Zelenski Rusya’nın dondurulan varlıklarını istiyor
Denizcilik teknolojisi şirketi Windward'a göre, otomatik tanımlama sistemlerini kapatarak konumlarını gizleyen 'kara' gemilerin sayısı giderek artıyor. Batılı ülkelerin Rusya ve Venezuela'ya yönelik yaptırımlarından kaçan gemilerin taşıdıkları petrol 10 milyarlarca dolarlarla ifade ediliyor.
Denizcilik teknolojisi firması Windward’a göre, otomatik tanımlama sistemlerini (OTS) kapatarak konumlarını gizleyen gemilerin sayısı giderek artıyor. Uydu teknolojisi sayesinde ortaya çıkarılabilen bu “kara gemiler” arasında, G7’nin varil başına 60 dolarlık fiyat sınırını aştığından şüphelenilen Rus petrolünü taşıyan gemiler, Venezuela sularında radara yakalanmayan tankerler ve Ukrayna’dan tahıl kaçırdığı iddia edilen kargo gemileri bulunuyor.
Wall Street Journal’ın 18 Eylül’de yayınladığı haberde, sayıları yüzleri bulan karanlık gemilerin çoğunun sahiplerinin Türkiye, Yunanistan, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden olduğunu öne sürmüştü. Habere göre Türkiye merkezli şirketler Rusya petrolünün taşınması için onlarca tanker satın aldı.
Uluslararası Denizcilik Örgütü gereklilikleri uyarınca büyük gemilerin OTS ile donatılması ve çarpışmaları önlemek için konumlarını yayınlamaları gerekiyor. Ancak bazıları konumlarını kapatıyor ya da yanlış gösteriyor. 2023’ün ilk yarısında petrol tankerleri ve tahıl gibi kuru yük taşıyan gemiler arasında lokasyon manipülasyonunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12, 2021’in ilk yarısına göre ise yüzde 82’lik bir artış olduğu belirtiliyor.
Spire CEO’su John Lusk G7’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına atıfta bulunarak, “Yaptırımlar nedeniyle denizcilik sektöründe daha fazla odaklanma ve görünürlük görmeye başlıyoruz. Kara gemiler yüzünden yasadışı deniz taşımacılığı artmaya başladı” dedi.
G7, Kremlin’in emtiadan elde edebileceği gelirleri kısıtlamak için Rus petrol satışlarını varil başına 60 dolarla sınırladı ancak Windward’ın kurucu ortağı ve CEO’su Ami Daniel’e göre Rus petrolünün yasadışı faaliyetinin değeri on milyarlarca doları buluyor. Daniel CNBC’ye yaptığı açıklamada, geçen yıl Windward’ın teknolojisinin Rusya ile bağlantılı 1.100’den fazla tankerin OTS’lerini kapatarak ya da manipüle ederek karanlıkta kaldığını tespit ettiğini söyledi. Bunun milyonlarca varil petrol demek olduğuna dikkat çeken Daniel, “500 gemi 800 milyon varil taşımış olabilir. Bunu 60 dolar varil fiyatıyla çarparken 48 milyar dolar gibi bir rakama ulaşırız” diye konuştu.
İnternette yayınlanan bir makalede Windward, verilerinin Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinden bu yana Fas’ın kuzeyindeki Alboran Denizi’nde gemiden gemiye “kara petrol tankeri” transferlerinin sayısının arttığını gösterdiğini ve bunun bir kaçakçılık operasyonuna işaret ettiğini açıkladı. Bu tür transferler bir geminin diğerinden petrolün alış fiyatını araştırmadan petrol almasına olanak tanıyor ve aynı zamanda malın menşeini de maskeleyebiliyor.
Windward ayrıca tahıl taşıyan bir kargo gemisinin Kerç Boğazı’nda (Rusya ve Ukrayna sınırlarını belirleyen Azak Denizi’ni Karadeniz’e bağlayan su kütlesi) “karanlık bir faaliyette bulunduğunu” gösteren bir “Rus tahıl drenajı” tespit etti. Windward, iki kargo gemisinin Fas ve Arap Körfezi’ne tahıl götürmek üzere Kerç’ten ayrıldığını söyledi.
