İnşaat sektörü Türkiye’de büyüyor, Avrupa’da küçülüyor
MÜSİAD enflasyon muhasebesine yönelik açıklamasında, KOBİ ve sanayicilerin ortaya çıkacak haksız vergiyi yüklenecek durumu ve imkânı bulunmadığını belirtti. Kuruluş, ekonomi yönetimini bu konuda daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye davet etti.
Bu ay sonu uygulanmasına başlanacak enflasyon muhasebesinin yaratacağı sıkıntılar nedeniyle sesini yükseltenler arasına Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) de katıldı. MÜSİAD tarafından enflasyon muhasebesiyle ilgili olarak yapılan açıklamada, “KOBİ’lerimiz başta olmak üzere sanayicilerimiz enflasyon muhasebesinin oluşturacağı haksız vergiyi yüklenecek durumu ve imkânı bulunmamaktadır.” denildi.
Açıklamada, bu tür vergilendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından daha uygun çözümler bulunmasının elzem olduğu belirtilerek, “Bu çerçevede MÜSİAD olarak yeniden; ekonomi yönetimini bu konuda daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye ve ekonomik büyümeyi destekleyecek adımlar atmaya davet ediyoruz” denildi. MÜSİAD’dan yapılan yazılı açıklamada şu görüşler dile getirildi:
“Bilindiği gibi son dönemde enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi konusu yeniden gündeme gelmiştir. MÜSİAD olarak; ilgili Kanun ve çıkarılacak Tebliğin mevcut hâli ile uygulanmasının Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri en başından beri açıkça dile getirmiş ve görüşlerimizi ilgili taraflara aktarmıştık. Bu çerçevede; bugün gelinen noktada uygulamanın Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği muhtemel etkiler, daha yüksek sesle konuşulmalıdır.
Enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyon dönemlerinde şirketlerin mali tablolarını gerçeğe daha uygun hale getirmek amacıyla yapılan bir muhasebe uygulamasıdır. Bu düzeltmeler, şirketlerin mali durumunu daha doğru bir şekilde yansıtmayı hedeflemekte ve genellikle özkaynaklar altında izlenmektedir. Fakat bu farkların vergilendirilmesi, işletmelerin finansal sürdürülebilirliğini tehdit edebilmektedir.
Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi, ekonomik büyüme ve istikrar üzerinde olumsuz etkilere yol açma noktasında, yüksek bir risk taşımaktadır. Yatırımcı güveninin zedelenmesi, sermaye maliyetlerinin artması, şirketlerin finansal sağlığının zayıflaması ve uluslararası rekabet gücünün azalması, bu tür bir vergi politikasının doğurabileceği başlıca sonuçlar arasındadır.
Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi ile; özkaynağı güçlü fakat parasal olmayan aktif varlıkları, yani stokları, iştirakleri, maddi duran varlıkları, maddi olmayan duran varlıkları düşük olan firmalar açısından gider yönlü, yani zarar artırıcı olup, ödemesi gereken vergiden daha az vergi ödemektedir.
Bununla birlikte özkaynağı güçsüz fakat parasal olmayan aktif varlıkları yani stokları, iştirakleri, maddi duran varlıkları, maddi olmayan duran varlıkları yüksek olan, finansmanını borçlanma ile yapan, borçlu olan işletmeler açısından ise gelir yönlü, yani kâr artırıcı olup, ödemesi gereken vergiden çok daha fazla bir vergi ödemek zorunda kalmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri’ne göre, istihdamın yüzde 70,6’sını, personel maliyetinin yüzde 47,5’ini, cironun yüzde 42,5’ini, üretim değerinin yüzde 36,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 36,4’ünü oluşturan KOBİ’ler için; enflasyon düzeltmesi bu hâli ile uygulanırsa özkaynak ve finansman sıkıntısına sebebiyet verecektir.
Uygulanmakta olan Orta Vadeli Programın sabırla ve birçok fedakârlıkla adım adım ilerlediği böylesi zor bir dönemde; KOBİ’lerimiz başta olmak üzere sanayicimizin finansal kısıtlar ve zorluklarla, yükselen maliyetlerle, giderek daha da zorlaşan rekabet koşullarıyla ve istihdam ortamının zorlayıcı faktörleriyle büyük bir mücadele verirken bu ay uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin oluşturacağı bu haksız vergiyi yüklenecek durumu ve imkânı bulunmamaktadır.
Bu tür vergilendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından daha uygun çözümler bulunması elzemdir. Bu çerçevede MÜSİAD olarak yeniden; ekonomi yönetimini bu konuda daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye ve ekonomik büyümeyi destekleyecek adımlar atmaya davet ediyoruz.”