Manchester United’da kriz bitmez: Oyuncular Erik ten Hag’ı sorgulamaya başladı
İngiltere'nin en zengin işadamlarından Jim Ratcliffe İngiliz futbol devi Manchester United'ın yüzde 25 hissesini kısa süre içinde portföyüne katacak. Ratcliffe'in spor yatırımlarında kâr beklentisi yok. Yakınlarına göre hoşuna giden takımı gidip satın alıyor veya ortak oluyor.
Manchester United’ta Amerikalı Glazer ailesine İngiliz ortak geliyor: Sir Jim Ratcliffe. İngiliz petrokimya milyarderi Jim Ratcliffe ilginç bir kişilik. Dev servetiyle eğlence için spor takımı satın alıyor, ilginç projelere büyük paralar yatırıyor.
The Wall Street Journal’daki habere göre birkaç yıl önce Şili’de And Dağları’nda 5,000 millik bir motosiklet yolculuğu yaparken sporun durumundan sıkıldığını hissetmiş. İnsan performansının önündeki en büyük engellerin üstesinden gelmek için artık kimsenin çalışmadığını düşünmüş ve yolculuğun Arjantin ayağında yolda bir yerde onu gerçekten heyecanlandıran bir sportif başarıyı gerçekleştirmeye karar vermiş: İnsan maratonu iki saatin altında bir sürede koşabilir mi?
Bunu gerçekleştirmek için de spor alanındaki en iyi birkaç bilim insanını ve dünyanın en iyi maratoncusunu istihdam etti. Ve Kenyalı Eliud Kipchoge 2019’da Viyana’da 42,2 kilometreyi 1 saat 59 dakikada koşarak “maratonda iki saatin altına inen ilk insan” oldu.
Ratcliffe bu olaydan sonra zamanını artık bu şekilde geçirmek istediğini fark etti. Britanya’nın en zengin adamı olmak yetmiyordu, kendisini dünyanın en zengin ve en etkili koltuk sporu hayranlarından ((sporu yalnızca evinden ve televizyonlardan izleyenler) biri haline getirme sürecindeydi.
Sonraki dört yıl içinde Ratcliffe’in imparatorluğu Ineos petrokimya şirketinden eskiden Team Sky olarak bilinen profesyonel bisiklet takımına, Fransa ve İsviçre’de futbol kulüplerine, Mercedes Formula 1 takımında ortaklığa kadar büyüyecek, geçen hafta İngiliz futbol devi Manchester United’ın yüzde 25 hissesi için 1,5 milyar dolarlık teklif verecekti.
Uzmanlara göre Ratcliffe’in spor girişimlerinin en ilginç yanı yatırımlarını kâr için değil tamamen kendi eğlencesi için büyütmesi. Bazı sporseverler eğlence ihtiyacını karşılamak için yayın paketi ve sezonluk bilet satın alır. Zamanını İngiltere ve Monaco arasında paylaştıran 71 yaşındaki Ratcliffe ise parası bol olduğu için işin kâr tarafını düşünmeden gidip beğendiği takımları satın alıyor. 30 milyar doları aştığı sanılan servetiyle faturayı da kolaylıkla ödeyebiliyor.
Ineos Sports’un eski CEO’su Fran Millar 2019’da Wall Street Journal’a verdiği demeçte Ratcliffe’in seçimlerinde net bir stratejisi olmadığını belirtmiş, “Jim çok tutkulu bir adam… Hayatının öyle bir aşamasında ki neyin eğlenceli, ilginç ve havalı olduğuna bakarak karar verdiğini düşünüyorum” demişti.
İlginç yanı Ratfcliffe’in son dönemdeki gözde projeleri şimdi milyonlarca taraftarın önünde sergilenirken onu bu projeleri finanse edebilecek konuma getiren işinin kamuoyunca pek bilinmemesi. Ratfcliffe’in 1998’de kurduğu Ineos Grubu’nu bugün 29 ülkedeki 194 fabrikası, 65 milyar dolar cirosu ve 26,000’den fazla çalışanıyla küresel kimya şirketlerinin Manchester United’ı olarak kabul etmek mümkün. Ancak geniş tanınırlık açısından gerçek Manchester United ile kıyaslanamaz. Ratcliffe’in yakınlarının ona dediği gibi Ineos kimsenin adını bile duymadığı en büyük şirketti.
Bu durum Ratcliffe için de gayet uygun. Manchester’lı bir marangozun oğlu olan Ratcliffe kimya mühendisliği eğitimi almış, büyük petrol şirketlerinde çalışmış ve 1990’larda kendi kimya şirketini kurmadan önce bir süre özel sermaye şirketlerinde dirsek çürütmüştü.
