Erdoğan emekliye ‘seyyanen zam’ kapısını kapattı
Amerika'da hızla artan konut fiyatlarından en büyük avantajı yaşları 59-78 arasında değişen baby boomer kuşağı sağladı. Ancak yaşamakta ve maliyeti karşılamakta giderek zorlandıkları büyük evlerde sıkışıp kalmış durumdalar.
ABD konut piyasasının en büyük kazananları yaşları 59-78 arasında değişen baby boomer kuşağı oldu ancak bu kuşak emekli oldukça erişilebilir konut bulma konusunda sıkıntı çekmeye başladılar.
Bu aslında yaratılmasında onların da parmağı olan bir sorun. Bu kuşaktaki ev sahipleri, özellikle son on yılda ABD genelinde artan ev sıkıntısının fiyatları çok yükseltmesi nedeniyle servetlerinin arttığını gördüler. Ancak yaşları 80’e yaklaştığında kendi servetlerini arttıran kocaman evlerinde hapis kalmaya başladılar. Çünkü yükselen fiyatlar, oturdukları evleri elden çıkarıp daha küçük, yaşlılıkta daha yaşanır bir eve taşınmalarının önündeki en büyük engele dönüşmüş durumda. Aynı kuşağın yaşlandıkça artan sağlık ve yaşlı bakımı maliyetleri de konut sorununu derinleştiriyor.
Mortgage oranları ve konut maliyetleri yüksek ve konut sayısı az olduğundan, birçok yaşlı insan oturdukları evde kalmak zorunda. Yakın zamanda Redfin tarafından yapılan ankete katılan ev sahibi baby boomer’ların yaklaşık yüzde 80’i mevcut evlerinde yaşlanmayı planladıklarını söyledi. Ve 2022 itibariyle boomer’lar, çocuklu Y kuşağının iki katı kadar, üç veya daha fazla yatak odalı eve sahipti. Bazı boomer’lar küçülmek ya da taşınmak istemezken, bazıları da maliyetleri karşılayamadıkları için uygun seçenek bulamıyorlar. Büyük ev, sadece iki yaşlı insana büyük geldiği için bir sıkıntı kaynağı değil. Bir de büyük evin emlak vergisi de yüksek ve bu da boomer’ları zorluyor.
Harvard Üniversitesi Yaşlanan Toplumu Barındırma Programı Direktörü Jennifer Molinsky, “Bu yerinde yaşlanmak mı yoksa yerinde sıkışıp kalmak mı? Ev sahipleri de dahil olmak üzere ortada sıkışıp kalmış pek çok insan var” diyor.
Molinsky geçen yıl ABD’de yaşlananlar için yeterli konut ve bakım hizmetinin bulunmadığını ortaya koyan bir rapor hazırladı. Mahallelerinde yeni ve daha yoğun konut yapılmasına karşı çıkan ev sahipleri, pek çok yerde ev sıkıntısı çekilmesinin başlıca nedenlerinden biri. Konut yapımına karşı çıkanlar orantısız bir şekilde yaşlı ev sahiplerinden oluşuyor.
İnsanlar yaşlandıkça daha az merdivenli ve daha geniş koridorlu, daha erişilebilir evlere ihtiyaç duyma eğiliminde. Araba kullanmayı bıraktıkça, birçoğu da olanaklara erişmek ve izolasyonla mücadele etmek için daha yürünebilir veya toplu ulaşım dostu yerlerde yaşamak istiyor. Ancak müstakil evlerin bulunduğu bölgelerde apartman binalarını yasaklayanlar da dahil olmak üzere kısıtlayıcı arazi kullanım yasaları, boomer’ların erişilebilir konut seçeneklerini sınırlıyor.
Harvard raporu, ABD’deki evlerin yüzde 4’ünden daha azının sınırlı hareket kabiliyeti olanlar için gerekli üç faktöre sahip olduğunu ortaya koymuş: Tek kat, geniş koridorlar ve kapı aralıkları ve içeri girmek için basamak olmaması.
Birçok yaşlı ev sahibi -özellikle de hâlâ ipotekleri olanlar- artan sigorta primleri ile mücadele ediyor. Bir sigorta pazarı olan Policygenius’a göre, Mayıs 2022’den Mayıs 2023’e kadar ev sigortası primleri ulusal düzeyde ortalama yüzde 21 oranında arttı. Sigorta şirketleri giderek daha fazla müşteri kaybediyor ve özellikle iklimle ilgili felaketlerden en çok etkilenenler olmak üzere tüm bölgelerden çekiliyor.
Harvard raporu, Güney Florida ve Arizona gibi son yıllarda emeklilerin akın ettiği yerlerin, düzenli sel, yangın ve aşırı sıcaklık gibi iklimle ilgili en şiddetli etkilerden bazılarıyla karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Rapora göre, 65 yaş ve üzeri ev sahiplerinin rekor sayıda bir kısmı maliyet yükü altında. Yani gelirlerinin yüzde 30’undan fazlasını konut ve kamu hizmetlerine harcıyorlar. Bu durum özellikle sabit gelirli kişiler için daha da zor. Sonuç olarak, yaşlı insanlar giderek daha fazla evsizlikle karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Otuz yıl önce yaklaşık yüzde 10 olan 50 yaş ve üzeri bekar yetişkinlerin ABD’deki evsiz nüfusun yaklaşık yarısını oluşturduğu tahmin ediliyor.
Konut fiyatlarındaki artıştan elbette tüm boomer’lar faydalanmış değil. Boomer’lar arasında servet, konut da dahil olmak üzere çok dengesiz bir şekilde dağılmış durumda. Yaşlı kiracılar ve beyaz olmayan ev sahipleri çok daha yüksek konut maliyetlerine sahip olma eğiliminde. Molinsky’nin raporu, yaşlı siyah ev sahiplerinin, yaşlı beyaz ev sahiplerinin yarısından daha az ev paraya sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Molinsky, yaşlanmaya uygun ev sıkıntısının en çok düşük ve orta gelirli boomer’lar ile beyaz olmayan boomer’lara zarar vereceğini söylüyor: “Tüm bunlar önümüzdeki birkaç yıl içinde baby boomer’lar 80 yaşına geldiğinde çok daha acil hale gelecek. Gerçekten kaybedecek zaman yok.”