İstanbul’da Kılıçdaroğlu farkı artırdı, Beyoğlu renk değiştirdi
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan Adnan Oktar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve MİT mensuplarının geçmişte evlerini ziyaret ettiğini iddia etti.
Adnan Oktar silahlı suç örgütü için üç bin yıla yakın hapis cezası talep edilen davanın İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmasında sanık Oktar geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve MİT mensuplarının evlerini ziyaret ettiğini iddia etti.
Dün (21.05.2024) başlayan ve bugün devam eden duruşmaya Van Başkale Kapalı Cezaevi’nde tutuklu Adnan Oktar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. SEGBİS ile bağlanan ve “kedicikler” olarak bilinen sanıklar Oktar’ı görünce “Maşallah çok güzelsiniz” dedi.
Savunmasına davanın “boş” olduğunu söyleyerek başlayan Adnan Oktar “Bizim konuşmalarımız ertesi gün Van’da kahvehanelerde konuşuluyor. Gizli bilgi vermemiz mümkün değil. Ben gizli bilgileri anlatamadığım için savunma yapamıyorum. Odamda yırtık kağıtlar var. Onlar uzmana gönderilip şifre aranıyor. Avukatlarımla görüşmek mümkün olmuyor. Onların verdiği belgelere de elkonuyor. Cezaevinde müthiş eziyet var” dedi.
Oktar savunmasının devamında kendisine yapılan operasyonun arkasında “İngiliz derin devleti”nin olduğunu öne sürdü, helikopterinin düşmesi sonucunda hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye “kumpas” kurulduğunu iddia etti.
Oktar “İran Cumhurbaşkanı biliyorsunuz şehit edildi. Reisi daha önce Birleşmiş Milletlerde mehdi geldi dedi. Bunu söyleyince İngiliz derin devleti Reisi’ye kumpas kurdu. İngiliz derin devletinde mehdi alerjisi var. Türkiye’nin şu an bulunduğu durumun nedeni İngiliz derin devletidir. Bana kumpas kuruldu. Benim arkadaşlarım nur gibi insanlar. Görüyorsunuz süper kaliteli insanlar” diye konuştu.
Oktar savunma yaparken mahkeme salonunda İsveç Barosundan duruşmaya izleyici olarak katılan bir avukatın cep telefonuyla çekim yapması tepki çekti. Çekim esnasında flaş patlayınca mahkeme heyetinin bir üyesi müdahale etti. Telefonu inceleyen görevliler görüntünün yabancı ülkede bir numaraya gönderildiğini gördü. O esnada bir sanık avukatı “Kendisi İsveç’ten gözlemci. Bilmiyor yasak olduğunu” dedi. Gözlemci de “Samimi şekilde özür diliyorum, kendi ülkemde böyle bir uygulama yok, özrümü kabul edin lütfen” dedi.
Adnan Oktar’ın savunmasında dikkat çeken bir iddia da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgiliydi.
“Ortada bir örgüt yok” diyen Oktar geçmişte evlerine Erdoğan’ın, AK Partili bakanların ve MİT mensuplarının geldiğini öne sürdü.
Oktar devamında “İngiliz derin devletinin” devreye girerek Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile temasa geçip kendilerine operasyon düzenlendiği iddia etti.
Adnan Oktar Cemaati Silahlı Suç Örgütü’nün güncel yapılanmasıyla ilgili şubat ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede Oktar’ın lider, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın yönetici olduğu dosyada suç örgütünün bugünkü üzerinde durulmuştu.
Oktar, Daban ve Eda Babuna’nın da aralarında bulunduğu 20 şüphelinin yer aldığı 352 sayfalık iddianamede örgütün “hukuk grubu” adı altında Adnan Oktar’ın talimatlarıyla hareket ettiği ifade belirtilmişti. Oktar’ın yazdığı notlardaki talimatların avukatlar aracılığıyla dışarıdaki örgüt üyelerine aktarıldığı anlatılmıştı. Meltem Daban, Eda Babuna ve Feraye kod adlı bir kişinin Oktar’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği el yazılı talimatlarını topladığı ifade edilmişti.
Etkin pişmanlıktan yararlanan ve örgüt içindeki mesajlaşmaları savcılık ile paylaşan bir örgüt üyesi Temmuz 2022’de verdiği ifadesinde Oktarcıların adliyelerde kaynaklarının olduğuna dikkat çekmişti. İddianamede yer alan ifadelerde örgüt mensuplarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanet depolarından sorumlu Cumhuriyet Savcısı ile “yakın ve yoğun” görüşmeler yaptığı iddia edilmişti. Oktarcıların yargı ve bürokrasideki bağlantılarına dair değerlendirme yapan savcılık ele geçirilen “iş adamı-Ankara” başlıklı not içeriğinde bürokratlarla görüşmeler ve siyasi lobi oluşturma faaliyetlerinin yer aldığına dikkat çekmişti.
Bu notun yedinci sayfasında bir Cumhurbaşkanı Danışmanı ile Oktarcıların bürokratik görüşme yaptığının anlaşıldığı belirtilmişti.