Komşu bugün sandık başında: Miçotakis’in partisi, Çipras’ın partisinin 6.5 puan önünde
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara'da bir araya geldiği Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşmesine Hamas ve Kariye damga vurdu. AB ile ilişkiler dahil neredeyse her konuda olumlu mesaj veren liderler Hamas ve Kariye başlıklarında gerginlik yaşadı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis aralıkta imzalanan Atina Deklarasyonu’yla normalleşen ilişkilerin gidişatını ele almak ve yeni işbirliği yolları aramak üzere Ankara’ya geldi. Miçotakis’in ziyareti bir günlüktü ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. İki liderin görüşmesine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Yunan heyetinden Fidan’ın mevkidaşı Yorgos Gerapetritis ile Miçotakis’in Başdanışmanı Anna Maria Boura eşlik etti. Görüşme öncesi olumlu mesajlar verilse de ortak basın toplantısında Hamas ve Kariye meselelerinde gerginlik yaşandı. Erdoğan, Miçotakis’in Hamas’a “terör örgütü” demesini eleştirdi, Miçotakis de Kariye’nin camiye dönüştürülmesini alttan alttan eleştirdi. Görüşmenin en dikkat çeken noktasıysa Erdoğan’ın Türkiye’de bin Hamas mensubunun tedavi gördüğünü söylemesiydi.
Her iki taraf da görüşme öncesi olumlu mesajlar verdi. Miçotakis iki hafta önce “Türkiye ile görüşmelerimize daima güvenle ve Türkiye’nin tutumunun değişmeyeceği yanılsamasına kapılmadan yaklaşıyoruz. Bununla birlikte aynı fikirde olmadığımız zamanlarda da iletişim kanallarının daima açık olması gerektiğini düşünüyorum. Gerginliğe mahal vermeden ve tansiyonu yükseltmeden de farklı fikirlerde olabiliriz” dedi örneğin. Benzer bir mesajı Erdoğan cumartesi günü Yunan gazetesi Kathimerini’ye verdiği mülakatta dile getirdi.
Aslında her iki lider de yeşeren Türk-Yunan ilişkilerini “kazan-kazan” politikası içinde değerlendiriyor. Aralıktaki son görüşmede Erdoğan “Denizden geçerken nehirde boğulmayalım” diyerek ilişkilerdeki sorunlara tek tek odaklanmaktansa bütüne bakmak gerektiğini belirtmişti. Gerçekten de son beş ayda ilişkileri geren birçok konu yaşandı ama ekonomik işbirliklerinde gelinen nokta nedeniyle bu sorunlar ilişkilerin kopacağı kadar sert bir üslupla ele alınmadı.
Son dönemlerde gerek Yunanistan’ın Ege ve İyon Denizi’nde çevreyi gerekçe göstererek oluşturduğu deniz parkı projesi, gerek Ankara’nın Ayasofya gibi bir zamanlar kilise olan ve yıllardır müze olarak hizmet eden Kariye’yi cami olarak açmasının getirdiği gerginlik vardı. Üstelik Avrupa, Türkiye’yi Kıbrıs konusunda da sıkıştırmaya başladı. Ancak hem Miçotakis hem de Erdoğan bu sorunlara değil örneğin martın sonunda 10 Yunan adasına kapıda vizeyle girişin yarattığı ekonomik zaferlere odaklanmayı tercih ediyor. İki liderin gündeminin baş köşesinde altı milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarmak vardı örneğin.
Bununla birlikte Erdoğan’ın görüşme sonrası ortak basın toplantısında dile getirdiği “Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı çözüme kavuşturulması mühimdir” sözleri önem taşıyor. Avrupa Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin önüne Kıbrıs sorununun çözülmesini şart koşuyor. Avrupa’nın istediği çözüm iki kesimli bir yapı oluşturulması. Ancak Kuzey Kıbrıs Türkleri önceki referandumda birleşme yönünde oy kullanan taraf olmalarına rağmen tanınmayan, ceza çeken taraf olmaları gerekçesiyle Avrupa’ya güvenini yitirmiş durumda.
Kariye’nin cami olarak ibadete açılması hem Yunan hükümeti hem de Rum Ortodoks Kilisesi’nde epey tepkiyle karşılanmıştı. Ortak basın açıklamasında her iki liderin de verdiği mesajlar dikkat çekici. Bir yanda Erdoğan Kariye’nin 2020’de alınan karar sonucu “titiz bir restorasyondan geçerek” ibadete açıldığını söyleyerek “UNESCO kültür varlığı olan her bir eserin korunmasında tüm insanlığın istifadesine sunulmasına önem veriyoruz” dedi ve Kariye’nin herkesin ziyaretine açık olduğunu belirtti.
