomiye etkilerinden bahsediyorlardı. Buna son zamanlarda kiraların yükselmesinin, iş imkânlarının azalması gibi gelişmelerin sebep olduğunu düşünüyorum.”
#Ireland : Dublin Tonight .#DublinRiots pic.twitter.com/N5NZqrdvrN
— Emeka Gift Official (@EmekaGift100) November 24, 2023
Tanıdığı İrlandalıların da eylemler karşısında büyük şok yaşadığını söyleyen Özer “İrlanda’da en son yanılmıyorsam 2007 yılında böyle bir protesto olmuş. Tanıdıklarım uzun zamandır bu tür bir şiddet sarmalına tanık olmadıklarını anlattı. Çünkü gerçekten cehennem gibi bir geceydi ve biz Türk grupları da şok içinde kaldık. Ben dört yıldır buradayım. 10, 15 yıldır burada olanlar var ve onlar da gerçekten şaşkındı. Çünkü İrlandalılar asla şiddet eğilimli insanlar değil. Irkçı olduklarını da düşünmüyorum. Bence bu çok minimum seviyededir diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslarsak” dedi.
Yaşanan olayların tamamen vandalizm olduğunu söyleyen Özer ülkedeki Ukraynalıların da artık kendilerine yapılan yardımları istemediklerini söyledi. İrlanda’nın Filistin konusunda Avrupa’daki en büyük destek gösterilerine imza atan ülkeler arasında olduğunu anımsatarak “Avrupa’da yaşanan sağın yükselişi genel bir etki yaratıyor. Şu anda muhafazakar bir yönetim altında olan İrlanda’da insanlar siyasetle, politikacıların söylemleriyle çok fazla ilgilenmiyor. Çünkü çok ciddi sorunlar yaşanmıyor. Son yaşanan bıçaklama olayı ardından herkes politikacılara kulak kabarttı. İrlanda genel olarak göç konusunda pozitif tavır sergileyen bir ülkeydi bence. Bunu kabul ettiği bunca Ukraynalıdan da görebiliriz. Bir milyona yakın göçmen almış bir ülke burası. Başbakan Leo Varadkar yaşanan olaylardan sonra yasal düzenlemeler yapacaklarını, nefret söylemlerini engelleyecek yasalar çıkaracaklarını söyledi. İrlanda’da, özellikle Dublin’de işte Scumbag denen ve çoğunlukla ergenlerden oluşan bir kitle var ve herkes bunun farkında. Bu insanlar değil göçmenlere çocuk, genç, yaşlı herkese karşılar. Normal günlerde bile İrlandalılar dahil hepimizin uzak durmaya çalıştığı insanlar bunlar” diye konuştu.
#Ireland : Dublin Tonight .#DublinRiots pic.twitter.com/N5NZqrdvrN
— Emeka Gift Official (@EmekaGift100) November 24, 2023
Scumbag denen kitlenin yer yer ülke medyasında da gündeme geldiğini belirten Özer “Durduk yere gün içinde mağazalara zarar veren, hırsızlık yapan, çeşitli bağımlılıkları olan bir kitle. Gerçekleşen olaylardaki videolarda da onları gördük zaten. Bıçaklama olayına karışan bir kişiyi protesto etmek için neden mağazaya girip soymaya, yağmalamaya kalkarsın ki? Ama bu insanlar zaten böyle. Ve bunlara bu zamana kadar ciddi bir yaptırım da olmadı. Ülkenin gerçekten kanayan yarısıydı. Eğer o cehennem gibi gece yaşanmadan önce konuşuyor olsaydık, size yine Scumbagleri anlatırdım İrlanda’nın sorunu olarak. Toparlamak gerekirse, dün akşamki olaylardan sonra değişim konusunda şöyle bir pozitif durum olduğunu düşünüyorum. Başbakan açıklama yaptı, artık böyle olmayacağını belirtti. Umarım gerçekten de olmaz. Çünkü biz bunlardan korkmaktan çok sıkıldık. İrlanda halkı da aynı şekilde.”
Bıçaklama olayının ardından yaşanan olaylarda Dublin polisi 34 kişiyi gözaltına aldığını duyurmuştu. Bunlardan bazıları polise saldırı suçundan yargılanacak. Adalet bakanı Helen McEntee tutuklananlardan bazılarının mahkemeye çıkarılacağını, polise saldırı suçundan hüküm giymeleri halinde ağır cezalarla karşılaşabileceklerini söyledi.
Özer de İrlanda basınında bununla ilgili haberleri “Cezalar için 12 yıldan bahsediliyor. 34 kişinin yakalandığını biliyoruz, umarım birkaç otuz dört daha olur. Çünkü bu yağmayı yapıp gerçekten güzelim Dublin şehir merkezine bu kadar zarar verenlerin en kısa sürede yakalanmasını ve bunun karşılığının olmasını diliyorum. Verilecek cezaların nefret suçu karşısında bir caydırıcılığının olmasını da” dedi.
Perşembe günü saat 13:30 sularında Dublin’in kalabalık bölgelerinden Doğu Parnell Meydanı’ndaki Gaelscoil Choláiste Mhuire adlı okulun çıkış saatinde yaşanan bıçaklı saldırıda beş ve altı yaşlarındaki üç çocuk, 30’lu yaşlarında bir kadın ve 50’li yaşlarında bir erkek yaralanmıştı. Polis küçük çocuklardan biriyle kadının ve şüpheli olduğu ifade edilen 50 yaşındaki erkeğin durumunun ağır olduğunu açıklamıştı.
Kimliği açıklanmasa da öfkeli halk şüphelinin göçmen olduğu iddiasıyla sokağa dökülmüştü. Göstericiler göçmen karşıtı sloganlar atıp bir polis aracını ateşe vermişti. The Guardian’ın aktardığına göre birkaç polise de saldırı olmuş, bazı polisler yaralanmıştı. Yaşanan şiddet olayları nedeniyle Dublin’in bazı bölgelerinde otobüs ve tramvay seferleri askıya alınmıştı.
İrlanda parlamentosunda aşırı sağ partiler veya siyasetçiler bulunmuyor, ancak göçmen karşıtı protestolar geçen yıldan bu yana arttı. Bunun nedeni de Rusya-Ukrayna savaşından sonra ülkeye göçün büyük artış göstermesi. Üç milyon nüfuslu İrlanda’da göçmen sayısı son bir yılda bugüne dek görülen ikinci en yüksek seviyeye yükseldi. Hükümet son protestolar nedeniyle milletvekillerinin mecliste mahsur kalmasının ardından güvenlik önlemlerini de arttırıyor.