Netanyahu: Rehineler için orduyu Gazze’den çekmeyeceğiz
Filistinli örgütlerin elindeki esirlerin yakınlarının Netanyahu yönetimine öfkesi katlanarak artıyor. Hükümetin böyle bir kıskaç altında olduğu dönemde Mısır ve Katar'dan iki aylık ateşkes ve esir takası önerisi geldi.
İsrail’in Gazze’deki işgali 100 günü aşkın bir süredir devam ederken arabulucu Katar ve Mısır’ın masadaki ateşkes çalışmaları da sürüyor. İsrail’in önde gelen yayın organlarından The Times of Israel’de yer alan habere göre Katarlı ve Mısırlı arabulucular aracılığıyla İsrail’e bir ateşkes önerisi sunuldu: Öneride Gazze’de kalan 136 rehinenin aşamalı olarak serbest bırakılması karşılığında İsrail’in Hamas’a askeri saldırılarına iki ay kadar ara vermeyi kabul etmesi öngörülüyor.
Axios haber sitesinin iki İsrailli yetkiliye dayandırdığı habere göre teklif iki açıdan önemli. Çünkü hem Hamas’ın esirlerin serbest bırakılması için şart koştuğu “savaşın tamamen bitmesi” talebine değinilmiyor, hem de İsrail’in taleplerinden daha uzun ve kapsamlı bir “ara”yı içeriyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk The Times of Israel’e sözkonusu toplantılarda Katarlı ve Mısırlı mevkidaşlarıyla görüştüğünü, esir takası ve ateşkes üzerine konuştuklarını söyledi. Axios’a konuşan İsrailli yetkililere göre İsrail Hamas’ın yeni teklife vereceği yanıtı bekliyor. Hatta aynı yetkililer Tel Aviv’in ilerleme kaydedilebileceği konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduğunu da ifade etti.
Haber sitesinin aktardığı İsrail önerisine göre ilk aşamada kalan çocuklar kadınlar, 60 yaş üstü erkekler ve ağır hasta rehineler serbest bırakılacak. Daha sonraki aşamalarda kadın askerler ve asker olmayan 60 yaş altı erkekler, ardından da erkek askerler ve rehinelerin cesetleri teslim edilecek. İsrail’in teklifine göre İsrail ve Hamas arasında her aşamada kaç esirin serbest bırakılacağı ve esirlerin isimleri üzerine ayrı ayrı müzakereler yapılacaktı. Daha önceki süreçte de zaten böyle olmuştu.
Katar ve Mısır’ın iki aylık ateşkes önerisinde İsrail güçlerinin Gazze’de sivil nüfusun yoğun olduğu bölgelerden çekilmesi ve Gazze’nin kuzeyinden zorunlu göçe tabi tutulan Filistinlilerin kademeli olarak evlerine geri dönmesi de yer alıyor. Teklif İsrail’in savaşı tamamen sona erdirmeyi ya da altı bin Filistinli mahkûmun tamamını serbest bırakmayı kabul etmeyeceğini öngörüyor, ancak İsrailli yetkililerin Axios’a verdiği demece göre Tel Aviv, mahkumların önemli bir kısmını serbest bırakmaya “istekli.”
Axios’un haberine göre teklif kabul edilip uygulanırsa İsrail güçlerinin Gazze’deki operasyonlarının kapsamı iki aylık duraklama sona erdikten sonra önemli ölçüde daralacak. Dolayısıyla teklif daha önce dört gün olarak başlayan sonra üç gün daha uzatılarak yedi güne tamamlanan ateşkes sürecinin büyük oranda benzeri.
Filistin Operasyon Odası Gazze’deki çatışmalar tamamen sona ermedikçe rehineleri serbest bırakmayı kabul etmeyeceği konusunda ısrarlı. Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Filistinli diğer örgütler de ideolojik olarak farklı yerde dursalar da İsrail’e karşı beraber mücadele kararı almıştı. Operasyon odasında Hamas, İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi dahil 10’dan fazla örgüt var. Esirler bu örgütler arasında dağıtılmış durumda.
Haber Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Pazartesi günü rehinelerin aileleriyle yaptığı görüşmeden sonra geldi. İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre Netanyahu esir ailelerine “Bunu size elimden geldiğince açık şekilde söylüyorum, çünkü size işkence eden çok sayıda gerçek dışı iddia var” dedi. Esir anlaşmalarının Hamas’tan gelen tekliflerle sınırlı olmadığını ifade etti. Netanyahu “Bir girişimimiz var ve ayrıntıya girmeyeceğim. Burada ayrıntıya giremem, ama önerimiz arabuluculara [Katar ve Mısır] ilettiğimiz bir şey” diye ekledi.
Toplantı sırasında Netanyahu’ya İsrail’in neden kalan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için savaşı sona erdirmeyi kabul edemeyeceği ve savaşa neden kaçırılanlar iade edildikten sonra yeniden başlayamayacağı sorulduğu bildirildi. Kanal 12’ye göre Başbakan bu soruya böyle bir anlaşmanın İsrail’in Amerikalı, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara rehineler serbest bırakıldıktan hemen sonra yeniden ihlal etmeyeceğine dair güvence vermesini gerektireceğini açıklayarak yanıt verdi. Netanyahu’nun İsrail’in diplomatik bir manevradan söz etmesi çatışmaları sona erdirmek için İsrail’e uluslararası baskının arttığı ve en az 28’inin öldürüldüğü bilinen 136 rehinenin geri dönmesinin sağlanıp sağlanamayacağına ilişkin iç tartışmaların yoğunlaştığı döneme denk geldi.
Pazar günü The Wall Street Journal ABD, Mısır ve Katar’ın İsrail ve Hamas’ı savaşı sona erdirecek, rehineleri serbest bıraktıracak ve nihayetinde Filistin devletine gidecek bir yol karşılığında İsrail’in komşularıyla tamamen normalleşmesini sağlayacak kapsamlı bir planı kabul etmeye zorladığını bildirdi.
Netanyahu bir video mesajda “savaşın sona ermesini, güçlerimizin Gazze’den çıkmasını, tüm katil ve tecavüzcülerinin serbest bırakılmasını ve Hamas’a dokunulmamasını” kesin bir dille reddetmişti. Başbakan bunların Filistinli örgütlerin talepleri olduğunu söylemişti. Rehine ve Kayıp Aileleri Forumu aracılığıyla örgütlenen esir yakınları Netanyahu’nun stratejisine karşı seslerini giderek daha fazla yükseltiyor ve çatışmaların devamının sevdiklerini riske attığını söylüyorlar. Pazar akşamı aileler başbakanın özel konutunun önünde toplanarak rehinelerin serbest bırakılması için anlaşmaya varılmasını talep etti. Pazartesi günü ise rehinelerin yakınları “Onlar orada ölürken siz burada oturmayacaksınız” yazılı pankartlar taşıyarak Ksnesset’in (İsrail Parlamentosu) Finans Komitesi oturumunu bastı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 10 bin 800’ü çocuk, 7 bin 250’si kadın olmak üzere 25 bin 295 Filistinli öldürüldü, 63 bin kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.