Tesla’nın bir aracı Türkiye’de 1 milyondan ucuza satılabilir
Başkanlık yarışında ikinci dönemini kazanan Trump önümüzdeki dört yılın "altın çağı" olacağını söyledi. Kabinesinde kimlerin olacağı belli değil ama öne çıkan bazı isimler var. Bunlar kimler?
Başkanlık seçiminde yarışı üç puan farkla kazanan Donald Trump Beyaz Saray’a ocak ayında yemin töreninin hemen ardından gelecek. Zaferi çok taze, henüz yeni kabinesinin nasıl olacağıyla ilgili görüşmelere bile başlamadı. Bununla birlikte bugüne kadar uçak yolculuklarında, televizyon programlarında ve mitinglerinde yönetimde yer alabilecek bazı isimler hakkında spekülasyonlar ve söylentiler bir kere çıkmıştı. İşte önce çıkan isimler:
Kendi sosyal medya platformu X’te Trump propagandası yapan ve son haftalarını para dağıtarak geçiren dünyanın en zengin insanı Elon Musk listenin üst sırasında yer alıyor. Bir hatırlatma: Seçimin sonlanmasına iki hafta kala Musk, başta Pensivalya olmak üzere salıncak eyaletlerde her gün bir kişiye çekilişle bir milyon dolar hediye etti. Tek şartı Trump’ı desteklemek için kurduğu American PAC’e destek verilmesiydi. Ayrıca tüm bu sürçte neredeyse 120 milyon doları Trump’ın kampanyasına bağışladı. Tüm bu paraların bir karşılığı olmalıydı. Trump balkon konuşmasında “Yeni bir yıldız doğuyor: Elon” dedi.
Zaten hem NASA hem de Pentagon’la milyarlarca dolarlık federal sözleşmelere sahip Musk, ikinci Trump döneminde Federal Havacılık Ajansı (FAA) ve Gıda ve İlaç Ajansı (FDA) gibi kurumların özel uzay şirketi SpaceX ve nöroteknoloji şirketi Neuralink üstündeki denetimlerini azaltmayı istiyor. Daha doğrusu ona göre bu kurumlar bürokrasiyi öyle uzatıyor ki kendi şirketlerinin ileriye doğru adım atması yavaşlıyor. En son bu eleştirisini Çin’in yeni astronot kıyafetlerini duyurmasının ardından dile getirmişti.
Trump’ın bu talebe karşı teklifi “Verimlilik Komitesi” kurmak. Ancak Musk bugüne kadar tüm paylaşımlarında bunun bir komiteden ziyade “bakanlık (department)” olmasını vurguladı.
Eski CIA Başkanı ve Trump döneminin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ön seçimlerde eski patronuna meydan okumamayı seçerek sadakatini göstermiş oldu. Bunun ödülünü de ikinci Trump döneminde yeniden Dışişleri Bakanlığı’nın başına gelerek alabilir. Pompeo ile ilgili hatırladığımız şeylerin başında çok sıkı bir İsrail destekçisi ve İran düşmanı olması geliyor.
Ancak yeni yönetimde Pompeo’nun ismi dışişlerinin yanı sıra Savunma Bakanlığı’nın olası sahibi olarak görülüyor. Peki Pompeo döneminden hatırladığımız diğer şeyler ne?
🎈İran’a “maksimum baskı” politikasının mimarlarından. Bu politika çerçevesinde ABD, İran’la nükleer müzakere görüşmelerinden çekildi.
🎈ABD-Çin ilişkilerinde sert bir çizgi çizildi. Özellikle Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı baskılar ve Hong Kong’da siyasi özgürlüğün kısıtlanması gibi konularda şiddetli eleştirilerde bulundu. Çin’i çevreleme politikası da Trump döneminde başladı.
🎈İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas arasında 2020’de imzalanan İbrahim Anlaşmaları’nın arkasındaki diplomatik çabalarda rol oynadı. Ayrıca Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerini “yasalara aykırı görmediğini” açıkladı. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması da yine bu döneme denk geliyor.
🎈Kuzey Kore ile ilişkilerde ilerleme kaydedildi. Trump Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşen ilk ABD başkanı oldu. Üç kez yapılan bu görüşmelerde nükleer konusunda tam bir ilerleme kaydedilmemişse de Güney ve Kuzey Kore arasında buzlar bir nebze eridi.
🎈NATO müttefiklerine daha fazla savunma harcamaları yapmaları için baskı uygulandı.
🎈ABD ve Taliban arasındaki barış müzakerelerine katıldı. Ancak ABD askerlerinin çekilmesi Biden yönetiminde meydana geldi.
