Merkez’in kasasına 2,5 milyar dolar girdi ama net rezervler yine ekside
Merkez Bankası, politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puanlık artışla yüzde 30'a yükseltti. Enflasyonun beklentilerin üzerinde arttığını vurgulayan Merkez, 'kademeli faiz artışına devam' mesajı verdi. Karar sonrası Türkiye'nin önde gelen ekonomistleri Merkez Bankası'na teşekkür etti.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizi yüzde 5,5’te sabit bırakmasının ardından bir şahin duruş da Merkez Bankası’ndan (TCMB) geldi. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puanlık artışla yüzde 30’a yükseltti. Böylece politika faizi 2003 Eylül ayından bu yana en yüksek nominal seviyesine yükselmiş oldu. Bir ara bankanın faizi 500 değil 600 puan yükselteceğine dair bir beklenti oluştuysa da, 500 baz puanlık artış genel olarak iktisatçılardan ‘doğru yönde atılmış bir adım’ olarak destek aldı ama yine de yetersiz bulundu.
Hafize Gaye Erkan yönetimindeki TCMB’nin haziran ayından bu yana yaptığı toplam faiz artışı 21,5 puana ulaştı. TCMB, Hafize Gaye Erkan’ın göreve atanması sonrası faiz indirimi sürecine 27 ay sonra son vermiş, son 3 PPK toplantısında politika faizini yüzde 16,5 artırmıştı.
Politika faizi, haziran ayında 650 baz puan artışla yüzde 15’e, temmuz ayında ise 250 baz puan artışla yüzde 17,50’ye yükselmişti. 24 Ağustos’ta yapılan toplantıda ise politika faizi, piyasa beklentilerinin üzerinde 750 baz puanlık artışla yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkartılmıştı. Dün de 30 puana yükseltildi.
Dünkü faiz kararının ardından dolar kuru 26,96 TL’den 27,21 TL’ye kadar yükselerek 27,11 TL’de dengelendi. Euro ise 28,75 TL’den 28,96 TL’ye kadar çıktıktan sonra 28,87 TL’ye indi. Fed’in faizi serbest bırakmasının ardından ons altın fiyatının 1,920 dolara kadar gerilemesinin de etkisiyle altının gram fiyatı 1,674 liraya kadar indi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TCMB faiz kararı sonrası yaptığı paylaşımında fiyat istikrarı yönündeki mesajlarına yenisini ekledi. Şimşek, X hesabı üzerinden Bloomberg’in faiz kararıyla ilgili yaptığı haberine atıf yaparak İngilizce “Fiyat istikrarını sağlamak en önemli önceliğimizdir” paylaşımında bulundu.
Attaining price stability is our top priority. https://t.co/VY75Pf3ozd
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) September 21, 2023
Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir” denildi. Banka ayrıca, faiz artışlarının devam edeceği mesajını yenileyerek, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” dedi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 25’ten yüzde 30 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir. Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında rapordaki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır. Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk Lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlaması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır. Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Kurul, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”
Karardan önce gelen son enflasyon verisi yukarı yönlü ivmenin devam ettiğini göstermişti. TCMB’nin reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ve profesyonelleri ile gerçekleştirdiği eylül ayı piyasa katılımcıları anketinde 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 42,01’den yüzde 44,94’e yükseldi. Böylece haziran ayından bu yana enflasyon beklentisi yüzde 14,3 puan arttı.
TCMB’nin faiz kararına ekonomistlerden olumlu yorumlar geldi. Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
TCMB’den net bir iletişimle, doğru yönde atılmış bir adım. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. https://t.co/4jvYZBhKob
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) September 21, 2023
Kara, daha sonraki tweet’inde ise şunları söyledi:
Merkez Bankasını doğru yönde ilerlediği için yüreklendirelim fakat şu tabloyu da unutmayalım. https://t.co/IXdPjBxbGW pic.twitter.com/5kNrbWri0N
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) September 21, 2023
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş da şöyle paylaşım yaptı:
Merkez Bankasını kararından ötürü tebrik ederim. Bu kararların devamını dilerim.
Ayrıca ilk dakikalarda Dövize sert müdahale yapmadıkları için de tebrik ederim…
Daha çok yolumuz var.
