Konut satışları kasımda hız kesti, ancak yine de zirvenin hemen altında tutunuyor
Eski Hazine Müsteşarı ve iktisatçı Mahfi Eğilmez TÜİK'in hafta içinde açıkladığı nüfus verilerine yakından baktı. Eğilmez'e göre nüfus artış hızında geçen yıl yaşanan ani düşmenin arka planında ekonomik zorluklar da var.
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez’e göre nüfus sayımı sonuçları Türkiye’nin yıllık nüfus artışında 2023 yılında ciddi bir düşüş olduğunu gösteriyor. Dr. Eğilmez “Kendime Yazılar” adlı bloğunda 10 Şubat 2024 tarihinde paylaştığı “Türkiye nüfusunun yapısı değişiyor” başlıklı yazısında düşüşün nedenlerini irdeliyor:
TÜİK, 2023 yılında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemiyle (ADNKS) yapılan nüfus sayım sonuçlarını açıkladı.[i] Buna göre 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 85.372.377 kişi. Nüfusun yüzde 50,1’i erkeklerden yüzde 49,9’u da kadınlardan oluşuyor. Yıllık nüfus artışında 2023 yılında ciddi bir düşüş söz konusu. 2022 yılında binde 7,1 artan nüfus 2023 yılında binde 1,1 artmış görünüyor. Bu hızlı düşüşte hızla yükselen hayat pahalılığının ve yaşanan depremin etkisi vardır.
İl ve ilçelerde yaşayan nüfus 79,4 milyon kişi (toplam nüfusun yüzde 93’ü), belde ve köylerde yaşayan nüfus yaklaşık 6 milyon kişi (toplam nüfusun yaklaşık yüzde 7’si.) Buna göre nüfusun yüzde 93’ünün kentlerde, yüzde 7’sinin kırsal kesimde yaşadığını söyleyebiliriz. Kırsal kesimde yaşayanların oranındaki bu düşüklük tarımsal üretimin ileride daha da sorunlu olacağının bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.
85 milyonu aşkın nüfusun yüzde 38’i beş büyük ilde yaşıyor:
İstanbul tek başına ülke nüfusunun beşte birine yakın bir nüfusu barındırıyor ve bu nüfusuyla Avrupa’nın pek çok ülkesinden fazla nüfusa sahip. Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya için de benzer durumlar geçerli.
Aşağıdaki tablo Avrupa ülkelerinin nüfuslarıyla Türkiye’nin beş büyük ilinin nüfuslarını bir arada gösteriyor ( kaynak: https://populationtoday.com/tr/)
Türkiye’nin yöneticileri, yakın zamana kadar ülkenin genç nüfusa sahip olmasıyla övünürler, yaşlanan Avrupa’ya, bizi de aralarına almaları gerektiği mesajını verirken, üretim yapacak gençlere ihtiyaçları olacağını öne sürerek bu konuyu da vurgularlardı. Bu görünüm değişiyor, Türkiye yavaş yavaş yaşlanıyor:
2007’de ülkenin ortalama yaşı 27 – 28 iken, 2023’de 33 – 35 arasına yükselmiş bulunuyor. Kuşkusuz bu ortalamalar yine de genç yaş ortalaması olarak kabul edilebilir ama nüfusun giderek yaşlandığı da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
2023 sonu itibarıyla Türkiye’de yaşayan sığınmacı sayısı Göç İdaresi Başkanlığı’nca yaklaşık 4,7 milyon kişi olarak açıklamış durumdadır. Bunlar içinde en yüksek nüfus Suriyeli sığınmacılardır, onları Afganlar ve Iraklılar izliyor. Ayrıca Türkiye’de yaşayan yaklaşık 1,6 milyon yabancı nüfusun içinde en yüksek sayıya sahip olanlar Iraklılardır. Onları Afganlar, Almanlar ve Türkmenler izliyor.
Özetle şunları söyleyebiliriz: (1) Türkiye’de nüfus artış hızı düşüyor. (2) Türkiye nüfusu yaşlanma sürecine girmiş bulunuyor. (3) Erkek nüfus, kadın nüfusun az da olsa önünde görünüyor. (4) İnsanların yüzde 90’dan fazlası kentlerde yaşıyor. (5) Türkiye’de 85,4 milyonluk nüfusa dâhil olmayan 4,7 milyon sığınmacı yaşıyor.
[i] Avrupa ülke nüfusları tablosu dışındaki grafikler ve veriler TÜİK, 6 Şubat 2024 tarihli 49684 sayılı Haber Bülteni ve eklerinden alınmıştır.