İsrail aşırı sağının cüreti: İşkenceci askerleri teslim etmemek için askeri üs bastılar
İsrail'in Refah'a dün düzenlediği hava saldırısında ölenler kadınlar ve çocuklar oldu. Can verenlerden biri de 30 haftalık hamile olan Sabrin'di. Sabrin saldırıdan kurtulamadı belki ama yakınlarına karnındaki bebeği bıraktı.
Gazze’de hayat son altı aydır normal seyrinde ilerlemiyor. Genci yaşlısı herkes hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bugüne kadar 34 binden fazla insan hayatını kaybetti ama sadece sayıları verince bu sayıların bizim gibi gülen, eğlenen, korkan, aşık olan ya da üzülen insanlar olduğunu, birileri için önem taşıdıklarını anlayamıyoruz. Sayı arttıkça duyulan hassasiyet ister istemez azalıyor. O yüzden 34 binin sadece sayıyı değil, hayatları temsil ettiğini hatırlatmak gerekiyor.
Daha dün 13 yaşındaki Zeyd’i konuştuk. Zeyd kasım ayında evine düzenlenen saldırıda yakınlarıyla birlikte enkaz altında kalmış ancak bir tek o sağ salim çıkarılabilmişti. O zaman sağ kurtarılan Zeyd geçen hafta ülkelerin can simidi olsun diye havadan indirdiği yardımların altında kalarak ölmüştü. Bugünkü hikayemiz ise ailesi tarafından daha adı bile konmamış bir bebek.
Gazze’deki doktorlar İsrail’in hava saldırısında başından aldığı darbe nedeniyle ölmek üzere olan bir bebeği annesinin karnından kurtardı. Cinsiyetinin kız olduğu öğrenilen bebek İsrail’in henüz karadan girmediği tek büyük bölge olan Refah’taki bir hastanede sezaryenle anne karnından alındı.
Annenin adı Sabrin El Sakani’ydi. Onların evi de tıpkı Zeydlerin evi gibi hava saldırılarına hedef olmuştu. Saldırıda hayatını kaybettiğinde 30 haftalık hamileydi. Hayatını tek kaybeden o olmadı. Eşi Şükrü, üç yaşındaki kızları Melek de yaşamını yitirdi.
Refah’taki Kuveyt hastanesinde doktorluk yapan Ahmed Fevzi el Mukayyad Skynews’e açıklamasında “Bebeği kurtarmayı başardık. Annenin durumu çok kritikti. İkisinden birini kurtarmamız gerekiyordu” dedi.
Pazar günü bebek hastanenin yenidoğan ünitesinde her bebek gibi ağlıyordu. Bileğindeki künyede ölen annesinin adı yazılıydı.
Yenidoğan ünitesinin yöneticisi Dr. Muhammed Salama pazar günü haber ajanslarına açıklamasında bebeğin üç ila dört hafta hastanede kalacağını söyledi. Hastaneden sonra nereye gidecek bu bebek? Belki teyzesine, belki amcasına ya da büyükannesine. Salama “Asıl trajedi şu: Bu çocuk hayatta kalsa bile yetim olarak doğdu.”
Bebeğin büyükannesi Mirvat el Sakani Amerikan haber ajansı AP’ye verdiği demeçte bebeğe bakacağını söyleyerek “O babasından bana kalan bir hatıra. Ona ben bakacağım. Oğlum oracıkta, parçalara ayrılmış halde. Daha bulamadılar. Hiçbir şeyle alakaları yoktu. Neden onları hedef aldılar. Neden, nasıl? Bilmiyoruz” dedi.
Savaşta şimdiye kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 34 bini aştı. En az üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bu sayıya dün gece Refah’a düzenlenen bir hava saldırısında ölen bir aile de eklendi. Ailenin 17 çocuğu ile iki kadın öldü. Filistinli sağlık yetkililerine göre ölen çocuklar Abdül Al ailesine mensuptu. Ölenler arasında kendi ailesinden kişilerin de bulunduğu Sakr Abdül Al, beyaz kefen içindeki bir çocuğun cesedinin başında yas tutarken isyan etti: “Ölenler arasında tek bir erkek gördünüz mü? Hepsi kadın ve çocuk. Karımı, çocuklarımı alarak tüm kimliğimi yok ettiler.”
Muhammed El Behairi ise kızı ve torununun hâlâ enkaz altında olduğunu söyleyerek, “Üzüntü duyuyoruz, depresif hissediyoruz. Bu hayatta gözyaşı dökecek bir şeyimiz kalmadı, ne hissedelim? Çocuklarınızı kaybettiğinizde, sevdiklerinizin en yakınlarını kaybettiğinizde ne hissedersiniz?” dedi.