Elon Musk İsrail’de: Starlink Gazze’ye ‘İsrail’in onay verdiği ölçüde’ hizmet verecek
Türkiye Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahillik bildirimini Divan'a sundu.
Türkiye 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı davaya müdahil olmak için başvurusunu bugün sundu. TBMM hukuk heyeti Lahey’de başvuru dosyasını Türkiye saati ile saat 16.30’da verdi. Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’na müdahilliği Divan’ın Statüsü’nün 63’üncü maddesindeki “Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğu zaman, yazman bu devletlere hemen durumu bildirir. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet davaya müdahil olma hakkına sahiptir” hükmüne dayanıyor.
Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi ve TBMM Milletvekillerinden oluşan heyet Türkiye’nin müdahillik başvurusunu bugün UAD Yazmanlığına iletti. Büyükelçi Selçuk Ünal ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ile Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan’dan oluşan heyet İsrail’e açılan soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik bildirimini teslim etti.
Türkiye böylece Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından UAD’deki Güney Afrika-İsrail arasındaki soykırım davasına müdahil olma başvurusu yapan yedinci ülke oldu. Türkiye bu zamana kadar bu başvuruyu yapan en önemli bölge ülkesi olarak öne çıkıyor.
Divan Statüsü’nün 63’üncü Maddesi gereği müdahil olan Türkiye’nin girişimi hakkında davanın tarafı İsrail ve Güney Afrika’nın Divan tarafından bilgilendirmesi ve bu iki ülkenin de Türkiye’nin müdahillik bildirimine ilişkin gözlemlerini Divan’a sunması bekleniyor.
Dışişleri Bakanlığı Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açtığı davaya müdahil olunmasına yönelik bir açıklama yayımladı.
Açıklamada şöyle dendi:
“Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından İsrail’in 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nden kaynaklanan yükümlülüklerinin ihlaline ilişkin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde yapılan başvuruyu ülkemiz sürecin başından itibaren takip etmektedir. Müdahillik imkanlarına yönelik titizlikle gerçekleştirilen değerlendirmeler sonrasında ülkemizin davaya müdahil olma kararı Sayın Bakanımız tarafından 1 Mayıs 2024 tarihinde açıklanmıştı.
Bu süreçte Bakanlığımızın eşgüdümünde ilgili kurum ve kuruluşlarımızın katkıları ve katılımlarıyla yürütülen kapsamlı hukuki çalışma sonrasında başvuruya ilişkin Müdahillik Beyanımız UAD Statüsü’nün 63. maddesi kapsamında Soykırım Sözleşmesi’ne taraf ülke olarak 7 Ağustos 2024 tarihinde Divan’a sunulmuştur. Müdahillik kararımız ülkemizin Filistin konusunun hukuk ve adalet çerçevesinde çözümüne atfettiği önemin yansımasıdır. İnsanlık vicdanı ve uluslararası hukuk, İsrailli yetkililerin hesap vermesini sağlayacaktır.”
Uluslararası Adalet Divanından yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde İsrail’e açtığı davaya Türkiye’nin müdahillik bildiriminde bulunduğu belirtildi.
Açıklamada Türkiye’nin, Divan Statüsü’nün 63. maddesi uyarınca “davaya taraf olan Devletler dışındaki Devletlerin taraf olduğu bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğunda, bu Devletlerin her biri davaya müdahil olma hakkına sahiptir.” hükmü uyarınca müdahillik bildirimi yaptığı kaydedildi.
Türkiye’nin, Soykırım Sözleşmesi’nin I, II, III, IV, V ve VI. maddelerinin doğru bir şekilde yorumlanmasına yönelik beyanlar sunduğu aktarılan açıklamada Türkiye’nin ayrıca “Statü’nün 62. Maddesi uyarınca müdahil olma izni talebinde bulunma hakkını saklı tutar” ifadesini kullandığı bilgisine yer verildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmak için hazırlanan dosyasını sunmasına ilişkin X hesabından paylaşımda bulundu.
Türkiye’nin, soykırım davasına müdahillik başvurusunu sunduğunu kaydeden Fidan “İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail, her geçen gün daha fazla masum Filistinliyi öldürüyor. (Gazze’deki) Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır. Türkiye, bu yolda elinden gelen her türlü gayreti gösterecektir” ifadesini kullandı.
Güney Afrika Cumhuriyeti 29 Aralık 2023’te 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açtı. Divan, 26 Ocak’ta aldığı ihtiyati tedbir kararında İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına hükmetti. 24 Mayıs’ta ise Divan, Refah’ta sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına ve Gazze’de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı’nı açık tutması yönünde bir ihtiyati tedbir kararı aldı.
Diplomatik kaynaklar Divan’ın önündeki sürecin sonuçlanacağı tarih konusunda öngörüde bulunulmasının güç olduğunu belirtmişti. Divan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin davaya görüş sunması için son tarihi 28 Ekim 2024, İsrail’in karşı görüşünü sunması için son tarihi 28 Temmuz 2025 olarak belirlemişti. Divan’ın bugüne kadarki içtihadı göz önünde bulundurulduğunda, dava sürecinin 4-5 yıl sürebileceği değerlendirildi.
Türkiye dışında davaya bugüne kadar Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulundu. Ancak Divan, bu başvurular ile ilgili henüz karar vermedi.