Emniyet ‘Mahzen’de bulduğu silahları sergiledi
İsrail’e silah ambargosu uygulanması çağrıları büyürken bir silah ihracatı haberi de Kanada’dan geldi. ABD üzerinden İsrail’e 60 milyon doları aşan değerde mühimmat gönderen Kanada’da, uzmanlar bunun bir yasa ihlali olduğunu söylüyor.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail’in Gazze işgaline destek için gönderdiği 20 milyar dolarlık silah yardımı sebebiyle eleştirilerin odağı olmuştu. Bütün dünya İsrail’e silah ambargosu çağrısı yaparken Kanada merkezli bir şirketin değeri 60 milyon doları aşan mühimmat sevki eleştirilere neden oldu. Kanada’nın ABD ile yaptığı Silah Ticareti Anlaşması kapsamında Washington üzerinden giden 20 milyar dolarlık silah ve mühimmatın 60 milyon dolarlık kısmı Kanada’ya ait. Haliyle bu, Washington yönetiminin İsrail’e “koşulsuz” desteğini bir kez daha gözler önüne sererken Kanada’da da başka eleştirilere neden oldu.
Kanadalı avukatlar, hak savunucuları ve uzmanlar bu satışın Kanada’nın silah ihracat yasalarının şeffaf olmamasının bir sonucu olduğunu söylüyor. Kanada’nın bu silah ihracat sürecine dahil olması “Kanada’da üretilen silahların insan hakları ihlallerine dahil olmaması” yasasının ihlaline de yol açıyor.
Kanadalı araştırmacı Kelsey Gallegher Al Jazeera’ye verdiği röportajda “İsrail’in Gazze’deki insan hakları ihlalleri konusunda korkunç geçmişine bakıldığında savaş suçları işlendiği görülüyor. Kanada’nın İsrail’e mühimmat ihraç etmesi Gazze’de yaşananlar göz önüne alındığında kesinlikle uygunsuzdur” dedi.
Aynı zamanda Kanada’nın ABD ile 2019 yılında imzaladığı silah anlaşmasına da değinen Gallegher, bu anlaşmasının kendisinin Kanada hukukuna aykırı olduğunu da söyledi. Röportajının devamında “Eğer ABD bunu kendi yayınlamamış olsaydı Kanadalılar bu ihracattan haberdar bile olamazdı” dedi.
Kanadalı bazı uzmanların aktardığına göre, mühimmatların İsrail’e ulaşabilmesinin sebebi ABD ve Kanada arasındaki “ortaklık”. Savunma Üretimi Paylaşım Anlaşması, 1950’den beri ticaret dengesizliklerini önlemek amacıyla yurt dışı askeri alım miktarını dengelemeyi amaçlıyor. ABD, Kanada’nın en büyük ticaret ortağı olması sebebiyle Kanada’nın askeri malları için de en büyük pazarı oluşturuyor. Kanada, güney sınır komşusu ABD’nin kanatları altında ticaret yapıyor.
Kanada’nın 2019’da imzaladığı Silah Ticareti Anlaşması, savaş suçlarında kullanılma riski varsa imzacıların başka bir ülkeye silah transfer etmesinin yasaklanması da dahil olmak üzere, küresel silah akışına ilişkin koşulları düzenliyor. Bu anlaşmayı imzaladıktan sonra Kanada, belirli silah sistemlerinin ABD’ye satılması durumunda bazı raporlamaları yapmakla yükümlü. Yine de güney komşusuna yapılan transferlerin çoğu hakkında şeffaf davranmıyor, özel izinler de talep etmiyor.
Al Jazeera’ye göre Kanada hükümeti, kendi internet sitesinde aslında “Kanada ve ABD’nin birçok askeri öğeyi iki ülke arasında izinsiz/ruhsatsız dolaşıma sokabilecek karşılıklı bir anlaşmaları var” diyor.
Torontolu bir avukat ve Uluslararası İnsan Hakları için Kanadalı Avukatlar (CLAIHR) grubunun yönetim kurulu üyesi olan Henry Off, Al Jazeera’ya verdiği röportajda bu durumun Kanada’nın silah ticaret sisteminin ne kadar kusurlu olduğunu gösterdiğini aktardı. Silahların sadece ABD’ye geçebiliyor olmasının bile “tehlikeli” olduğunun altını çizen Off, aynı zamanda İsrail’e silah ambargosunu savunan grupların da avukatlığını yapıyor. Off, “Bu silahların ve mühimmatların insan hakları hukukunun ciddi ihlallerinde kullanıldığını biliyoruz ve bu, Kanada’nın uluslararası ve yerel yasal taahhütlerini yerine getirmede başarısız olduğunun örneğidir” dedi. Öte yandan Off, Kanada’nın bu silah satışlarına acilen son vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, mart ayında yaptığı bir açıklamada hükümetin İsrail’e silah ve mühimmat satışını durduracağını bildirmişti. Toronto Star Gazetesi’ne konuşan Joly, o dönem Filistin hakkında kabul edilen önergede yer alan bu yeni politikanın “sembolik” kalmayacağını da vurgulamıştı. Ancak görünen o ki, karar sembolik olmaktan ileri gidemiyor.