Eşi arkasından ateş açmıştı; Leyla bir önceki gece de karakola sığınmış
Ankara'da 36 yaşındaki Şafak Ş. boşandığı Nursena Kozan'la sokakta önce kavga etti, sonra da kurşun yağdırdı. Başından vurulan kadın kaldırıldığı hastanede öldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) kasım ayı verilerine göre 33 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 24 kadının ölümü de şüpheli. Bunlara aralık ayında yeni kadın cinayetleri eklendi ve biri de dün Ankara’da işlendi.
25 yaşındaki Nursena Kozan Sincan ilçesinde akşam saatlerinde eski eşi Şafak Ş. ile karşılaştı. Şafak Ş.’nin onu takip edip etmediği henüz bilinmediği için bu kayıtlara karşılaşma olarak geçti. Şafak Ş.’nin yanında silah vardı ve Nursena Kozan’ın başına ateş etti. Ağır yaralanan kadın hastaneye kaldırılırken ailesi koştu; kızlarının yoğun bakımdaki yaşam mücadelesine umut bağlamaktan başka yapacakları bir şey yoktu.
Baba Erdal Kozan’ın anlatımına göre kızı bir yıl önce boşanmıştı, işine gidip geliyordu. Hakim ve savcılara seslendi baba Kozan; “Bugün kızım hayat mücadelesi veriyor yoğun bakımda. Ben kamuoyunun bunun takipçisi olmasını istiyorum. Hakim ve savcılardan isteğim, baba ya da anne olarak çocuğunuzu büyütüp, okutup bir caninin onun hayatına son vermesine razıysanız 25 yıl verin buna, yok razı değilseniz bu suça cevap olarak müebbet duymadığım sürece adalete inancım kalmayacak. Bunun son olmasını istiyoruz. Çok acı içindeyim. Evladımın dört yaşında kızı vardı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. O zaman hepimiz hesabımızı başka şekilde sormaya yöneliriz. Ben Türk adaletine inanıyorum. Bu suçun sonucunda müebbet alacağına da inanıyorum. Hakimin müebbetle yargıladığını duyduğumda içimin yangını sönmez, ama en azından biraz rahatlar. Duacıyız, inşallah yoğun bakımdan çıkar ve tekrar çocuğuna kavuşur. Allah’tan ümit kesilmez” dedi.
Nursena’nın annesi Gülay Tek ise “Çocuğum bitmiş bir durumda, ne hissedebilirim ki. Ayrılalı bir yılı geçmiş. Bir yıldan sonra eski eşi onu vuruyor. Ölümünü bekliyoruz şu an. Televizyondan izlerdim, derdim ki benim başıma gelmez, ama benim başıma da geldi. Şu an yatan benim evladım. Bunun sonuna kadar arkasındayım, yani müebbede kadar gitmesini istiyorum. İnsanlık bu değil, insanlık bu olmamalı. Önüne gelen silah alıyor çok rahat şekilde. Zaten her gün bir kadın cinayeti dinliyoruz. Ayrılmak suç mu? İnsanlar ayrılabilir, insan gibi de durabilir. Biz de ayrıldık, ama hiçbir zaman böyle şeyler yapmadık. Bu insanlık değil. Ortada masum bir çocuk kaldı. Benim evladım gidiyor” diye konuştu.
Saatler geçti sonra ve ailenin umutlu bekleyişi yerini acıya bıraktı. Çünkü Nursena Kozan aynı günün akşam saatlerinde yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybetti.