Kredi kartları: Geçici çözümler, kalıcı sorunlar
Kur korumalı mevduattan TL mevduata geçişi hızlandırmak için bir adım daha geldi. Merkez Bankası banka genel müdürleriyle yaptığı toplantının ardından KKM hesaplarının faiz oranı alt sınırını yüzde 40'tan yüzde 35'e indirdi.
Merkez Bankası (TCMB) yönetimi banka genel müdürleriyle yaptığı toplantının ardından bankalara gönderdiği uygulama talimatıyla kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan faiz oranı alt sınırının politika faiz oranının yüzde 80’inden yüzde 70’ine indirildiğini duyurdu. Vade sonunda TCMB tarafından ödenecek kur farkı tutarı, politika faizi esas alınarak hesaplanmaya devam edilecek. Ayrıca yeni açılacak ve yenilenecek hesaplar için “ek getiri” adı altında herhangi bir ödeme yapılamayacağı bildirildi. Böylece KKM hesaplarında azalmanın hızlanması ve TL mevduatın payının artması bekleniyor. Değişiklikler 22 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olacak. Daha önce KKM hesaplarına uygulanan faiz oranı alt sınırı, yüzde 50 olan politika faizinin yüzde 80’i seviyesinde bulunan yüzde 40’a karşılık geliyordu. Böylece yüzde 40 seviyesi yeni uygulama talimatıyla yüzde 35’e indirildi.
TCMB yönetimi uygulama talimatını göndermeden önce çeyreklik bazda düzenli yapılması kararlaştırılan istişare toplantıları çerçevesinde banka genel müdürleriyle bir araya gelmişti. Bloomberg HT’nin haberine göre toplantıda kur korumalı döviz dönüşümlü mevduata (DDM) uygulanan yüzde 40’lık faiz alt sınırının aşağı çekilmesi konusunda ve DDM’de vadeye dönük zorunlu karşılık uyarlaması konusunda adım atılabileceği mesajı verilmişti. İstişare toplantısında bankalar çeşitli konularda taleplerini dile getirmiş, TCMB yönetimi de kendi duruşuyla ilgili bakış açısını paylaşmıştı. Toplantıda TCMB yönetimi KKM’den çıkış konusundaki yaklaşımını bir kez daha dile getirirken bankalar bu konuda yapılması gerektiğini düşündükleri ince ayara dair önerilerde bulunmuştu.
DDM için uygulama talimatı öncesi verilen faiz önceki düzenlemeler çerçevesinde yüzde 40’ın altına inemiyordu. Bankalar toplantıda çıkışı teşvik için bu faizin altına inilmesi yönünde talepte bulunmuş, TCMB ise bu sınırın 5 puana kadar aşağı çekilmesi konusunda adım atılabileceğine dair görüş bildirmişti. Aynı çerçevede bankaların DDM işlemlerinde vadelere göre farklılaşan zorunlu karşılıklar konusunda da düzenleme yapılmasında fayda bulunduğuna dair görüş beyan ettikleri belirtilmişti. Daha önceki uygulamalarda uzun vadeye yönlendirme isteği çerçevesinde 6 aya kadar olan vadeye uygulanan zorunlu karşılıklar üç aya göre avantaj sağlıyordu. Bankaların altı aydaki zorunlu karşılık avantajının kısa vadeyle eşitlenmesini önerdiği, TCMB yönetiminin ise bu yaklaşımı olumlu gördüğü öğrenilmişti.
Bankaların bir diğer yaklaşımı ise yapılan zorunlu karşılık düzenlemeleri sonrasında ortaya çıkan kârlılık sorunu olmuştu. Bankalar, zorunlu karşılık düzenlemeleri sonrasında TCMB’de tutmak durumunda kaldıkları paranın vadesiz mevduat tutarının önemli bir bölümüne yaklaştığını belirterek nema konusunda TCMB’den destek istemişti. Ayrıca kârlılık çerçevesinde özellikle yabancı para kredi kartlarındaki yüzde 1.8’lik sınırın kendilerini zorladığını belirten bankalar bu rakamın kendi maliyetlerinin çok altında kaldığını ifade ederek tavanın yükseltilmesi talebini dile getirmişti.
Toplantıda üzerinde konuşulan bir diğer konu ise yabancı para cinsinden kredilere uygulanan aylık yüzde 2 büyüme sınırı olmuştu. Bankacıların yüzde 2 sınırını zorlayan büyük montanlı yabancı para yatırım kredilerine dönük bir uyarlama talebinde bulundukları ve bu talebin de değerlendirileceği yanıtını aldıkları ifade edildi.
Toplantıda TCMB yönetiminin ise program konusunda kararlılığını dile getirdiği öğrenildi. Rezerv artışının süreceği mesajını veren Merkez Bankası yöneticilerinin “İşler şu aşamada yolunda gitse de sorunlar tamamen ortadan kalkmış değil” sözleriyle ihtiyat mesajı verdiği vurgulandı.