— Özgür Demirtaş (@ProfDemirtas) September 21, 2023
Ekonomist Uğur Gürses ise şu eleştirel paylaşımı yaptı:
Rahvan para politikası…’Enflasyon önden koşsun, ben yetişirim’ diyen merkez bankası…
TL’yi başkaları mı cazip kılacak?
Aralık sonuna kadar kendi tahmini % 14 ilave artış (yıllık % 41) faizini ise % 30’a çekebiliyor.— Uğur Gürses 🌞 (@ugurses) September 21, 2023
TCMB eski Başkan Yardımcı ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay ise “TCMB faizi yüzde 30’a yükseltti. 2024 sonu enflasyon tahminine uygun faiz düzeyinin oldukça uzağında bu düzey. Kademeli faiz artırımı ile önemli bir risk almış oluyor. Sonuç: Önümüzdeki maçlara bakacağız” dedi.
Merkez Bankası’nın politika faizinde 500 baz puanlık artış kararı sonrasında kredi kartı, KMH ve ticari kredi faiz tavanları da arttı. Referans faiz oranı aylıkta yüzde 2,71’e (yıllık yüzde 37,8) yükselirken kredi kartı gecikme faizi de aylıkta yüzde 3,26’ya (yıllık yüzde 46,96) yükseldi. Nakit çekimde de faiz aylıkta yüzde 3,57’den yüzde 4,02’ye (yıllıkta yüzde 60,47) yükseldi. Ticari kredi faizlerinde de üst limit, 1,8’lik kat sayıya göre yüzde 56,3’ten yüzde 69,3’e yükseldi. İhracat ve yatırım kredileri için de sınır yıllık oran olarak yüzde 43,8’den yüzde 53,9’a yükseldi. 70 bin TL üzeri ihtiyaç kredilerinde de faiz üst sınırı yüzde 62,5’ten yüzde 77’ye yükseldi.
Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın 19 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette 500 baz puan artış beklentisi öne çıkmıştı. Anket sonuçlarına göre, 250 ile 600 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 27,50 ile yüzde 31, yıl sonu politika faizi beklentileri ise yüzde 35 ile 45 arasında yer aldı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36 oldu.
Reuters anketine katılan 16 ekonomist de Merkez Bankası’ndan 500 baz puanlık artış beklediğini ifade etmişti. Tahminler yüzde 27,5 ile yüzde 31 bandında yer alıyordu.
Bloomberg HT’nin anketine katılan 19 kurumun medyan beklentisi de, politika faizinin bugün 500 baz puan artırılarak yüzde 30’a yükseltilmesi yönündeydi. Eylül ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 30, minimum beklenti ise yüzde 27,5 oldu. Ankette 2023 yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 35 seviyesinde gerçekleşti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti ise yüzde 30 oldu.
Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyi’nce (TAİK) dün düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada “Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin bir yandan 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sararken diğer yandan ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüme kaydettiğini anlatan Erdoğan, Türkiye’nin böylelikle OECD üyeleri arasında en yüksek oranda büyüyen 2’nci, G20 ülkeleri arasında ise 3’üncü ülke olmayı başardığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ihracatta 8 aylık dönemde 165 milyar doları, yıllık bazda ise 253,5 milyar doları yakaladığını belirterek, turizmde de önceki seneye göre çok daha yoğun bir sezon geçirildiğine işaret etti. İstihdamda ise herhangi bir düşüşün söz konusu olmadığını dile getiren Erdoğan, yılın ilk 6 ayında depreme rağmen net 220 bin istihdam artışının sağlandığını kaydetti.
Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun doğal olarak Türkiye’nin de sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, bu kapsamda geçen hafta 3 yılın yol haritası mahiyetindeki Orta Vadeli Program’ı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı. Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirlediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. Temel odağımız, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarımız sayesinde sürdürülebilir bir büyüme ikliminin tesisidir. Yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz.”
Türkiye’nin satın alma gücüne göre dünyanın 11’inci, nominal olarak ise 17’nci büyük ekonomisi olduğunu bildiren Erdoğan, “2026 sonunda tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 850 dolara çıkan fert başına milli gelire ulaşacağız. 2026 yılında 300 milyar doları aşan ihracat ve 70 milyar doların üzerinde turizm gelirine ulaşacağız. Program döneminde 2,7 milyon istihdam artışı, yıllık ortalamada da 900 bin istihdam artışı hedefliyoruz” diye konuştu.