Savaşın gölgede bıraktığı diplomasi: Suudi Arabistan ve İsrail normalleşmesi şimdi ne olacak?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Körfez turu kapsamında geldiği Suudi Arabistan ile Akıncı TİHA anlaşması yapıldı. Suudi Arabistan, TİHA'ları Hava ve Deniz Kuvvetleri envanterine katacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, beraberindeki heyetle çıktığı Körfez turunda ilk kârlı anlaşmasını imzaladı. Bölgesel ilişkilerin geliştirilmesinin ve çeşitli işbirlikleriyle ülkeye yeni yatırımcılar getirmenin amaçlandığı bu turun ilk durağı Suudi Arabistan oldu. Gezinin Suudi Arabistan ayağı hem önemli anlaşmalara hem de renkli görüntülere tanık oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a birer tane TOGG hediye etti. Prens Muhammed bin Selman, hediye gelen aracın direksiyonuna hemen geçti. Suudi Basın Ajansı (SPA), Muhammed’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendisine hediye edilen TOGG ile kaldığı otele bıraktığı görüntüleri yayınladı.
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı pazartesi günü düzenlenen iş forumunda Vizyon 2030 projesi kapsamında Türk özel sektörüne de yatırım yapmayı istediklerini söylemiş, bunun akabinde iki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliği anlaşmaları imzalanmıştı. Bunlara ek olarak Suudi Arabistan, Baykar’ın Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) sistemlerini alacağını da duyurdu.
Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan’ın bu TİHA’ları ‘ülkenin silahlı kuvvetlerinin hazırlığını arttırmak, savunma ve üretim yeteneklerini güçlendirmek amacıyla’ satın alacağını söyledi. Baykar tarafından yapılan açıklamada da Suudi Arabistan’a verilecek TİHA’ların krallığın Hava ve Deniz Kuvvetleri envanterine gireceği belirtildi.
Satış anlaşması kapsamında Baykar araçların eğitim, teknik destek ve lojistik hizmetlerini de sağlayacak. Anlaşma Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ve Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Halid Bin Hüseyin El Bayari arasında imzalandı. İmza törenine Erdoğan ve Selman’ın da katıldığı bildirildi. TİHA’lar daha önce Ukrayna, Azerbaycan ve Libya tarafından da kullanıldı.
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar imzalanan ihracat sözleşmesiyle ilgili olarak, “İki ülke arasındaki derin bağları güçlendiren önemli bir adım atıyoruz. İmzaladığımız anlaşma, insansız hava araçları teknolojisi alanında yeteneklerimizi artırırken, Suudi Arabistan’ın yüksek teknoloji geliştirme kabiliyetinin gelişmesine katkıda bulunacak. Bu iş birliği sadece ülkelerimiz arasındaki bağları güçlendirmekle kalmayıp, bölgesel ve küresel barışa da katkı sağlamayı hedefliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı (@modgovksa) ile Bayraktar #AKINCI TİHA ihracatı ve iş birliği sözleşmesi imzaladık.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük savunma ve havacılık ihracatı sözleşmesi hayırlı ve uğurlu olsun. 🇹🇷🇸🇦#MilliTeknolojiHamlesi 🌍🇹🇷 https://t.co/Y3JwhZV826 pic.twitter.com/iCfehdIHs6
— Haluk Bayraktar (@haluk) July 18, 2023
Arap Baharı’nın yaşandığı dönemde Türkiye ve Suudi Arabistan farklı kutuplarda yer almıştı. 2018 yılında gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülmesinin ardından ilişkiler kopma noktasına gelmişti.
Erdoğan, daha önce Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan yönetimini ağır sözlerle hedef almıştı. Cinayetin ardından Riyad yönetimine “Veliaht Prens dedi ki, ‘Cemal Kaşıkçı başkonsolosluktan çıktı’ Ya Cemal Kaşıkçı çocuk mu? Dışarıda nişanlısı var. Onu alıp ayrılmaz mıydı? Bunlar dünyayı enayi zannediyor. Bu millet enayi değil hesabı sormasını bilir. Daha birçok şeyler çıkacak. Buradan çok şeyler çıkar. Artık insanlık bunlara tahammül edemez” diye seslenen Erdoğan, “İnsanları enayi, ahmak zannediyorlar. Kamuoyunu kandıracaklarını zannettiler. Ne oldu? Aradan bir iki gün geçti farklı açıklamalar yapmaya başladılar” ifadelerini kullanmıştı.
Gerilim dört sene boyunca yüksek kalırken, geçen yıl nisan ayında Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyaretiyle normalleşme süreci başlatılmıştı. Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesi de ikili ilişkilerin olumlu yönde ilerlediğini gösteren önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.