Miçotakis de UNESCO vurgusu yaptı. “Dini özgürlük ve Hıristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz” diyen Miçotakis Yunanistan’daki Müslüman sayısıyla Türkiye’deki Hıristiyan nüfusu karşılaştırarak “Müslüman azınlığın biz Yunanistan’ın sosyal ve kültürel hayatına katkısı çok büyüktür. Ne yazık ki Türkiye’de Hıristiyan azınlığın sayısı ufalmıştır” diye konuştu.
Erdoğan Miçotakis’e sözleri için teşekkür ettikten sonra mutabık kalmadıkları önemli bir konu olduğunu söyledi. Bu Kıbrıs ya da Doğu Akdeniz meselesi değil, Hamas’a “terör örgütü” denmesiydi. “Ben Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum” diyerek söze başlayan Erdoğan Hamas’ın 1947’den beri toprakları işgal edilen Filistin’in direniş örgütü olduğunu söyledi ve “40 bini aşmış vatandaşını kaybeden Hamas’a terör örgütü dersek acımasız bir yaklaşım olur” dedi.
Yunanistan’ın Birleşmiş Milletler’de ateşkesten yana oy kullanarak diğer Batı ülkelerinden ayrıldığını söyleyen Erdoğan “Ben inanıyorum ki sizlerin burada yanlış yaklaşımınız olabilir” dedi. Erdoğan’ın sözlerinde en dikkat çeken taraf bugün Türkiye’de bini aşkın Hamas mensubunun tedavi altında olduğunu belirtmesiydi. Sonrasında İngiliz haber ajansı Reuters’a konuşan bir Türk kaynak Erdoğan’ın “Hamas değil, Gazzelilerin Türkiye’de tedavi gördüğünü söylemeye çalıştığını” açıkladı.
Erdoğan’ın çıkışına Miçotakis’in cevabı uzlaşmacı tonda oldu: “İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımızda mutabık kalalım. Hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Filistin halkı acımasız politikaların kurbanıdır.”
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Ortak Basın Toplantısı https://t.co/pUPmEFuzDI
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 13, 2024
Yunan gazetesi Kathimerini, Erdoğan’ın çıkışıyla ilgili olarak “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı üçüncü bir ülkenin liderine hitap ederken ‘Filistinli kardeşleri’ adına neden konuşuyor? Bu gerçek, Türk dış politikasında Filistin meselesine verilen önemi açıkça ortaya koymaktadır” yorumu yapıldı.
Yazının başında da belirttiğimiz üzere gündemin ilk sırasını ekonomi kaplıyordu. Miçotakis’in göçmen krizinde Avrupa’nın Türkiye’ye fon sağlaması için Yunanistan’ın da devrede olduğunu belirten Miçotakis,”Ümitsiz insanların acısını istismarını yapan insan tacirlerini durdurmak için sarf ettiğimiz çabalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye bu konuda çok kararlı. Çok pozitif katkıda bulundu. Avrupa kararları ışığında da Türkiye’nin Avrupa fonlarından bu konuda faydalanabilmesi için çalışıyoruz” dedi.
Miçotakis’in olumlu mesajlar verdiği diğer bir konuysa Türkiye-AB ilişkilerinde Yunanistan’ın olumlu tavır içerisinde olduğunu söylemesiydi. Yunan lider “Yunanistan var olan zorluklara rağmen Türkiye’nin AB ortaklık sürecine destek vermeye devam etmektedir. AB-Türkiye ilişkilerinin yakın gelecekte olumlu şekilde tekrar hayata geçirileceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Yunan lider ziyaret sonrası sosyal medyadaki paylaşımında, “Türkiye ile aramızda yıllardır devam eden anlaşmazlıklara paralel olarak anlaşmalarla yeni bir sayfa açabiliriz. Bugün dünün esiri olmamalı, yarını da sabote etmemeliyiz” dedi.
İki liderin temmuzda NATO’nun kuruluşunun 75’inci yıldönümü dolayısıyla Washington’da ve BM Genel Kurulu nedeniyle eylül ayında New York’ta yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.