Adalet Yürüyüşü’ne saldırı davasında karar bozuldu
Mali'nin 24 saatlik bir süre zarfında saldırı dalgasına uğraması, Nijer ve Gabon'daki darbelerin ardından bu istikrarsız Sahel ülkesinin güvenliği konusundaki endişeleri artırdı.
Mali Silahlı Kuvvetleri’nin dün resmi Facebook sayfasındaki bir gönderisine göre, kuzey Gao bölgesindeki askeri üssün havaalanı tarafında karmaşık bir intihar saldırısı gerçekleştirildi. Açıklamada durumun hâlâ değerlendirilmekte olduğu belirtilse de başka ayrıntı verilmedi.
Geçici hükümet tarafından yapılan açıklamaya göre perşembe günü Timbuktu yakınlarındaki Nijer Nehri’nde bir yolcu teknesine ve kuzey Gao bölgesindeki Bamba’da ordu üssüne düzenlenen iki ayrı saldırıda 49’u sivil, 15’i asker olmak üzere toplamda 64 kişi yaşamını yitirdi.
Hükümet saldırıların El Kaide bağlantılı olduğu düşünülen militanlarca gerçekleştirildiğinden şüpheleniyordu. Hükümetin düşündüğü gibi de çıktı. Perşembe günkü bu saldırıları El Kaide bağlantılı İslam ve Müslümanlar İçin Destek Grubu’nun (GSIM) üstlendi. Timbuktu’nun zaten haftalardır GSIM ablukasında olduğu bildirildi.
Bu saldırılarda ise kaç kişinin öldüğü belirtilmedi ancak hükümet saldırıyı gerçekleştirenlerin yaklaşık 50 tanesinin Mali’nin kolluk kuvvetleri tarafından öldürüldüğü belirtti.
Orduya göre saldırıya uğrayan tekne feribot işletmecisi Compagnie Malienne de Navigation (Comanav) tarafından işletiliyordu. Yerel medyaya göre Comanav’a ait bir gemi, bir haftada ikinci kez militanlar tarafından vuruldu. Daha önceki saldırıda 12 yaşında bir çocuk öldürülmüştü.
Yetkililer, son üç yılda iki darbe gören ülkede söz konusu saldırıların ardından ulusal yas ilan etti. Mali, siyasi ve etnik açıdan birbirinden ayrılan isyancı grupların toprak kontrolü için hükümete karşı silahlandığı 2012 yılından beri silahlı çatışmalarla boğuşuyor.
Bu çatışmalar askeri cuntanın iktidarı ele geçirdiği 2021 yılından bu yana daha da kötüleşti. Afrika Stratejik Araştırma Merkezi’ne göre ülkenin güvenlik durunu, cuntanın bazı yerel siyasi aktörleri dışlaması ve küresel güvenlik ortaklarıyla işbirliğini geri çekmesi nedeniyle kötüleşti.
Birleşmiş Milletler (BM) haziran ayında Mali’nin kuzeydoğusunda IŞİD ve IŞİD’e bağlı örgütlerin sivillere karşı ‘sonu gelmeyen’ şiddet eylemlerinde bulunduğunu açıklamış ve uzmanlar sorunlu Sahel eyaletinde kötüleşen koşullara ilişkin duyulan endişeleri dile getirmişti.
Rus paralı asker grubu Wagner’e güvenen Mali, 2013 yılından bu yana ülkede konuşlu BM barış gücü MINUSMA’ya ‘bir an önce’ topraklarını terk etme çağrısında bulunmuştu. Ne var ki Wagner şefi Yevgeni Prigojin’in ölümünün ardından grubun Afrika’daki eylemleri muammada kaldı.
Gerçi uzmanlar Rusya’nın Afrika’dan çekilmek gibi bir planı olmadığını söylüyor dolayısıyla Savunma Bakanlığı’na bağlanan Wagner’in zaten Afrika’da konuşlu savaşçılarının oldukları yerde kalmasına Rusya’nın bir şey diyeceği düşünülmüyor.