‘Türkiye’nin AB müzakereleri şu anki şartlarla yeniden başlayamaz’
İsrail-Gazze savaşının 26'ncı günü hem Gazze'de hem de diplomatik arenada epey yoğun bir gün geçirdi. İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan Ankara'ya geldi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken da yine İsrail'e gidiyor, bu sefer rotasında Türkiye de olabilir. Ürdün ise İsrail büyükelçisini geri çağırdı.
İsrail ve Gazze arasındaki savaş 26’ncı gününde bütün şiddetiyle sürerken savaşın diplomasi ayağı da epey hareketli. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Katar ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmek üzere Ankara’ya geldi. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tüm Müslüman ülkelerinden İsrail’le ticareti durdurmasını istedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da üçüncü kez İsrail’de olacak, Ankara’dan diplomatik kaynaklar ABD’li bakanın pazar günü de Türkiye’ye geleceğini söyledi ancak Beyaz Saray henüz bilgiyi doğrulamadı.
Öte yandan Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye televizyonda yayınlanan konuşmasında Netanyahu’yu suçladığı ve ABD’den ateşkese mani olmayı bırakmasını istediği açıklamalar yaptı. Ürdün ise İsrail büyükelçisini geri çağırdığını açıkladı.
Savaşın başından beri yoğun bir diplomasi trafiği içindeki Fidan İranlı mevkidaşı Abdullahiyan’ı Ankara’da ağırladı. İki bakan İsrail ve Filistin arasında devam eden ihtilafı, ikili ilişkileri ve diğer bölgesel gelişmeleri ele aldı, ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında Fidan Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ve kalıcı barışa giden yolun açılması gerektiğini bir kez daha vurguladı. “Masum sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir surette tasvip etmediklerini her platformda daima dile getirdiklerini” belirten Fidan “ilkeli olmak” gerektiğini vurguladı: “Ukrayna için ayrı, Filistin için ayrı standart olamaz. Adil bir dünya istiyorsak, her zaman ilkeli ve tutarlı davranmak zorundayız.”
Fidan sözlerine “Bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma aleni destek vermesi, şiddeti teşvik etmesi kabul edilemez. Gazze’deki insanlık dramının bölge ülkelerini de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri, kalıcı ve adil barışı teşvik etmeye çağırıyoruz. Bu bölgenin aktörleri olarak bölge sorunlarımızın çözümünü başkalarına havale etmemeliyiz” diye devam etti.
ABD taraflar arasındaki ateşkese sıcak bakmadığını her seferinde söylüyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ateşkes konusunda uzlaşmaya varılamadı. Rusya ve Çin ateşkes, ABD ise ateşkes yerine kısa süreli insani molalar verilmesini istiyor. Almanya, Fransa gibi bazı Avrupalı ülkeler de ABD’ye arka çıkıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ateşkes için yapılan görüşmelerde ise 193 ülkeden 120’si ateşkes isterken, geri kalanlar ya “hayır” ya da çekimser oy kullandı.
Fidan özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) savaşa bakışını eleştirerek “AB topluca aldığı pozisyon gereği maalesef (Gazze’de) ateşkes ifadesini duymak istemiyor. İnsani yardımlarla ilgili herhangi bir zorlayıcı ve baskı uygulayıcı bir zemini de kabul etmiyor” dedi.
Fidan konuşmasında Refah Sınır Kapısı’nın yabancı pasaporta sahip 500 kişinin Mısır’a geçişine izin verilmesine yönelik haberlere de değindi. “Bunların arasında Türk vatandaşlarının olması için de müzakerelerimiz devam ediyor” diyen Fidan Gazze’deki Türk vatandaşlarının kimliklerinin belli olduğunu söyleyerek “Onlara yönelik çalışmalarımız Mısır ve İsrail makamlarıyla devam etmekte” dedi.
Fidan’ın ardından konuşan Abdullahiyan Türkiye’nin İsrail-Filistin sorununun çözümü için önerdiği garantörlük modeline bakışını “Savaşın genişlemesini engelleyecek ve Filistin halkının haklarını koruyacak her türlü girişimi destekliyoruz” sözleriyle dile getirdi.
Fidan garantörlük formülünde İsrail- Filistin krizinde aktörlerin bölge ülkelerinden oluşması gerektiğinin altını çizmişti. Bölgedeki ülkeler, Arap Ligi, İslam İşbirliği Ülkeleri Teşkilatı’nın da bunu önemsemesi gerektiğini belirten Fidan Garantörlük Formülü’nü şu sözlerle anlatmıştı:
“Filistin tarafına garantör olacak ülkelerin bölgeden olması gerektiğini telkin ediyoruz. Buna Türkiye de dahil. İsrail için de başka ülkeler garantör olsunlar. Her iki tarafın da mutabık kalacağı bir antlaşmaya varıldıktan sonra, bunun gereklerinin yerine getirilmesi hususunda garantör ülkeler sorumluluk üstlensin. İsrail bölgede kalıcı barış istiyorsa, kendisinin de güvenliğini istiyorsa Filistinlilerin bir devleti olmalı. Bu bir tekliftir, daha iyi teklifleri olan varsa onları da biz tabii ki değerlendiririz. Eğer Filistinliler içerisinde bu anlaşmanın hilafına davranacak olanlar varsa, garantör ülkeleri tavır koymalı. Yani tersi de diğer taraf için de olmalı.”
