Bakan Güler ve komuta kademesi tam kadro KKTC’de
Milli Savuma Bakanlığı'nca (MSB) Azerbaycan’ın Karabağ’da gerçekleştirdiği operasyona ilişkin, 'Azerbaycan'ın Karabağ'da yaptığı operasyonda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) fiili desteği söz konusu değil' açıklaması yapıldı.
Milli Savuma Bakanlığı’nca (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, son 1 haftadaki bakanlık faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi. Aktürk, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil son bir haftada 42 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, “Böylece, etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1 Ocak’tan itibaren 1271’e, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar ise 38 bin 614’e ulaşmıştır. Diğer yandan 13 ve 15 Eylül tarihlerinde PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirmek, Irak’ın kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını etkisiz kılmak ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla; Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde bulunan terörist hedeflere yönelik hava harekatları gerçekleştirilmiştir. Bu harekatlar ile teröristlerce kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 31 hedef imha edilmiştir. Masum sivillerin, dost unsurların, tarihi ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbirin alındığı harekatlarda, büyük ölçüde yerli ve milli mühimmat kullanılmış ve çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Mücadelemiz, tek bir terörist kalmayıncaya kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir” dedi.
Aktürk, cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ve tesis edilen çok katmanlı emniyet sistemi ile korunan hudutlarda, son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 552 kişinin yakalandığını kaydederek, “Bu şahıslardan 5’i FETÖ mensubu olmak üzere 10’u terör örgütü üyesidir. 4 bin 968 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece yıl içerisinde hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 7 bin 442’ye yükselmiş, yakalanan şahıslardan 345’i FETÖ mensubu olmak üzere toplam 497 terör örgütü mensubu kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 158 bin 380 olmuştur. Suriye’de istikrarın bir an önce tesis edilmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşleri ve normalleşmenin sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Diğer taraftan operasyon bölgelerindeki güvenlik ve istikrarın sürdürülmesi için de gerekli tüm tedbirler alınmaktadır. Nitekim, terör örgütü tarafından harekat bölgelerimize bu yılın başından itibaren 317 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiş; bu saldırılara misliyle karşılık verilerek 23’ü son bir haftada olmak üzere 926 terörist etkisiz hale getirilmiştir” diye konuştu.
Aktürk, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’taki gelişmelere ilişkin, “Komşumuz Yunanistan ile son dönemde gelişen olumlu havanın devamına yönelik gayretlerimiz devam etmektedir. Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanımız ve Yunanistan Başbakanı arasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda gerçekleşen görüşmede, Güven Artırıcı Önlemler Toplantılarının Kasım ayında hayata geçirilmesi hususunda mutabık kalınmıştır. Amacımız; Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunlarımızı uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaktır. Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunduğumuz ve milli meselemiz olan Kıbrıs’ta; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklediğimizi ve kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidinin bizler için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Aktürk, Azerbaycan’ın Karabağ’da başlattığı askeri operasyona ilişkin, “19 Eylül’de Azerbaycan tarafından; kendi egemen toprakları üzerinde gerekli gördüğü tedbirleri almak, gayrimeşru Ermeni silahlı unsurlarınca uzun süredir devam eden saldırı ve provokasyonları engellemek üzere Karabağ’da başlatılan askeri operasyonu, sonrasında alınan ateşkes kararını ve bölgedeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Can Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı adımları, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik samimi çabaları desteklediğimizi, ‘iki devlet, tek millet’ anlayışıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Aktürk, envantere giren yeni silah sistemlerine ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikiyle her geçen gün gelişen savunma sanayimiz sayesinde ihtiyacımız olan sistemler yerli ve milli olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir. Bakanlığımıza bağlı ASFAT ana yükleniciliğinde yürütülen; Açık Deniz Karakol Gemileri ‘TCG Akhisar’ ve ‘TCG Koçhisar’ın denize iniş, Pakistan MİLGEM Projesi’nin 1’inci gemisi PNS BABUR’un de geçici teslim törenleri 23 Eylül’de İstanbul Tersanesi Komutanlığında gerçekleştirilecektir. Deniz Kuvvetlerimiz için üretilen 2 açık deniz karakol gemisi ve Pakistan Deniz Kuvvetleri için PN MİLGEM Projesi’nde üretilen 4 korvet tipi savaş gemisiyle ASFAT’ın aynı anda birbirinden 3 bin 900 kilometre uzaklıktaki iki şehirde toplam 6 deniz platformu inşasını yapması; örneği çok az olan bir gayretin ve başarının göstergesi olarak hepimizi gururlandırmaktadır. Ayrıca, ASFAT’ın yüksek hızlarda üstün manevra yeteneği ile göz dolduran, daha önce Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü envanterine de alınan yerli ve milli asayiş ve emniyet botu ASBOT için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü ile yapılan sözleşme kapsamında ilk teslimat yapılmıştır. Yine, denizaltılarımızın havuzlanması için ihtiyaca yönelik özel olarak tasarlanarak ASFAT ana yükleniciliğinde inşa edilen, kendi boyutunda dünyada tek olan denizaltı havuzunda, TCG BATIRAY denizaltımızın havuzlanması faaliyeti, 18 Eylül’de Gölcük Tersanesi Komutanlığında başarıyla gerçekleştirilmiştir” dedi.
