TÜİK’e göre Avrupa’da alım gücümüz yükseldi ama sepet daha pahalıya doluyor
TÜİK'e göre 2024 Ocak'ta imalat sanayinin mevsimsellikten arındırılmış kapasite oranı geçen aya göre 1,3 puan azalarak yüzde 76,2'ye, arındırılmamış olanı ise yüzde 0,9'luk düşüşle 76,4'e geriledi. Reel kesim güveni de buna paralel yarım puan düştü.
Merkez Bankası’nın yayınladığı ocak ayı imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi verileri reel kesimde sıkıntıların devam ettiğini gösteriyor. 2024 Ocak ayında hem mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım hem de reel kesim güveni geriledi. Buna göre mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayinin genelinde kapasite kullanım oranı 2024 Ocak’ta bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak yüzde 76,2 seviyesine gerilerken mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı yüzde 0,9’luk daha sınırlı bir düşüşle 76,4 oldu.
İmalat sanayinde faaliyet gösteren 1740 işyeri tarafından İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak değerlendirilmesinden ortaya çıkan sonuca göre kapasite kullanım oranı ocakta bir önceki aya göre dayanıklı tüketim mallarında 0,3 puan düşüşle yüzde 72, dayanıksız tüketim mallarında bir puan düşüşle yüzde 73,4, tüketim mallarında 0,9 puan düşüşle yüzde 73,1, gıda ve içeceklerde 0,2 puan düşüşle yüzde 75,4’e geriledi.
Kapasite kullanım oranı büyümenin göstergelerinden biri olan ara mallarda 0,7 puan düşüşle yüzde 75,8, yatırım mallarında 1,7 puan düşüşle yüzde 75,7’ye geriledi. Giyim eşyaları üretiminde ise istihdam kaybına ve ihracattaki hız kesmeye paralel olarak 2,18 puanlık gerilemeyle yüzde 74,74’ye düştü.
Sanayideki kapasite kullanım oranındaki düşüşle birlikte reel kesim güveninin de gerilediği görülüyor. Ocak ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre yüzde 0,5 puan azalarak 102,9 seviyesinde gerçekleşirken, mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise bir önceki aya göre 1,8 puan artarak 100,9 seviyesinde gerçekleşti.
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde mamul mal stoku, mevcut toplam sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken gelecek üç aydaki toplam istihdam, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim hacmi ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.
Son üç aya yönelik değerlendirmelerde üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, iç piyasa sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi.
Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler ile mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmeler bir önceki aya göre zayıfladı.
Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği görülmektedir. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin bir önceki aya göre zayıfladığı, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlemlendi.
Ortalama birim maliyetlerde gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin güçlendiği görülürken gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin de arttığı ortaya çıktı. Bu da üretici enflasyonun yüksek seyretmeye devam edeceğini ve üreticilerin maliyet artışlarının en azından bir kısmını fiyatlara yansıtacak olması nedeniyle TÜFE’nin de yüksek seyredeceği anlamına geliyor.
Ancak gelecek on iki aylık döneme ilişkin ÜFE beklentisi reel kesimin orta vadede enflasyonun düşeceğine, gidişatın da en azından değişmeyeceğine ilişkin inancını koruduğunu gösteriyor. Nitekim reel kesimin gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 3,8 puan azalarak yüzde 55,0 seviyesinde gerçekleşti. Faaliyet gösterdikleri sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya göre daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6,7‘ye gerilerken daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 16,3‘e ve aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 77,0’a yükseldi.