Ergin Ataman’ın Panathinaikos’u da Filistin’e destek verdi
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yargı reformuna karşı düzenlenen protestoların 28'inci haftasında on binlerce protestocu Tel Aviv sokaklarını doldurarak, 'ülkeyi kargaşa dolu günlerin beklediği' sözünü verdi. İsrailliler yola tebeşirle, 'Biden bizi kurtar' diye yazdı.
İsrail’de Başbakan Benyamin Netanyahu’nun kurduğu hükümet, geçen haftanın başında yargı reformuna ilk onayı vererek, sivillerin protestosuna yeni bir soluk getirdi. Sürecin devamında tasarının yasalaşabilmesi için ay sonuna kadar iki oylama daha yapılması gerekiyor. Bu haftaki protesto, halkın her hafta cumartesi günü düzenlediği protestolardan daha büyüktü.
Tel Aviv’deki protestocular, ‘YARDIM’ yazılı devasa bir pankart açtı. Havaya toz boyalar atarak bölgeyi pembe ve turuncu renklere boyadılar. Margaret Atwood’un distopik romanı ‘The Handmaid’s Tale’deki karakterler gibi kırmızı cübbeler giyen kadınlar protestolara katıldı. Kadınların Atwood’un romanındaki kadınlar gibi giyinmelerindeki amaç, reformun meclisten geçmesi halinde haklarının ellerinden alınabileceği fikrini vurgulamaktı.
Cumartesi günkü protestolarda Netanyahu’nun Kudüs’teki evinin önünde meşaleler yakıldı ve sahil kentleri Herzliya ile Netanya’da gösteriler düzenledi. Altı ayı aşkın süredir devam eden protestolar durulacak gibi durmuyor. Ülkenin işçi sendikası ile tabipler birliği de tasarıya karşı çıkan gruplar arasına katıldı. Yedek askerler, savaş pilotları ve iş dünyanın önde gelen isimleri reformun durdurulması çağrısında bulundu.
İşçi sendikası Histadrut’un Başkanı Arnon Bar David, ülke ekonomisini felç edebilecek genel grev tehdidinde bulundu. Netanyahu’ya ‘kaosu durdurması’ çağrısında bulunan Bar David, “Böyle devam edilirse olaya müdahale edip tüm gücümüzü kullanacağız” dedi. Histadrut’un mart ayında yaptığı genel grev çağrısı sonucunda İsrail ekonomisinin büyük bir bölümü durmuş, bu da reform görüşmelerinin askıya alınması kararına katkıda bulunmuştu.
İsrailli doktorların yüzde 90’ını temsil eden Tabipler Birliği de Histadrut’a arka çıkarak, ‘kritik örgütsel önlemler de dahil olmak üzere ellerindeki mevcut tüm araçları kullanma’ sözü verdi. Dernek başkanı Profesör Zion Hagay, yargı reformunun meclisten geçmesi halinde ‘sağlık sisteminin harap olacağını’ söyledi.
Geçen hafta salı günü reformun ilk okumasının meclisten geçmesinin ardından protestocular ana otoyolları kapatmış ve ülkenin en önde gelen havalimanındaki uçuşların aksamasına neden olmuştu. Protestoların organizatörleri, Netanyahu’nun yargı reformunda ısrarcı olması halinde ‘yıkım günü’ yaşanacağı uyarısında bulunmuştu.
Ülkede bunlar yaşanırken, Netanyahu cumartesi günü aşırı sıcaklardan kaynaklı baş dönmesi ve dehidrasyon sebebiyle hastaneye kaldırılmıştı. Daha sonra ise Tel Aviv’deki hastaneden bir video yayımlayarak kendini iyi hissettiğini söylemişti. Bununla birlikte geceyi hastanede geçirmiş ve dün yapılması planlanan haftalık kabine toplantısı bugüne ertelenmişti.
Yargı reformu, hükümetin yargıçların atanması üzerinde kontrol sahibi olmasını ve parlamentoya mahkeme kararlarını bozma yetkisi verilmesini amaçlıyor. Netanyahu’nun İsrail’in 75 yıllık tarihinde kurduğu en aşırılık yanlısı ve dindar hükümetin önerdiği bu yasa tasarısı, ülkenin kırılgan denge ve denetleme sistemini altüst edeceği ve gücün Netanyahu ile müttefiklerinin elinde toplanmasına yol açacağı şeklinde yorumlanıyor.
Öte yandan ABD’den yapılan açıklamalarda da yargı reformunun demokrasiye darbe indireceği şeklinde açıklamalar yapılmış, bu da ülkedeki aşırı sağcılar ile dindarların, ‘Ülkedeki protestolar ABD’nin başının altından çıkıyor’ minvalinde tepki göstermesine yol açmıştı. Netanyahu aralık ayında başbakanlık görevine başladığından beri Beyaz Saray’dan resmi bir davet almadı. Bununla birlikte ABD Başkanı Joe Biden, NATO zirvesi öncesi CNN’den Fareed Zakaria’nın, ‘Netanyahu’yu ne zaman Beyaz Saray’a çağıracaksınız?’ sorusuna, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u davet ettiğini söyleyerek yanıt vermişti.
Bunun akabinde Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Herzog’un 18 Temmuz’da Beyaz Saray’a geleceğini bildirdi. Jean-Pierre, “Başkan Biden, Herzog ile görüşmesinde ortak demokratik değerlerin önemini vurgulayacak ve Filistinliler ile İsrailliler için eşit özgürlük, refah ve güvenliğin yollarına değinecek. Liderler ayrıca Rusya’nın İran ile derinleşen askeri ilişkisini ve İran’ın bölgedeki istikrarı bozucu davranışlarını ele alacak” dedi. Biden yönetiminin Netanyahu yerine Herzog’u davet etmesi, İsrail’in son dönemlerdeki politikalarına karşı duyulan hoşnutsuzluğu gözler önüne seriyor.