Amerikan Kongresi Netanyahu’ya mikrofon uzatsın: Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor
İsrail son günlerde UCM'nin tutuklama talebi ve Norveç, İspanya ve İrlanda'nın Filistin'i tanıma kararıyla öfke krizinde. Şimdi kriz daha da büyüyor: İsrail'deki büyükelçisini çeken Kolombiya Ramallah'a büyükelçilik açıyor.
İsrail’in tüm itirazlara rağmen 7 Mayıs’ta Refah’a girmesi ve 800 binden fazla Filistinlinin bir kez daha yer değiştirmek zorunda kalması bazı ülkeler ve kurumlar için kırmızı çizginin aşılması oldu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Başsavcısı Kerim Han İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama talebinde bulunurken Norveç, İspanya ve İrlanda Filistin devletini tanıma kararı aldı. Şimdi de bu ayın başında İsrail’deki büyükelçisini geri çeken Kolombiya Batı Şeria’da büyükelçilik açıyor.
Kolombiya Dışişleri Bakanı Luis Gilberto Murillo çarşamba günü gazetecilere Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun Ramallah’ta büyükelçilik açılması talimatını verdiğini söyledi. Murillo Kolombiya’nın parçası olduğu Birleşmiş Milletler’e üye diğer ülkelerin de Filistin devletini tanıma girişimine destek vermeye başlayacağına inandığını söyledi. Benzer temenniyi dün İrlanda Başbakanı Simon Harris de dile getirdi.
İrlanda, Norveç ve Finlandiya 28 Mayıs’ta Filistin’i tanıyacaklarını açıkladı. Bu açıklama İsrail tarafında büyük bir tepkiyle karşılandı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz Norveç ve İrlanda’daki büyükelçilerini geri çekerek “Bu ülkelerin aldığı karar Filistin’e ve dünyaya şu mesajı veriyor: Terör ödüllendiriliyor” demişti. Kolombiya Filistin’i 2018’de tanımıştı.
Kolombiya Tel Aviv’deki büyükelçisini geri çekerek 3 Mayısta İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerini kesti. Petro ayrıca Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına katılma talebinde bulunmuştu. İsrailli Bakan Katz ise Petro’nun hareketini “antisemit ve nefret dolu” olarak nitelemişti.
Bunu İsrail ile çok yakın işbirliğine sahip bir ülkeden gelmesi dikkat çekiciydi. Kolombiya bugüne kadar uyuşturucu kartelleri ve isyancılarla savaşmak için İsrail yapımı savaş uçaklarını ve makineli tüfekleri kullanıyor. İki ülke 2020’de serbest ticaret anlaşması imzalamıştı. İki ülkenin bağları 1980’lerin sonlarına dayanıyor. O zamanlar Kolombiya İsrail’den Kfir savaş uçaklarını satın aldı. Bu uçaklar Kolombiya’nın askeri güçleri tarafından Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’ne (Farc) karşı kullanıldı. Saldırılar grubun 2016 yılında silahsızlanmasıyla sonuçlanan barış görüşmelerinin önünün açılmasında etkili oldu.
Kolombiya’nın İsrail’e yönelik bu duruşunda ülkenin ilk solcu başkanı Petro’nun başa gelmesinin de etkisi var. Zira Petro başa geldiğinden beri iki ülke arasında zaten soğuk rüzgarlar esiyordu.
Ramallah, El Fetih yönetimindeki Batı Şeria’nın idari işlerinin yürütüldüğü yer. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 10 Mayıs’ta Filistin’in BM’ye tam üye olması teklifini ezici bir çoğunlukla destekledi. Bu arada Kolombiya İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesen ilk Latin Amerika ülkesi değil. Bolivya geçen yıl ekim ayının sonunda İsrail ile ilişkilerini keserken Şili ve Honduras gibi bazı ülkeler de büyükelçilerini geri çağırdı.
BM’ye üye 193 ülkeden 139’u Filistin’i devlet olarak tanıyor. Bunlardan 22’si Arap Grubu, 57’si İslam İşbirliği Teşkilatı ve 120’si de Bağlantısızlar Hareketi’ne bağlı. Afrika ve Asya’da da Filistin devletini tanıyan ülkeler var ama ABD, Kanada, Avustralya, Japonya, Güney Kore ve diğer büyük Avrupa ülkeleri Filistin’i tanımıyor. Avrupa Birliği’ne üye olan Malta ve Slovenya da Norveç, İspanya ve İrlanda’nın izinden gidebileceklerini söylüyor ancak bunun için bir tarih belirtmiyor.
ABD, İngiltere ve diğer Batı ülkeleri, Filistin ve İsrail arasında yıllardır devam eden çatışmaların çözümünün iki devletli bir yapının oluşturulması olduğunu söylüyor. Ancak 2009’dan beri müzakere yapılmıyor. Filistin tarihinin en aşırı sağcı hükümetine imza atan Netanyahu iki devletli çözüm önerisini kabul etmeyeceklerini her fırsatta söylüyor.
Norveç gibi Avrupa ülkelerinin Filistin’i devlet olarak tanımasının Filistin’in uluslararası duruşuna yardımcı olabileceği gibi 7 Ekim’den beri devam eden savaşın artık sona ermesi için İsrail’e daha fazla baskı uygulanmasına yardımcı olabilir. Bununla birlikte bazı analistler ABD’nin Refah işgalini durdurması için baskı uygulamasına rağmen İsrail’in geri adım atmadığı da göz önünde bulundurulduğunda bu hamlelerin de İsrail’i durmaya itmeyeceğini düşünüyor.