Çürüyen cesetle yüzleşme: Filistinli avukat ‘İsrail’in Guantanamosu’nda yaşadığı işkenceyi anlattı
İsrail ile Filistinli örgütler arasındaki savaşta bu kez gündem 'Dost Ateşi' oldu. İsrail Gazetesi, ülkenin saldırıların ilk gününde hedefleri ayırmakta zorluk yaşadığını yazdı. Bazı tanık ifadeleri ise bunu doğrular nitelikte.
İsrail ve Filistinli örgütler arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürüyor. İkinci ayına giren savaşta gözler İsrail medyasının bir iddiasına çevrildi: İsrail’de yayın yapan Yedioth Ahronot Gazetesi İsrail’in 7 Ekim’deki saldırılara verdiği ilk karşılıkta İsrailli ve Hamas üyesi ayrımı yapamadığını, alandan kaçan İsrailli sivillerin de vurulduğunu yazdı.
Hamas’ın 7 Ekim’deki beklenmedik saldırısında İsrail helikopterleri ancak bir saatten fazla bir süre sonra atağa geçebilmişti. Verilen ilk karşılıkta da İsrailli sivil ve Hamas üyeleri arasında ayrım yapamadığı ileri sürüldü. Yedioth Ahronot’un aktardığına göre Hamas’ın saldırısına müdahale eden İsrail savaş helikopterleri İsrailli siviller ile Hamaslılar arasında seçici hedef gözetmeye müdahalenin sonraki anlarında başladı.
Haberde İsrail Savunma Güçleri’nin (IDF) 9 Ekim’de X üzerinden yaptığı paylaşıma da yer verildi. Müdahale anına ait görüntülerde bölgeden kaçmaya çalışanlara ve araçlara savaş helikopterlerinden ağır silahlarla ateş açıldığı görülüyor.
Leaked Footage from Israeli Airforce Shows IDF Apache Helicopter Firing on its OWN Citizens at Supernova Music Festival on October 7
“The pilots realised that there was tremendous difficulty in distinguishing within the occupied outposts and settlements who was a terrorist and… pic.twitter.com/T1CA31loda
— Fiorella Isabel (@FiorellaIsabelM) November 9, 2023
Middle East Monitor’de yer alan haberde de İsrail’in 7 Ekim’de Hamas militanlarıyla yaptığı çatışmaya ilişkin yeni tanıkların ilk elden ifadelerine yer verildi. Buna göre sürpriz saldırıyı kontrol altına almak için İsrail birlikleri ağır silahlarla ayrım gözetmeksizin kendi vatandaşlarına ateş açtığı ve bu da çok sayıda İsraillinin ölümüyle sonuçlandı. “Dost ateşi” olarak ifade edilen bu durum İsrail helikopterlerinin Gazze sınır çitlerindeki boşluklardan İsrail tarafına giren Hamaslıları durdurmayı hedeflemesiyle yaşandı. Yedioth Ahronot’taki haberde İsrailli pilotların, Hamaslılar ve İsrailli siviller arasında ayrım yapmakta yaşadığı zorluk nedeniyle durumun karmaşıklaştığı, müdahalede önceliğin sınırdan İsrail tarafına giren Hamaslı ya da Gazzeli grupların akınını durdurmaya verildiği öne sürüldü.
The Grayzone tarafından derlenen görgü tanıkları ve İsrailli kaynakların ifadeleri İsrail’in 7 Ekim’de ortaya çıkan olaylara ilişkin anlatımıyla çelişti. Kibbutz Be’eri’nin bölge sakinleri ile ordu arasında yardım hattı kuran güvenlik koordinatörü Tuval Escapa’ya göre, İsrailli komutanlar rehinelerle birlikte teröristleri de ortadan kaldırmak için evlerinde bulunanların üzerine bomba atmak dahil, “zor kararlar” aldı.
Yedioth Ahronot’taki haberde “Sızan binlerce kişiye yönelik saldırıların başlangıçtaki hızı şaşırtıcıydı, pilotlar sonunda saldırıyı yavaşlattı ve hedefleri titizlikle seçti” iddiasına yer verildi. İsrail ordusunun İsrailli sivilleri de hedef aldığı yönündeki bilginin Be’eri’de bir çatışmadan sağ kurtulan İsrailli sivil Yasmin Porat tarafından da doğrulandığı belirtildi. Grayzone’daki demecinde Porat yoğun çatışmalar sırasında İsrail Kuvvetlerinin teslim olan iki Hamas militanıyla birlikte kalan tüm rehineleri de “şüphesiz” öldürdüğünü söyledi. Grayzone’a göre Porat bu ifadeleri İsrail Radyosuna yaptığı açıklamada dile getirdi.