Bu arada Spire, Venezuela’dan petrol taşımak için yerlerini gizlediklerini söylediği 50 çok büyük ham petrol gemisini tespit etti ve izledi. ABD’nin Venezuela’ya karşı yaptırımları var ancak Spire, şirketin izleme verilerini yayınladığı temmuz ayı ortalarında 108 milyon varil petrolün (yaklaşık 8 milyar dolar değerinde) geçen yıl 1 Kasım ile 29 Haziran arasında Güney Amerika ülkesinden Doğu Asya’ya taşındığını tahmin ediyor.
Gönderdikleri konumu manipüle eden tankerler en çok Angola’nın petrol sahaları çevresindeki sularda görünüyorlardı ancak Spire’ın verileri gerçek konumlarının Venezuela’da olduğunu gösterdi. Şirket, gemilerin daha sonra Güney Afrika’nın Ümit Burnu’na yaklaştıklarında doğru bir konum bildirdiklerini ve en olası varış noktalarının Çin ve Malezya olduğunu ekledi. Spire, verilerin ayrıca gemilerin su çekiminin değiştiğini gösterdiğini ve bunun da kargonun boşaltıldığını düşündürdüğünü söyledi.
ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırımları yöneten ve uygulayan organı OFAC, nisan ayında “Rus petrol fiyat sınırının olası bir şekilde aşılması” konusunda bir bildiri yayınlayarak, ABD’li deniz sigortası şirketlerini, sigortaladıkları gemilerin Kozmino gibi Rus limanlarındaki varlıklarını gizlemek için OTS sahtekarlığı gibi “aldatıcı uygulamalar” kullanıyor olabileceği konusunda uyardı. OFAC, firmalara “OTS manipülasyonunun tespitini iyileştirmek için” deniz istihbarat sağlayıcılarını kullanmalarını tavsiye etti.
ABD’li hukuk firması Foley & Lardner’ın hükümet yaptırım savunma ve soruşturma uygulamalarının bir ortağı ve üyesi olan Christopher Swift, OTS sahteciliğini “son derece şüpheli” olarak nitelendirdi. Swift CNBC’ye yaptığı video görüşmesinde “Sigorta sektöründeyseniz ve buna dikkat etmiyorsanız, gerçekten dikkat etmeye başlamanız gerekir” dedi.
Mayıs ayında Hazine Bakanlığı, petrol fiyat sınırlamasının her iki amacına da ulaştığını açıkladı: Rus petrolünün arzını sürdürmek ancak gelirlerini kısıtlamak. 8 Eylül Cuma günü ABD Adalet Bakanlığı, yaptırımları ihlal eden yaklaşık bir milyon varil İran ham petrolüne el koyduğunu açıkladı ve gemi sahibi Suez Rajan Limited’i üç yıl kurumsal denetimli serbestliğe mahkum ederek şirkete yaklaşık 2,5 milyon dolar para cezası verdi.
Adalet Bakanlığı internet üzerinden yaptığı açıklamada “Şemaya katılanlar gemiden gemiye transferler, sahte otomatik tanımlama sistemi raporlaması, tahrif edilmiş belgeler ve diğer yollarla petrolün menşeini gizlemeye çalıştılar” dedi.
Swift, bu durumun Rusya’nın yaptırımları delmesinin cezalandırılmasının önünü açabileceğini söyledi. Swift, “İran’dan kaçak petrol taşıyan denizcilik şirketleriyle ilgili son ceza davaları ve hukuki el koyma işlemleri, ABD hükümetinin gelecekte OTS sahteciliği ve Rus petrol kaçakçılığına nasıl tepki verebileceğini gösteriyor” dedi.
Bu arada İngiliz ekonomi dergisi Financial Times’ın haberine göre, dünyanın en büyük emtia şirketlerinden biri olan Glencore temmuz ayında Türkiye’den İtalya’ya ihraç edilen en az 5 bin ton Rus menşeli bakır satın aldı. Habere göre Ural Mining and Metallurgical Company (UMMC) tarafından üretilen bakır levhalar İtalya’da bakır kablo üretim fabrikasına gönderildi. İngiltere ve AB, UMMC yöneticilerine geçen yıl yaptırım uygulamıştı. ABD de temmuz ayında şirkete yönelik daha geniş yaptırımlar açıklamıştı. Habere göre UMMC’den tedarik edilen bakırı içeren Glencore kargosunun teslimat süreci yaptırımların açıklandığı temmuz ayı süresince devam etti. Glencore CEO’su Gary Nagle, bu sözleşmenin teslimatlara bağlı olarak 2024 sonunda sona ermesini beklediğini belirtti.