Azerbaycan’ın Karabağ’da gerçekleştirdiği antiterör operasyona Türkiye’nin fiili olarak destek verip vermediğine ilişkin soru üzerine kaynaklar, Ermenistan’ın 10 Kasım’daki ateşkesin yükümlülüklerini yerine getirmediğine, bölgedeki istikrarsızlığı körüklediği ve gerilimi tırmandırdığına dikkati çekti. Ermenistan’ın Karabağ’daki gayrimeşru silahlı unsurları desteklediğini, bölgede istikrarsızlığa neden olacak faaliyetlerde bulunduğunu, mevzi kazmak, sınır ihlalleri gibi provokatif eylemleri gerçekleştirdiğini belirten kaynaklar, “Azerbaycan’ın Karabağ’da yaptığı operasyonda TSK’nın fiili desteği söz konusu değil. Azerbaycan’ın kendi operasyonudur. Karabağ Azerbaycan toprağıdır. Türkiye olarak her zaman dediğimiz gibi Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında tüm imkanlarımızla yanındayız. Askeri eğitim iş birliği, ordunun modernizasyonu faaliyetlerine uzun süredir devam ediyoruz. Azerbaycan ve Türk ordusunun aynı standartlara kavuşmasına yönelik çalışmalarda belli bir aşamaya gelindi. Azerbaycan ordusunun operasyondaki başarısı, gelinen aşamayı göstermesi bakımından önemli. Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin kendi operasyonudur. Sonuç olarak Karabağ Azerbaycan toprağıdır, bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir” dedi.
Türkiye’nin Azerbaycan’daki mayın temizleme çalışmalarına ilişkin soru üzerine kaynaklar, Ermenistan’ın bölgeyi yoğun olarak mayınladığını belirtti. Azerbaycan ordusunun Tek Vatan Harekatı’nı başarıyla tamamlamasının ardından bölgedeki mayınların temizlenmesine yönelik harekete geçildiğini belirten kaynaklar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konudaki eğitici eğitimleri ile çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Bakanlık kaynakları, tahıl koridorunun devamı ile ilgili çalışmalara ilişkin, Türkiye’nin tahıl anlaşmasının daha önce olduğu gibi dörtlü olarak devamından yana olduğunu, bu yöndeki temas ve girişimlerin devam ettiğini belirtti.
Türk-Rus Ortak Merkezinin çalışmalarına ilişkin soru üzerine kaynaklar, 30 Ocak 2021’de faaliyetlerine başlayan merkezin çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı. Merkezin İHA’lar dahil kendi keşif ve gözetleme teçhizatlarıyla ihlalleri tespit ettiğini veya her iki taraftan gelen ihlal bildirimlerini takip ettiğini aktaran kaynaklar, yapılan çalışmalarla gerekli tedbirlerin alınmasının sağlandığını, raporlama işlemlerinin yapıldığını belirtti.