69 kişiye mezar olan Hacı Ömer Apartmanı davasında sanık avukatı resmi belge için ‘sahte imza var’ dedi
Adnan Oktar organize suç örgüte yönelik yürütülen davada ara kararını açıklayan mahkeme Berat Kartal, Yusuf Erkan Özoğuz, Pınar Demir ve Dilşad Kurt'un tahliyelerine karar verdi.
Adnan Oktar organize suç örgütünün güncel yapılanmasına yönelik yürütülen davanın duruşmasına bugün de devam edildi.
Ara kararını açıklayan mahkeme Berat Kartal, Yusuf Erkan Özoğuz, Pınar Demir ve Dilşad Kurt’un tahliyelerine karar verdi.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya 3’üncü günde de devam edildi. Duruşmaya 8 tutuklu sanık Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. 2 tutuklu sanık ise mahkemeye getirildi.
Duruşmada avukat beyanları alındıktan sonra mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme ara kararında Berat Kartal, Yusuf Erkan Özoğuz, Pınar Demir, Dilşad Kurt’un tahliye edilmesine karar verdi.
Adnan Oktar, Aslı Efeoğlu, Elvan Şahin, Emine Mine Kalça, Ferhunde Eda Babuna, Meltem Arıkan Daban’ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Duruşma 10-11-12 Temmuz tarihine ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 20 kişi şüpheli olarak yer alıyor.
Mahkeme kararlarıyla silahlı suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edilen Adnan Oktar’ın bu nedenle cezaevinde bulunduğu ve bu süreçte örgütsel faaliyetlerine devam ettiği kaydedilen iddianamede, Oktar’ın özellikle avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Arıkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna vasıtasıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, talimatlarının cezaevi dışında yayılmasını sağladığı belirtiliyor.
Oktar’ın bunu yaparken, özellikle diğer örgüt yöneticileri vasıtasıyla yargılamanın kumpas olduğuna ilişkin kamuoyu oluşturma ve siyasi lobi desteğini alma faaliyetlerine giriştiği vurgulanan iddianamede, ana çatı davasında ceza alan ve cezaevinde bulunan örgüt üyeleriyle mektuplar ve avukatlar aracılığıyla iletişim kuran Oktar’ın, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen örgüt üyelerini engellemeye çalıştığı bilgisi veriliyor.
İddianamede, Adnan Oktar’ın özellikle içeride ve dışarıda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliğini devam ettirmeye çalıştığı da belirtilerek, bu kişinin cezaevinde kaldığı dönemde, özellikle 15 gün gibi kısa sürede yaklaşık 200 avukat ile olağan akışa uygun olmayacak şekilde, “hukuki yardım” adı altında görüşmeler gerçekleştirdiğine vurgu yapılıyor.
“Bu görüşmelerinde örgüte üye kazandırmayı amaçlamış, cezaevine giriş-çıkışı kanuni sınırlar çerçevesinde serbest olan avukatlık mesleğinden faydalanmak üzere cezaevi dışındaki örgütsel tavır ve davranışları yönlendirmeye çalışmıştır. Bu hususun tespit edilmesi neticesinde şüpheli hakkında avukat görüşlerinin kısıtlanması yoluna gidilmiştir” ifadelerine yer verilen iddianamede, Oktar ile ilgili ayrıca, örgütü diri tutmanın yanı sıra hem yargılanan hem deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yeni örgüt üyeleri kazandırmayı amaçladığı ve en kolay yol olan avukatları vasıtasıyla talimatlarını aktarmaya çalıştığı dile getiriliyor.
İddianamede, sanıklar Adnan Oktar, Meltem Arıkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan 5 yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Bu sanıkların ayrıca, TCK’nın ilgili maddesi uyarınca, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği tüm suçlardan dolayı fail olarak cezalandırılması talep ediliyor.
Adnan Oktar, Meltem Arıkan Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın bu kapsamda, “örgütün veya amacının propagandasını yapma” suçundan 10,5 yıldan 31,5’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, diğer 17 sanığın da “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “örgüte yardım” ve “örgütün veya amacının propagandasını yapma” gibi suçlardan farklı sürelerde hapisle cezalandırılması talebi yer alıyor.