Kuraklık yaşam enerjimizi de emiyor: Su varsa hayat var, su yoksa kaygı çok
Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre, sıcak havanın yarattığı sıcaklık stresi nedeniyle dünyada iş verimliliği kaybı 1995'teki yüzde 1,4'ten 2030'da yüzde 2,2'ye çıkacak. En çok risk altında olanlar ise 870 milyon tarım işçisi.
İklim değişikliğinin etkisiyle rekor kıran sıcaklıklar toplumun tüm kesimlerini etkilerken, gelecekte iş verimliliğini de olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, sıcaklık stresi nedeniyle dünyada iş verimliliği kaybının 1995’teki yüzde 1,4 seviyesinden 2030’da yüzde 2,2’ye çıkacağı öngörülüyor. Bu oran, aşırı sıcaklık kaynaklı iş gücü kaybının 35 yılda yüzde 57 artacağı anlamına geliyor.
ILO Araştırma Bölümü Başkanı Catherine Saget, aşırı sıcaklığın çalışanların verimliliğini azalttığını ve insanları daha yavaş çalışmak durumunda bıraktığını söyledi. Tarım ve inşaat başta olmak üzere atık yönetimi, turizm ve spor sektörleri gibi açık alanlarda çalışanların aşırı sıcaklıktan etkilendiğini ifade eden Saget, “Tarım ve inşaat sektörü çalışanları aşırı sıcaklardan özellikle etkileniyor. 2021 itibarıyla dünyadaki toplam istihdam 3,2 milyar. Tarım sektörü bu istihdamın 870 milyonunu oluşturuyor” dedi.
Saget, yılın birkaç ayı veya haftasında tarım sektöründe çalışan insanların aşırı sıcaklığa maruz kaldığını belirterek, “Aynı şekilde inşaat sektörü çalışanları da sıcaklık stresinden daha çok etkileniyor. Birçok ülkedeki istihdamın yüzde 10 ila 15’ini ise inşaat sektörü çalışanları oluşturuyor. Yani bir ülkede en az her 10 çalışandan biri inşaat sektöründe ve bu oldukça yüksek bir oran” diye konuştu.
Yeterli havalandırma olmaması durumunda kapalı mekanlarda çalışanların da aşırı sıcaklar nedeniyle verimlilik kaybı yaşayabileceğini dile getiren Saget, şunları kaydetti:
“Sıcaklık stresinin insan sağlığında birçok etkisi olabilir. Sıcaklık stresi, yorgunluk, bitkinlik, konsantrasyonun azalması, kronik böbrek rahatsızlıkları, sıcak çarpması ve bazen ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Ayrıca, sıcaklık stresi bazı çalışan gruplarında diğer riskleri de doğurabiliyor. Örneğin, tarım sektöründe çalışanlar daha fazla sıcaklık stresi riski yaşarken, aynı zamanda sağlıkları için zararlı olabilecek pestisitlere yüksek oranda maruz kalma riskiyle de karşılaşabiliyor.”
Saget, insanların sıcaklık nedeniyle her zamanki gibi performans gösteremedikleri veya hastalandıkları için işletmelerin de sıcaklık stresinin sonuçlarından olumsuz etkilendiğini ifade ederek, “İş gücündeki verimlilik kaybı işletmelerin ekonomik faaliyetlerini yavaşlatıyor ve ekonomik kalkınmayı tehdit ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Catherine Saget, çalışanları sıcaklık stresinin etkilerine karşı korumak için birçok adım atılabileceğini, sıcaklık stresinin belirtilerini tanıma konusunda çalışanlara eğitimler verilebileceğini söyledi.
Saget, daha yüksek sıcaklık seviyelerine kademeli olarak uyum sağlamaya yönelik bilgilendirme çalışmalarının da verimli sonuçları olduğuna işaret ederek, “Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlü olan işverenler, su erişimi ve dinlenme süreleri gibi imkanları sağlamak zorunda. En sıcak saatlerden kaçınmak için çalışma saatlerini uyarlamak da mümkün” dedi.
Bu konuda hükümetlere de büyük rol düştüğünü vurgulayan Saget, şunları kaydetti:
“Hükümetler, işçilere ve halka mevcut ve beklenen sıcaklıklar ve sıcaklık stresiyle ilgili riskler hakkında bilgi vermeli, sıcaklık stresinin kurbanı olan işçilerin ücretsiz ve uygun fiyatlı sağlık hizmetlerine erişimini sağlamalı. Ayrıca, ülkenin farklı sektör ve bölgelerinde öncelikle işçilerin maruz kaldığı riskleri değerlendirerek sıcaklık stresini önlemeye yönelik kapsamlı bir politika oluşturulmalı. Yüksek ısı seviyelerine daha iyi uyum sağlayan şehirler geliştirmeye yönelik daha dikkatli şehir planlaması yapılması da işçiler üzerindeki sıcaklık stresini azaltmak için önemli bir rol oynayabilir.”
Tıp dergisi Lancet verilerine göre, aşırı sıcaklık nedeniyle 2021’de 470 milyar saat iş gücü kaybı yaşandı. Bu rakam, 1990-1999 dönemi yıllık ortalamasına göre yüzde 37 yükselirken, kişi başı iş gücü kaybı 139 saat oldu.
Bu dönemdeki tüm iş gücü kaybının üçte ikisi tek başına tarım sektöründe görüldü. Tarım sektöründeki kayıpların büyük kısmı, insani kalkınmanın en düşük olduğu ülkelerde kayda geçti.
ILO verilerine göre, dünyada tarım sektöründe 2021 itibarıyla 870 milyon olan istihdamın 273,4 milyonunu Güney Asya, 213,8 milyonunu Sahra Altı Afrika ve 194,6 milyonunu Doğu Asya bölgeleri oluşturuyor.
Güney Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde tarım sektöründe 95,4 milyon, Latin Amerika ve Karayipler’de 40,6 milyon ve Kuzey Afrika’da 15,6 milyon insan çalışıyor.
Orta ve Batı Asya bölgesinde 14 milyon, Doğu Avrupa’da 11,1 milyon, Kuzey, Güney ve Batı Avrupa’da 6,4 milyon ve Arap ülkelerinde 5,2 milyon kişi tarım sektöründe çalışırken, Kuzey Amerika’da bu sektörde 2,9 milyon kişi istihdam ediliyor.
Ülke bazında tarım sektöründe en yüksek istihdam ise 206 milyonla Hindistan ve 183,5 milyonla Çin’de bulunuyor.
Sıcaklığın 25 dereceyi geçmesi durumunda insan vücudunun fonksiyonları etkilenmeye başlıyor. Daha yüksek derecedeki sıcaklıkların ise çalışanlar, yaşlılar, hamile kadınlar ve engelli insanların sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturma riski bulunuyor.
Küresel ortalama sıcaklık, geçen hafta üst üste 3 kez rekor kırdı. Dünya Meteoroloji Örgütü, öncü verilere göre, geçen haftanın kayıtlardaki en sıcak hafta olduğunu ve El Nino’nun da etkisiyle sıcaklık rekorlarının devam edebileceğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sıcaklık rekorları sonrası iklim değişikliğinin “kontrolden çıktığını” belirterek, iklim değişikliğini önlemek için daha fazla ve adil şekilde aksiyon alınması gerektiğini bildirdi.
Çin, Hindistan ve ABD başta olmak üzere son günlerde dünyanın farklı bölgelerinde etkisini gösteren aşırı sıcaklar, insan sağlığını etkilemesinin yanı sıra çalışanların verimliliklerini de düşürüyor.