Suikasta kurban giden Bobby Kennedy’nin oğlu ve eski ABD Başkanı John F. Kennedy Jr’ın yeğeni Robert F. Kennedy önce Demokratlardan ayrılıp seçimlere bağımsız olarak girme kararı aldı. Demokratların adayı hâlâ Biden’ken oy oranı yüzde 10’u bulan Kennedy siyaset sahnesinde Harris boy gösterdikten sonra adaylığını çektiğini açıkladı. Ama desteğini Harris’ten değil Trump’tan yana kullandı. Bu ayrılığın kendisine bir dönüşü kuşkusuz olacak.
Trump’ın balkon konuşmasında bahsettiğine göre de bu sağlık alanında olacak. Zira zafer konuşmasında Trump “Kennedy Amerika’yı yeniden sağlıklı kılacak” dedi. Trump kampanyasının üst düzey yetkilileri Kennedy’nin Sağlık Bakanı olma ihtimalini dışarıda tutuyor. Bununla birlikte Trump Beyaz Saray’a girerse Kennedy’nin sağlık alanında istediğini yapmasına izin vereceğini söyledi. Peki aşı karşıtı olarak bilinen Kennedy’nin politikaları ne yönde?
🎈Uzun yıllardır aşıların güvenliği konusunda endişelerini dile getiriyor. Ona göre aşılar otizme ve diğer sağlık sorunlarına neden oluyor. Tabii onun bu söylemleri kamu sağlığı kuruluşları ve tıp uzmanlarının tepkisine neden oluyor.
🎈Büyük ilaç şirketlerinin düşmanı. Şirketlerin kâr amacıyla halk sağlığını tehlikeye attığını, kamu sağlığı politikaları üstünde söz sahibi olduklarını düşünüyor. Bunun çözümü olarak da ilaç sektörünün şeffaflığını artırıcı düzenlemeler talep ediyor.
Trump’ın en yakın dış politika danışmanları arasında yer alan eski Fox News sunucusu Richard Grenell dışişleri bakanlığı, dış politika ve ulusal güvenlik pozisyonları için düşünülen isimlerden. ABD’nin eski Almanya Büyükelçisi ve Trump’ın ilk döneminde uluslararası arenada “Önce Amerika” sloganının destekçisi olan Grenell Ukrayna’nın doğusunda savaşı sona erdirecek özerk bölge kurulmasını savunuyor. Ancak Kiev bunun “kabul edilemez” olduğunu söylüyor.
Savunmada Pompeo dışında öne çıkan iki isim daha var: Arkansas’ın aşırı sağcı Cumhuriyetçi Senatörü Tom Cotton ve Florida’nın Cumhuriyetçi Temsilcisi Mike Waltz. Cotton New York Times’da 2020’de yayınlanan meşhur “Send In The Troops (Askerleri Gönderin)” makalesini yazdı. Bu makalede Black Lives Matter protestolarını isyana benzetmiş, hükümeti Ayaklanma Yasası’na başvurarak ABD ordusunu protestocuların üstüne salmaya çağırmıştı. Cotton,Trump’ın bağışçıları arasında da epey sevilen bir isim.
Öte yandan Mike Waltz da Pentagon ve Beyaz Saray’da deneyimli bir isim. Ulusal güvenlik konularında Trump’ın danışmanlığını yaptı ve savunma bakanı olmaya sıcak baktığını da söyledi. 2018’den beri Florida temsilcisi olan Waltz kongreye giren ilk yeşil bereli. Trump’ın değer verdiği iki şey de onda mevcut: Medyada görünürlük ve sadakat. Fox News’e sık sık konuk olan Waltz Trump’ı Ukrayna savaşına dair tutumunda da, sus payı davasında da savundu.
İlk döneminde Trump’ın gözüne girmeyi başaran ve her iki partinin de sıcak baktığı birkaç kabine üyesinden biri Robert Lighthizer. İlk Trump döneminde ticaret bakanı olarak görev yapmıştı. Çin’e uygulanan gümrük vergileri ve ABD, Meksika ve Kanada arasında Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı (NAFTA) yenilenmesi gibi Trump döneminin en alıcı başarılarından bazılarına öncülük etti.
Bu sebeple Senato’nun onayını fazla tartışma çıkmadan kazanabilir. Ancak Lighthizer’a yakın isimler onun ilk görevdeki başarısının ardından bu kez daha yüksek profilli görülen Hazine Bakanlığı’nı tercih edeceğini söylüyor.
Burada öne çıkan iki isim var: Brooke Rollins ve Susie Wiles. Rollins, Beyaz Saray’da zamanında iç politika danışmanı olarak rol almıştı. Birçokları onu Trump’ın görece ılımlı danışmanlarından biri olarak kabul ediyor. Trump’ın ilk döneminde hapis cezalarını hafifletici kararlar alınmasında rol oynadı.
Öte yandan Susie Wiles, Trump’ın balkon konuşmasında öne çıkarıp konuşturmak isteyeceği kadar değer verdiği bir kişi olduğunu gösterdi. Siyasi görüşleri biraz muğlak olsa da Trump’ın 2016 hem de 2020 kampanyalarında büyük rol oynayan bir isim.