Uyan dünya: Sudan’da kadınlar tacizin hedefinde

Geçen yıldan beri iç savaşın pençesinde olan Sudan'da hem ordu hem de paramiliter grup kadın ve çocuklara cinsel şiddet uyguluyor. Dokuz yaşındaki çocuklara bile.

Dünya 30 Temmuz 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı
Fotoğraf: AA

Dünyanın gözü Ukrayna’da, Gazze’de, yeni bir savaşın patlak verebileceği Lübnan’da. Oysa Sudan geçen yıldan beri iç savaşın pençesinde. Sudan’da yaşayan yabancıların tahliyesinden sonra birkaç ay daha devam eden müzakerelerde sonuç alınamadı. Zaten sonra da Gazze’deki savaş patlak verdi ve Sudan bir bakıma kaderine terk edildi. Devam eden çatışmaların, anlaşmazlıkların en büyük kaybedeni de yine kadınlar ve çocuklar.

“Bir kadın evi silahlı adamlar tarafından basılırsa diye geceleri yastığının altındaki bıçakla uyuyor. Bir diğeri dört kızıyla ‘günlerce tekrar tekrar’ tecavüze uğradı, kocası ve oğulları bunu izlemeye zorlandı. Bir diğer kadın uğradığı tecavüz sonucu hamile kalınca kocası onu evden attı, kadın çocuklarından ayrı düştü.”

Bu cümleler İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporunda ayrıntılarıyla yer alıyor. Rapor Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) geçen yıl nisan ayında başlayan iç savaşta başkent Hartum’daki kız çocuklarıyla yetişkin kadınların uğradığı cinsel şiddeti gözler önüne seriyor.

Savaş başladığından beri şehrin büyük kısmı enkaza dönüştü. Çatışmalar ülkenin batısındaki Darfur dahil birçok yere yayıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Sudan’daki durumu “yakın geçmişteki en kötü insani felaketlerden biri” olarak tanımlıyor. Altı milyondan fazla Sudanlı evlerini terk etmek zorunda kaldı, 1,5 milyonu çevre ülkelere kaçtı. 26 milyon Sudanlı açlık riskiyle karşı karşıya.

HRW’nin dün yayınladığı “Hartum kadınlar için güvenli değil” başlıklı 88 sayfalık rapora göre 15 aydır devam eden çatışmalarda başkentteki yetişkin kadınlar ve kız çocukları toplu tecavüze uğradı, aralarında zorla evlendirilenler de oldu. HRW Afrika’nın Başkan Yardımcısı Laetitia Bader bunları yapanların RSF olduğunu belirterek “Bu silahlı grup hem kadınları hem de kız çocuklarının üstüne karabasan gibi çöktü. Savaşan iki taraf da kadınların ve kız çocuklarının yardımlardan faydalanmasını engelleyip hayatı daha da zorlaştırdı, hiçbir yerde güvende olmadıklarını hissettirdi” diyor.

Ordu da kadınlara cinsel şiddet uyguluyor

Hartum’a ulaşarak hayatta kalanlarla doğrudan konuşmak zor. Zaten iç savaş başladıktan hemen sonra çıkan çatışmalarda tarafların BM çalışanlarını da öldürmesi, savaşın kimseyi ayırt etmediğini gösteriyor. Bu yüzden HRW Eylül 2023 ile Şubat 2024 tarihleri arasında sağlık hizmetleri veren, sosyal hizmet uzmanı olan ya da bölgede görev almış 42 kişiyle görüştü. Bu 42 kişiden 18’i, yaşları 9 ila 60 arasında değişen 262 cinsel şiddet mağduruna doğrudan hizmet sundu.

Geçen yıl nisandan kasıma kadar 40’tan fazla tecavüz mağduruna destek veren bir psikiyatrist, tecavüz sonrası üç aylık hamile olduğunu öğrenen bir mağduru şöyle anlatıyor: “Besbelli travma geçirmişti, tir tir titriyordu. Ailesinin nasıl tepki vereceğinden korkuyordu. ‘Hamile olduğumu öğrenirlerse beni öldürürler’ demişti.”

Kocasının evden attığı kadın kürtaj olmak için kliniğe gittiğinde hastane müdürü prosedürü uygulamayı kabul etmemiş. Başka bir hastanede kadın doğum uzmanı olmadığı için de bebeği aldıramamış. Doktor “Hamileliği dört ayı geçince durumunu kabullenebilmesi için ona psikolojik destek verdik. Yapabileceğimiz tek şey buydu” diye anlatıyor.

Raporda “Hayatta kalanların üstünde bırakılan fiziksel, duygusal, sosyal ve psikososyal izler çok büyük” diye yazılı. Raporun hazırlandığı dönemde saldırıya uğrayan kadınların çoğu sağlık çalışanlarına vajinal kanama, çürük ve diğer fiziksel travmalarla başvurmuş. Raporda yazılana göre bu vakalardan en az dördü ölümcül bir boyut almış.

En can alıcı kısım ise kadınların her iki tarafın da tacizine uğruyor olması. Bu kadınlar yetkililer kendilerini ciddiye almaz da daha zor durumda kalırlar diye SAF askerlerinin tacizine uğradıklarını bildiremiyor bile. Uluslararası topluluk SAF’a öncülük eden Abdülfettah El Burhan’ı destekliyor. HRW her iki tarafın da bölgeye insani yardım malzemelerinin girişini kasten engellediğini belirtiyor. Hatta RSF kimi zaman sağlık personellerini de tecavüz ediyordu. Bir sağlık çalışanı cinsel şiddet olaylarını BM’ye bildirmemesi için uyarıldığını söylüyor. Savaşçı, doktora “İstersem seni hemen şuracıkta öldürebilirim. Adımlarına dikkat et, rapor göndermeyi bırak” demişti.

Burhan’ın adamları iddiaları reddediyor

Sudan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Babikir Elamin, raporun bulgularına itiraz ederek “Raporu yazanlar Sudan ordusuna soru yöneltmemiş dolayısıyla bunlar asılsız iddialar” diyerek “iftira” olarak nitelediği raporu kabul etmediklerini söyledi. SAF’ın sağlık çalışanlarını taviz etmediğini de söyleyen Elamin, “SAF tarafından kontrol edilen bölgelerde çalışmayı sürdüren hastane ve sağlık tesislerinin hepsi SAF tarafından korunuyor ki bu da 540 hastaneden 400’üne tekabül ediyor” diyor.

Hem Burhan hem de RSF’in lideri Muhammed Hamdan Dagalo Darfur katliamında etkin rol oynamış isimler. İkisi de Sudan’ın diktatör lideri Ömer El Beşir’e devirmekte rol oynadıkları için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaktan kıl payı kurtuldu.

Raporun yazarları tüm bu örneklerin “uluslararası hukukun ciddi bir ihlali” olduğunu vurguluyor. Oysa yaşanan bu acıların tüm ciddiliğine rağmen bölgesel ya da uluslararası yetkililerden etkili bir tepki gelmiyor.

Kadın yok savaşın yüzündeKadın yok savaşın yüzünde

Sudan ordusu Kızılhaç konvoyuna saldırdı: İki ölü, yedi yaralıSudan ordusu Kızılhaç konvoyuna saldırdı: İki ölü, yedi yaralı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.