Katar ziyaretinde Hamas yetkilileriyle görüşmesini hatırlatan Abdullahiyan “Hamas’ın siyasi kanadı esirlerin hastane gibi güvenli olması gereken yerlerde korunmasına rağmen oraların da bombalanmasından dolayı esirlerden yaklaşık 50’sinin öldürüldüğünü bize bildirdi” dedi.
Abdullahiyan Katar’dayken Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile görüştü. Görüşmede İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’ndeki durum ve Filistin’deki gelişmeler masadaydı. İran devlet televizyonunun aktardığına göre Abdullahiyan ve Haniye İsrail’in Gazze halkına saldırılarının durdurulması için çözüm yollarını tartıştı.
İsrail’in saldırılarında ABD’nin doğrudan parmağı olduğunu öne süren İranlı bakan “Dünya Gazze’de işlenen soykırım ve savaş suçlarını açık bir şekilde görüyorken ABD, CENTCOM eliyle savaşı genişletmeye çalışıyor ve onlar bu savaşı komuta merkezinden yönetiyorlar” sözlerini dile getirdi.
Abdullahiyan ayrıca İsrail’e kapsamlı boykot uygulanması gerektiğini belirterek “İsrail’e yakıt gönderilmemeli, siyonist rejimle ilişkiler kesilmelidir” çağrısını yaptı. Aynı çağrı aynı günün daha erken saatlerinde Hamaney tarafından da yapıldı.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney yaptığı konuşmada Müslüman ülkelere seslenerek Gazze’deki bombardımanın sona ermesi için İsrail’e benzin ve gıda ticaretinin durdurulmasını istedi.
Hamaney’in sosyal medya hesabından da şu mesaj yayınlandı:
“Bu savaş sadece İsrail ve Gazze arasındaki bir savaş değildir. Bu savaş yalan ile gerçek, kibirliler ile inançlılar arasında devam eden bir savaş. Emperyalizm bombalarla, askeri baskıyla, trajedilerle ve suçla öne çıktı ancak bilmelisiniz ki imanın gücü, Tanrı’nın da inayetiyle bunların hepsinin üstesinden gelecektir.”
İsrail hükümet sözcüsü Eylon Levy ise sosyal medya üzerinden Hamaney’e yanıt vererek “Bu adamın ağzından çıkan ilk gerçek” diyerek Hamaney’in sözlerinde Gazze için belirttiği olumlu şeyleri İsrail’e mal etti.
İsrail’deki ilk ziyaretinde “Bir Yahudi olarak buraya geldim” diyerek Arap ülkelerin tepkisini çeken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bir kez daha İsrail’i ziyaret edecek. Hükümet yetkilileriyle görüşeceği belirtilen Blinken’in bölgede başka temaslarda da bulunacağı söyleniyor.
Blinken’in programını ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller duyurdu. ABD’li bakan bu ayın başlarında İsrail, Ürdün, Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı ziyaret etmiş, İsrail’e ise iki kez gitmişti.
ABD’li bakanın bu ziyaret sırasındaki “Ben Yahudi olarak geldim” açıklaması büyük gerginlik yaratmış, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Blinken’la planlanan randevuda görüşmek yerine bir gece boyunca bekletmiş ve Blinken’ı konutunda kabul etmişti.
Ortadoğu ziyareti kapsamında söz konusu yedi ülkeye giden ancak Türkiye’ye uğramayan Blinken, Ankara’dan diplomatik kaynaklara göre cuma günkü İsrail ziyaretinin ardından 5 Kasım’da da Ankara’yı ziyaret edecek. Ancak HaberTürk’ün Washington temsilcisi Ali Çınar, Beyaz Saray ya da Dışişleri Bakanlığı ofisinin böyle bir ziyarete ilişkin net bir açıklama yapmadığını belirtiyor. Bununla birlikte bu hafta Blinken’ın danışmanlarından Derek Chollet bu hafta Türkiyede olacak.
Bu Blinken’ın göreve başlamasından bu yana ikinci Türkiye ziyareti olacak. İlk ziyareti 6 Şubat depremlerinde meydana gelen yıkımın ardından gerçekleşmişti. Bu seferki ziyareti ise İsrail-Gazze savaşının dördüncü haftasına yaklaşırken gerçekleşiyor. Bu seferki yıkımın adresi ise Gazze.
Hamas lideri İsmail Haniye de televizyonda yayınlanan konuşmasında, savaşta İsrail’i destekleyenlerin “tarihin yanlış tarafında durduklarını” söyleyerek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu mevcut savaştan sorumlu tuttu.
Netanyahu’nun “dünyanın gözlerini kendi suçlarından uzak tutmayı amaçladığını” söyleyen Haniye ABD’den “faşist” olarak nitelendirdiği Netanyahu hükümetini desteklemeyi bırakmasını ve insani ateşkesi sağlamak için “uluslararası girişimlere engel olmayı bırakması” gerektiğini söyledi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı Gazze’de devam eden savaş nedeniyle Ürdün büyükelçisinin İsrail’den Ürdün’e geri çağrıldığını bildirdi. Reuters’in haberine göre büyükelçi Tel Aviv’e ancak İsrail’in Gazze savaşını durdurması ve “neden olduğu insani krizi” sona erdirmesi halinde dönecek. İsrail’in iki hafta önce Ürdün’den ayrılan büyükelçisinin de ancak aynı koşullarda geri dönmesine izin verileceği açıklandı.