Ineos’un gazete manşetlerine çıkması ise genellikle yanlış ve sıkıntı verici nedenlerle oluyordu. Şirket hidrolik kırılmadan elde edilen kaya gazının ithalatı ve çıkarılması konusundaki çalışmaları nedeniyle İngiltere’deki çevreci gruplarla ters düştü, zaman zaman İngiliz hükümetiyle karşı karşıya geldi. Ratcliffe’in 2013 yılında İskoçya’da Ineos’a ait petrokimya tesisinde grev yapan işçilerle çatışması tesisin kapanmasına, 800 Ineos çalışanının işini kaybetmesine yol açtı. Ratcliffe’in kamuoyundaki uzlaşmaz algısı ona Bond filmlerinin kötü adamının lakabını kazandırdı: Dr. No.
Bu arada Ratcliffe astronomik servetini İngiltere’nin AB’den çıkışını gerçekleştirmeye yönelik Brexit kampanyası, Land Rover’lardan esinlenen 4×4 araç projesi, Kuzey ve Güney Kutbu’nda keşif, And Dağları’nda motosiklet gezintileri gibi Bond tarzı kişisel maceralarını içeren projeleri finanse etmek için kullanıyordu. İlk süper yatı Hampshire’ı 2011 yılında 257 metrelik Hampshire II ile değiştirdi.
Ancak 60’lı yaşlarının ortalarına geldiğinde profesyonel spor dallarına yatırım yapmak gibi daha da pahalı bir alışkanlık edinmeye hazırdı. Büyük Britanya’nın America’s Cup yelken takımına dokuz haneli bir yatırımla işe başladı. Hevesli bir bisikletçi olan Ratcliffe daha sonra Avrupa’nın en önemli profesyonel bisiklet etkinliği Tour de France’ın 2010’lu yıllardaki en tanınmış takımını devraldı ve ona bu spordaki en büyük bütçeyi tahsis etti. Bu iki saatlik maraton projesi için 20 milyon dolardan fazla para harcadığı söylenen zamanla aynı dönemdi.
Ratcliffe 2019’da Times of London’a verdiği demeçte “Ineos asla şehirdeki aptal para olmak istemiyor. Asla, asla” demişti. Aptal para hesapsız, kitapsız bir heves uğruna savrulan ve geri dönmesi de mümkün olmayan para olarak bilinir.
Profesyonel takımların sahipliğiyle uğraşan her milyarder de özellikle de futbol söz konusu olduğunda aptal para ve sporun birlikte uzun bir geçmişi olduğunu kabul eder. Takımlar aşırı pahalıdır. Avrupa liglerinde takımlar küme düşebilir. Ve oyuncuların ABD’de olduğu gibi takımlar arasında takas edilmesi de mümkün değil. Büyük rakamlara mal olurlar ve bu masrafları ileride telafi etmek için çok az fırsat bulunur.
Bu yüzden Ratcliffe’in ilk futbol yatırımları İngiltere dışında oldu. Manchester United taraftarı olarak büyümesine, bir zamanlar Chelsea’de kombine bilet sahibi olmasına rağmen 2017 yılında İsviçre ikinci liginden FC Lausanne-Sport’u 7 milyon euro karşılığında satın alarak işe başladı. İki yıl sonra da Fransız Rivierası’ndaki birinci lig takımı OGC Nice için 110 milyon euro bastırdı.
Ancak bugün Ratcliffe’in United’a yaptığı yatırım çok daha fazla. Yine de dünyada çok az profesyonel spor kulübü Man United’ın ticari gücüne sahip olabilir. Kulübün daha büyük sorunu ise Amerikalı Glazer ailesince satın alındığı 2013’ten bu yana Premier Lig şampiyonluğu kazanamamış olması.
Daha ilk günden beri her maçta Glazer ailesini istemediklerini dillendiren United taraftarları yeni yatırım için feryat ediyordu. Ancak Ratcliffe’in gelişi başarıyı pek de garanti etmiyor. Hatta yaşananlar neredeyse tam tersini gösteriyor.
Ratcliffe’in spor dünyasında yaptığı tüm cömert harcamalara rağmen bisiklet takımı Team Ineos olarak ilk sezonundan bu yana Tour de France’ı kazanamadı. Ineos satın aldığından beri Mercedes F1 şampiyonu olamadı. Ve Ratcliffe’in tüm çabalarına rağmen spordaki en uzun mağlubiyet serilerinden biri hala devam ediyor: Hiçbir İngiliz teknesi America’s Cup’ı kazanamadı.