Ukrayna Rusya’nın güneyini vurdu, Rosneft rafinerisi yandı
Rusya ve Ukrayna savaşı devam ederken müttefiklerin verdikleri destekleri sürdürmeleri ise zorlaşıyor. Uzmanlar, ülkelerin kendi iç sorunlarına odaklanmaya başladıkları görüşünde.
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya yönelik işgali 588’inci gününde devam ediyor. Kiev de kısa bir süre önce başlattığı karşı saldırısı için Batılı müttefiklerinden silah ve finansal yardım taleplerini sürdürüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski yardım taleplerini yüksek sesle dile getirmeye devam ederken müttefik ülkelerdeki çatlaklar da sızıntı vermeye başladı.
Savaşın başladığı ilk günden bu yana Ukrayna’nın ‘yılmaz müttefiki’ konumunda bulunan Amerika Birleşik Devletleri, savaştan kaçanların başlattığı göç dalgasının en büyük kısmını yüklenen Polonya ve yine ülkenin müttefiklerinden Slovakya’da Kiev’e gönderilen yardımlara yönelik itirazlar büyüyor.
Totalde 75 milyar dolar gibi bir meblağa ulaşan yardımlar, Ukrayna müttefiki ülkelerin muhalefetinin gündeminde. Üstelik sadece muhalefet de değil, artan ekonomik sorunlar halkların da bu konuda tepkisini çekmeye başladı.
15 Ekim’de seçimlere gidecek Polonya, çiftçilerin öfkesinin sandığa yansımasından çekinmiş olacak ki Ukrayna’yı karşısına almakta bir beis görmedi. Slovakya’da ise pazar günü yapılan seçimlerin galibi resmi olmayan sonuçlara göre, ‘Rusya yanlısı’ eski Başbakan Robert Fico oldu. Fico da seçim kampanyası boyunca Ukrayna’ya askeri yardımı sona erdirilmesi vaadinde bulunmuştu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ise Cumhuriyetçilerin Ukrayna’ya yapılan yardımlara karşı çıkması başka bir krize sebebiyet vermişti.
Son haftalarda Ukrayna’dan tahıl ithalatı konusunda en sadık müttefiklerinden biri olan Polonya ile çekişmesi ve ABD’li Cumhuriyetçi milletvekillerinin yeni bir yardım anlaşmasını bozma tehdidi kısacası Kiev’e endişe verici bir sinyal oldu.
Bu gelişmeler, savaşın başlamasının üzerinden bir buçuk yılı aşkın süre geçtikten sonra, Ukrayna’yı desteklemeye yönelik küresel duyarlılıkta bir değişiklik olduğu yönündeki söylentileri alevlendirdi. Hatta kimi uzmanlar bu gelişmelerin, birçok müttefikin savaşın sona ermesine yönelik ‘pragmatik bir çözüme’ hazır olduğu şeklinde yorumluyor.
ABD 2023 mali yılı bitimine bir saatten az süre kala geçen geçici bütçede Ukrayna’ya yardım konusu için finansman bulunmasa da ABD Başkanı Joe Biden destek olacaklarını söylemeye devam ediyor.
Biden, Ukrayna konusundaki finansman konusunun gündeme gelmesi ardından Rusya’ya karşı mücadelesinde Ukrayna’ya verilen desteğin koordine edilmesi için ortak ülkelerin liderleriyle telefonda görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamaya göre Biden, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Japonya Başbakanı Kişida Fumio, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile Ukrayna’ya yapılan yardımlarla ilgili görüştü.
Egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruduğu sürece Ukrayna’yı destekleme taahhüdünü yineleyen Biden ve liderler, Kiev’in ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatı sağlama, hava savunmasını güçlendirme ve enerji altyapısı başta olmak üzere altyapısını onarma ve güçlendirme çabalarını ele aldı. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, ABD Başkanı Joe Biden’ın imzaladığı geçici bütçe tasarısında yer almayan Ukrayna’ya yardım için yakın zamanda yeni bir destek paketinin açıklanacağını söyledi.
ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Cumhuriyetçi Matt Gaetz, McCarthy’nin, Biden ve Demokratlarla Ukrayna’ya yardımlar konusunda gizli anlaşma yaptığını iddia etmiş, McCarthy’nin, “koltuğundan edilmesi” için hafta içinde oylama yapılabileceği imasında bulunmuştu.
Kongre’deki bazı Cumhuriyetçiler, Ukrayna’ya “açık çek” politikası uygulanmasını eleştirerek Kiev’e daha fazla yardım yapılmaması çağrısında bulunuyor. biden yönetimi tüm bunlara rağmen Kiev’e destek politikasını istediği kadar kapsamlı bir şekilde sürdürebilecek mi zaman gösterecek.