Haaretz’e göre ordu ancak esir alınan İsraillilerin evlerini “bombaladıktan” sonra Be’eri üzerinde kontrolü yeniden sağlayabildi. Gazete “Bedeli korkunç oldu: En az 112 Be’eri sakini öldürüldü” diye yazdı. Be’eri’deki bombardıman ağırlıkla İsrail tankları tarafından gerçekleştirildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen i24 kanalının muhabirinin Be’eri’ye yaptığı bir ziyaret sırasında belirttiği gibi “küçük ve şirin evler bombalandı ya da yıkıldı” ve “bakımlı çimler zırhlı araç, belki de tank paletlerinin altında parçalandı.”
Yedioth Ahronot’un İsrail ordusunun müdahale sırasında yaşadığı duruma ilişkin haberinde şöyle dendi: “Hamas teröristleri kalabalığın arasına usulca karışmaları ve ne olursa olsun kıpırdamamaları yönünde talimat aldı. Böylelikle hava kuvvetlerini aşağıdakilerin İsrailli olduğuna inandırmaya çalıştılar. Bu aldatmaca Apache helikopterleri durumu kavrayana kadar bir süre işe yaradı. Pilotlar kimin terörist kimin İsrailli olduğunu ayırmanın zor olduğunu anlayınca saat 09.00 sıralarında bazıları üstlerinden izin almadan teröristlere karşı top mermisi kullanmaya karar verdi.” Yedioth Ahronoth’un haberinde İsrail güçlerine ait 28 saldırı helikopterinin yoğun çatışmaların yaşandığı gün boyunca yüzlerce 30 mm top mermisi ve Hellfire füzesiyle çatışma bölgelerini ateş altına aldığı kaydedildi. İlk günkü hava operasyonlarının açıkça dağınık yürütüldüğü savunulan haberde “Ancak helikopter pilotları zorlu ve kaotik gökyüzünde çözümler buldu. Ateş koordinasyonunun ve hedeflerin belirlenmesi önemli ölçüde pilotlara kara kuvvetlerinden telefon görüşmeleri ya da WhatsApp görüntüleri yoluyla mümkün oldu” iddiasına yer verildi.
Grayzone’daki haberde de dost ateşine dair şu ifadeler yer aldı: “Ancak İsrail ordusu komutanları tarafından verilen dost ateşi emirlerine dair artan kanıtlar Batı medyasına sunulan kömürleşmiş İsrailli cesetlerin, enkaza dönmüş İsrail evlerinin ve yanmış araç yığınlarının ve bunların en azından sarsıcı bazı görüntülerinin aslında İsrail topraklarını top mermileri, top ateşi ve Hellfire füzeleri ile kaplayan tank mürettebatı ve helikopter pilotlarının eseri olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Gerçekten de 7 Ekim’de İsrail ordusunun Gazze’de sivillere uyguladığı taktiklerin aynısına başvurduğu, ağır silahları ayrım gözetmeksizin kullanarak kendi vatandaşlarının ölü sayısını arttırdığı görülüyor.”
Öte yandan üniformalı Hamaslı silahlı kişiler tarafından çekilen video bir onların da 7 Ekim’de çok sayıda İsrailliyi kasıtlı olarak vurduğunu açıkça ortaya koyuyor. Grayzone, İsrail’in kanıtlanmış videolar ve bilgiler yerine iddia düzeyindeki “vahşet dezenformasyonları” üzerinde tepinmeye devam ettiğini, bunun sebebinin de Hamas’ın IŞİD’den daha kötü olduğu savını kuvvetlendirme çabası olduğunu yazdı.
Dost ateşi bir askeri birliğin kendi kuvvetlerine veya müttefik kuvvetler üzerine açtığı ateş olarak biliniyor. Bunun da hata ve istenmeyen gelişmeler sonucu hedef alınan düşman yerine yanlışlıkla dost hedeflerin vurulmasına yol açması söz konusu oluyor. Dost ateşine yol açan birçok sebep şu şekilde sınıflandırılıyor:
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı. İsrail, 7 Ekim’den bu yana 38’i Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 354’ü asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in saldırılarında 4 bin 412’si çocuk, 2 bin 918’i kadın olmak üzere 10 bin 812 Filistinli öldürüldü, 26 bin 905 kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü. İsrail ordusu, Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.