Depremde 94 kişi can vermişti: Buket Apartmanı’nın defalarca şikayet edildiği ortaya çıktı
Kahramanmaraş'ta depremde 29 kişinin öldüğü apartmanın şantiye şefi hakim karşısına çıktı. Aslında mimar olduğunu ve müteahhit kendisine "'Burası sana staj gibi olur" dediği için işe girdiğini anlattı.
6 Şubat 2023’te resmi açıklamalara göre 50 bin 783 kişinin yaşamını yitirdiği depremin merkez üssü Kahramanmaraş’tı. Şehirde yüzlerce bina ilk sarsıntı anında yıkıldı. 12 bin 713 kişi enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.
Ayakta kalamayan binalardan biri de Türkoğlu ilçesindeki Bayraktar Apartmanı’ydı. Burada 29 kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Yaşananların ardından müteahhit Kadir Atmaca tutuklandı. Toplanan tüm delil, fotoğraf, video ve belgeler nihai rapor için Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gönderildi.
Yedi kişiden oluşan bilirkişi heyeti 2020 yılında oturulmaya başlanan yapının yıkılmasından dolayı müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim şirketi yetkilileri, statik uygulama denetçisi, uygulama denetçisi ve kontrol elemanını ‘asli kusurlu’, belediyenin yapı kontrol birimini ise ‘tali kusurlu’ gösterdi.
Ayrıca binada projelendirme, yapım ve iş bitim aşamalarında deprem yönetmeliği ve İmar Kanunu esaslarına uyulmadığı belirttildi.
Raporun ardından soruşturmasını tamamlayan savcı tutuklu müteahhit Kadir Atmaca’nın yanı sıra statik proje müellifi Hikmet Doğanay, şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı, yapı denetim şirketi yetkilileri Hakan Çirişoğlu, Mehmet Kara, Mehmet Numan Aydoğan ve Nevzat Bol hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanıklar Hikmet Doğanay, Mehmet Kara, Mehmet Numan Aydoğan, Beyaz Aygın Bağdatlı, taraf avukatları ile binada ölenlerin yakınları katıldı.
Duruşma şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı’nın savunmasıyla başladı.
Kendisine atfedilen kusurları kabul etmeyen Bağdatlı mimarlık yaptığını ve 2017’de mezun olduktan sonra yaptığı iş başvurularının tecrübesiz olmasından dolayı reddedildiğini söyledi. Daha sonra bir arkadaşının vasıtasıyla müteahhit Kadir Atmaca ile tanıştığını belirtip şunları söyledi:
“Kendisi bana yeni inşaatında şantiye şefine ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de yeni mezun olduğumu, iş tecrübemin olmadığını, mimar olduğum için kaba inşaat konusuna hakim olmadığımı söyledim. Kendisi, ‘Burası sana staj gibi olur, tecrübe kazanırsın, şantiye şefi olarak da bize eşlik edersin’ dedi. Normalde şantiye şefinin de sigortasının yapılıp maaş ödenmesi gerekir. Fakat Kadir Bey ile anlaşma şeklimiz her ne kadar gerçekte şantiye şefi olsa da gerçekte stajyer gibiydi. Bu sebeple sigortam yapılmadı ve maaşlı çalışan olmadım. Kahramanmaraş’tan geldiğim için 2-3 ayda bir yol ve yemek masrafımı karşılayabilecek kadar toplu harçlık verdiği oluyordu. Zaten buna itirazım da olmadı; çünkü şantiye şefliği yapabilecek tecrübem yoktu. İlk iş tecrübemi kazanabildiğim bir şantiye bulmuştum. Bu yüzden kendimi şanslı hissediyordum. İşe başladıktan sonra şantiyede birçok şey tecrübe ettim. Gördüğüm her uygulama benim için yeni bir tecrübeydi ve kıymetliydi. Uygulamaları öğrendiğim kadarıyla inceler, kendi bilgi ve tecrübemle yanlış görürsem notlar alır, Kadir Beye iletirdim. Bana göre şantiyede esaslı bir yanlışlık yapılmamıştı. Benim için kaba inşaat stajı gibi olan bu dönemde yeni bilgiler ve tecrübeler edindim. Bu süreçte bir kontrol mercii değil, sahada iş organizasyonunu ve iş güvenliğini yönlendiren teknik bir personel mahiyetinde çalıştım.”
Tutuklu müteahhit Kadir Atmaca ise binanın yapımında kusuru olmadığını iddia etti:
“İddianamede üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Çünkü binayı yapı denetim firması ve şantiye şefi ile beraber yaptım. Binayı yapım aşamasında her tabla için dökülen betondan numune alınarak, değerler normal çıkınca bir üst tablanın dökümüne müsaade edilmiştir. Binayı yönetmelik şartlarına uygun olarak yaptım.
Üzerime atılı malzeme kalitesizliği suçlamasını kabul etmiyorum, bina yapım aşamasında alınan laboratuvarlardan görüleceği üzere kaliteli malzeme kullanılmıştır. Masumum, suçsuzum ve mağdurum. O nedenle tutuksuz yargılanmamı ve tahliyemi istiyorum.”
Atmaca şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı’nın savunması ve dosyadaki belgeler sorulunca şunları anlattı:
“Yapı denetim belgelerinde şantiye şefi olarak imzayı ben attım, çoğunlukla işim olması ve evrakların tamamlanması nedeniyle imzaları ben attım ancak şantiye şefi olarak Beyza Aygün Bağdatlı ile anlaşmıştım. Aile şirketiydik, kendisine harçlık verdim. Yalan söylemeye gerek yok; sigorta yapmadık. Yeni mezundu, stajyer gibiydi. İşi öğrensin diye yardımcı olduk, bize de şantiye şefi gerekliydi.”
Yapı denetim şirketi yetkililerinden inşaat mühendisi Hakan Çirişoğlu da suçlamaları kabul etmedi.
Yıkılan binaya 2022 yılının aralık ayında görevlendirildiğini belirten Çirişoğlu “Depremden yaklaşık iki ay önce gibi burada görevlendirildim. Zaten görevlendirildiğimde yapı tamamlanmıştı. Yapıya müdahale edebileceğim bir şey yoktu. Zaten önünüzdeki dosyalarda bana ait bir imza, yaptırdığım bir imalat, bir seviye artışı bulunmamaktadır. Yapıyı incelemeye fırsat bulamadan da deprem oldu ve bina yıkıldı” dedi.
Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. Ölenlerin yakınları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını yineledi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti Kadir Atmaca’nın tutukluluk haline devamına, Mehmet Kara ve Nevzat Bol’dan imza örneği alınarak dosyadaki belgelerde yer alan imzalar ile karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verip duruşmayı erteledi.