Bu yorumlar ve sinyaller Kiev’i kaygılandırsa da Slovakya’da Ukrayna’nın endişelenmesi için önce Fico’nun bir koalisyon kurması gerekiyor. Partisinin seçimleri kazanmasını sağlayan ‘Kremlin yanlısı’ ve ‘Kiev karşıtı’ söylem, Slovakya’yı savaşta sergilediği tutumdan önemli bir sapmaya doğru itiyor. Nisan ayı gibi kısa bir süre önce Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova, o zamanlar rutin bir destek gösterisi olarak Kiev’e gitmişti.
Fico’nun hükümeti kurması durumunda Kiev’in aynı zamanda Slovakya’nın Avrupa Birliği bloğu içinde Ukrayna’ya şüpheyle yaklaşan bir ittifak kurma konusunda Macaristan’a katılma potansiyelinden de endişe duyabilir. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, savaş sırasında Moskova ile yakın ilişkilerini sürdürmüş ve Ukrayna’ya silah sağlanmasına veya ekonomik yardım sağlanmasına karşı çıkmıştı.
Bu tutumunu hiç değiştirmeyen Orban Pazar günü, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla Fico’yu tebrik etti ve şunları söyledi: “Bil bakalım kim geri döndü! … Bir vatanseverle birlikte çalışmak her zaman iyidir.”
Şubat 2022’de savaşın patlak vermesinden bu yana Polonya, Kiev’in en kararlı müttefiklerinden biri oldu.
Slovakya’da rüzgar Kiev’den Moskova’ya doğru dönebilir ancak bu, Ukrayna ile kriz yaşamaya başlayan eski müttefik Polonya için geçerli değil. Polonya, savaş içni Rusya’nın tehlikeli olduğu fikrinden hiçbir zaman sapmadı sadece sandığa giden süreçte dikkatini ulusal çıkarlara çevirdi. Bu da Kiev ile yaşadığı ve silah sevkiyatını durdurma kararına kadar giden tahıl krizini yarattı.
Ukrayna ile sınır komşusu olan ve milyonlarca Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapan Polonya, Rusya’ya karşı mücadelesinde Kiev ordusuna bir dizi silah aktardı ve diğer ülkelerden gelen silah sevkiyatları için bir transit merkezi görevi gördü. Ancak geçtiğimiz haftalarda iki komşu ülke arasında Ukrayna’dan tahıl ithalatı konusunda yaşanan tartışmalar, Polonya’nın artık Ukrayna’ya silah göndermeyeceğini ve mültecilere yapılan yardımları kesebileceğini açıklamasına yol açınca, kopmaz gibi görünen bağlar çatırdamaya başladı.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi Birleşmiş Milletler’de tahıl ithalatıyla ilgili ‘siyasi tiyatronun’ Moskova’nın ekmeğine yağ sürdüğünü söylemesinin ardından bir daha asla Polonyalıları ‘aşağılamaması’ konusunda uyardı. Anlaşmazlık Eylül ayında Polonyalı çiftçileri korumak amacıyla Ukrayna’dan tahıl ithalatına kısıtlamalar getirmesiyle başladı.
Polonya’daki Casimir Pulaski Vakfı’nda kıdemli bir araştırmacı olan Robert Pszczel, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada iki ülke arasındaki ‘tatsız söylemlere’ rağmen Ukrayna’ya yönelik kilit stratejik desteğin değişmeyeceğini söyledi.
Rusya, Ukrayna’ya ait çok sayıda insansız hava aracını vurduğunu duyururken Ukrayna’nın Batılı müttefikleri mühimmat stoklarının alarm verdiğini duyurdu. Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kullandığı mühimmatın çok büyük bir kısmı NATO’dan geliyor. NATO üst düzey askeri yetkililerinden Amerikalı Amiral Rob Bauer, Varşova Güvenlik Forumu’nda yaptığı konuşmada cephanelik için ‘dip görünüyor’ dedi.
Amiral hükümetlerin ve üreticilerin ‘üretimi çok daha yüksek bir tempoda artırmaları’ gerektiğini sözlerine ekledi. Bauer ayrıca Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önce de mühimmat stoklarının yetersiz olduğunu aktardı. Bauer şöyle konuştu: “Büyük miktarlara ihtiyacımız var. 30 yıl içinde birlikte inşa ettiğimiz ekonomi pek çok şey için uygun. Ancak devam eden bir savaş varken silahlı kuvvetler için uygun değil.”
İngiltere Savunma Bakanı James Heappey de NATO üyelerini, anlaşmaya vardıkları gibi GSYH’lerinin yüzde 2’sini savunmaya harcamaya çağırdı.