‘En iyi hayatı’ dilemişti 2024’ten Dilfiraz Hanım, Çağlayan’da öleceğini ne bilsin…

Ünlü şarkı ‘Kurşun adres sormaz ki’ diyor, dün tam öyle oldu. Dün sabah iki terörist, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne silahla saldırdı. Onlarınki aslında bir çeşit intihar saldırısıydı, 9 yıl önce aynı örgüte mensup başkalarınca yapılan ve savcı Mehmet Kiraz’ın da öldürüldüğü terör eylemi sonrası İstanbul Adliyesi çok sıkı korunan bir yere dönüşmüştü.

İki teröristin bu eylemi, o sırada kötü bir şans eseri orada bulunmaktan başka bir suçu olmayan bir insanın, Dilfiraz Karataş’ın ölümüne neden oldu. Şair, ‘Bütün ölümler zamansızdır, bütün ölümler erkendir’ demiş, Dilfiraz  Karataş’ın ölümü sahiden zamansız, erken ve anlamsız.

Erzincanlıydı Dilfiraz. Ama İstanbul’da, 25 yıldır Bağcılar’da yaşıyor, Erzincan’a yazları gidiyordu. Mahallenin ablasıydı, sevilirdi, o da severdi onları ama en çok kedilerini severdi. Umutları ve kedileri vardı Dilfiraz’ın. Kedilerinin fotoğraflarını, umutlarını dile getirdiği post-it’leri paylaşırdı sosyal medya hesabında. Onda olmayan, olmadığını düşündüğü ne varsa onları yazmıştı post-it’lere; 2024’ten onları dilemişti 12 aralıkta: Gerçek bir aşk, sağlıklı bir vücut, daha büyük gelir, büyük bir başarı.

Ve hepsinin özeti olarak “en iyi hayatı yaşamak.”

2024’e girerken bunları diledi Dilfiraz Karataş ama 2024’ün daha ikinci ayında hepsi, her şey bitti: Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısının önündeki polis noktasına silahla saldıran iki DHKP-C üyesinin açtığı ateşte, neye uğradığını bilemeden sırtından vurulan Dilfiraz hastaneye kaldırıldı, ama kurtarılamadı.

“En iyi hayat”ı yaşayamadı Dilfiraz, var olanı bile yaşayamadı, öldü…

Dilfiraz Karataş sosyal medya hesabından 2024 yılına ilişkin beklentilerini paylaşmıştı.

Çağlayan’da 9 yıl sonra yine terör saldırısı, yine aynı örgüt: Öldürülen 2 saldırganın sicili kabarık