Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali ‘yaşanılır bir dünya’ umuduyla başlıyor
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin açılan davada, tutuklu sanıklar Arif Buğra Meşe ve Furkan Anıl Bahar’ın tahliyesine karar verildi.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 kişinin yargılandığı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada ara karar açıklandı. Duruşmada iki sanık hakkında tahliye kararı verildi.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin açılan davaya Sincan Cezaevi’nde beşinci gününde devam edildi. Duruşmada sanık avukatları, taleplerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cinayet suçlamasıyla tutuklu yargılanan sanık Mahmut Gökhan Çanga’nın avukatı Mert Doğan, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Doğan, “Dosyada olayın cinayet olduğuna ilişkin tanık beyanları var. Ancak dosyada hem sanık hem de gizli tanık olan kişinin ifadeleri var. Bir başka gizli tanık da mahkemeye dilekçe verip beyanlarını geri çekmiştir. Gökhan’a yapılan operasyonda görevli komisere Gökhan tutuklandıktan 10 gün sonra denk geldim. Sohbet ettik ‘Gökhan bey ne yapıyor?’ diye sordu. ‘Aslında bu işin cinayet olmadığını biliyoruz.’ dedi. Bunu da herkesin vicdanına bırakıyorum” dedi.
Çanga’nın diğer avukatı Ela Leyla Umur ise Bora Kaplan dosyasında gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in kendisini ifşa ettiğini, davanın bir “kumpas” olduğunu öne sürdü.
Mahfuz Tatar’ı Ayhan Bora Kaplan’ın azmettirmesi ile Muhammed Kaplan ile birlikte öldüren, ancak olaydan bir gün sonra şüpheli şekilde bir binanın 9’uncu katından düşerek ölen ve ölümüne ilişkin intihar süsü verildiği iddia edilen Semih Arslan hakkında konuştu. Umur, “Semih Arslan kesinlikle öldürülmedi, intihar etti” diye belirtti.
Umur, “Bu devam eden yargılama bir kör dövüşüne dönüşmüştür. M7 kendisini ifşa etmiş ve kumpası dile getirmiş, emniyet müdür yardımcıları tutuklanmıştır. O halde biz burada hala neyi anlatmaya çalışıyoruz anlamış değilim. Müvekkilim bu dedikodular sebebiyle neden hala tutuklu? Hükümete darbe iddiasıyla tutuklanan emniyet müdürlerinin dosyasında bile önce somut deliller toplandı ardından tutuklamalar oldu” dedi.
Mahkeme başkanına tepki gösteren Umur, “Savunma mekanizmasına hiç yardımcı olmadınız. Bize çapraz sorgu yaptırmadınız. Bizim soru sormamızı engelliyorsunuz. Gizli tanıkların çoğu ifadelerinin zorla alındığını söylemiştir. Müvekkilimin hiç bir kaçma şüphesi yoktur. Tahliyesini talep ediyorum. Müvekkilim sosyal hayata kazandırılmalıdır” dedi.
Tutuklu sanık Yusuf İzzet Savaş’ın avukatı da müvekkilinin tahliyesini istedi.
Avukatların savunmalarının ardından duruşmada hazır bulunan savcı, tutuksuz sanıklara adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Duruşma savcısı, tutuklu sanıkların da tutukluluk hallerinin devam etmesini istedi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, adli kontrol tedbirleri devam eden sanıkların mevcut hallerin devamına, tutuklu sanıklar Arif Buğra Meşe ve Furkan Anıl Bahar’ın tahliyesine, Serdar Sertçelik’in de aralarında bulunduğu firari sanıkların yakalama emirlerinin beklenilmesine karar verdi. Mahkeme, tahliye kararı verdiği Meşe ve Bahar’a yurt dışı çıkış yasağı koydu.
Kaplan dosyasında adı geçen mekanlardan Loop ve Albüm adlı barlarda vale olarak çalışan Arif Buğra Meşe ve Furkan Anıl Bahar 11 Ağustos 2023’te tutuklanmıştı.
Ankara 32. Ağrı Ceza Mahkemesi, müştekiler Vesile Tatar ve Aslıhan Tatar’ın bir sonraki celsede hazır edilmesine, Muhammed Sağ’ın dinlenilmesinden de vazgeçilmesine karar verdi.
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 9 Eylül 2024 tarihine erteledi.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın 12’nci celsesinde tutuklu sanık Muhammed Kaplan’ın avukatı tutuklanan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istemişti.
Öldürülen Mahfuz Tatar’ın kardeşi İlhan Tatar duruşmada hakim karşısına çıkmıştı. Tatar, Kaplan’ın yakın olduğu iddia edilen eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında iddialarda bulunmuştu.
Tatar ile Bora Kaplan arasında yaşanan tartışma ve Soylu’nun adının geçtiği kısımlar şöyleydi:
Kaplan: İfadesinde geçenleri nereden duymuş, bu ifadeyi neye dayanarak vermiş?
Tatar: Bu şahıs torbacı.
Kaplan: Torbacı sensin. Düzgün konuş, saygısız.
Tatar: İşin içinde yokuz, ne istiyorsa verelim, kapatalım dedi. İşin içinde olmayan bunu söyler mi?
Kaplan: Sorum bu değildi. (Tatar sözlerini tekrarlayınca) La bi sussana.
Başkan: Azarlar gibi konuşma.
Kaplan: Sorularıma cevap vermiyor.
Tatar: Sen kimsin, cevap vereyim?
Kaplan: Sen kimsin lan? Ümit Günay ne zaman gitmiş bunun yanına? Ümit Günay cezaevinde, çağırıp soralım.
Tatar: Sana göre zaten her şey yalan. Sütten çıkmış ak kaşıksın.
Kaplan: Amcan Arslan Tatar’la bir problemin var mı?
Tatar: Bu konu onu ilgilendirmez, görüşeceğiz seninle… Kendi adaletimizi kendimiz…
Kaplan: Daha önce niye benden şikayetçi olmamış. Abin uyuşturucu işi yapıyor mu?
Tatar: Asıl baron ve uyuşturucu işi yapan sensin, Süleyman Soylu’yla…
Kaplan: Edepsizlik yapma. Devlet büyükleri hakkında doğru düzgün konuş. Küfür edersen karşılığını alırsın.