Okuldan mecburen ayrıldılar, çocuk işçi olarak çıktıkları yolda öldüler
Ankara Çubuk’ta bir inşaatta stajyer olarak çalışan 15 yaşındaki Alperen Kocayavuz altıncı kattan asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi. İhmal olduğunu söyleyen Alperen’in babası “Müteahhit ‘Ne isterseniz vereyim’ dedi” diye konuştu.
Ankara’da 23 Temmuz’da 15 yaşındaki bir stajyer çalıştığı inşaatta altıncı kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Ölen Eren Alperen Kocayavuz’du. Alperen Çubuk Fatih Sultan Mehmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde okurken çalışmak için Açık Öğretim Lisesi’ne geçiş yapmıştı. Bir kadın kuaföründe çalıştı, ardından da inşaatta çıraklık yapmaya başladı. İşte bu inşaat Alperen’in kısacık ömrünün sonunu getirdi.
Her yıl onlarca çocuk işçi örgütlerinin “iş cinayeti” dediği facialarda hayatını kaybediyor. Son bir yılda yaşamını yitiren çocuk işçi sayısı 10’a çıktı. Alperen’in ölümünde de ihmal iddiası var. Amca Zafer Kocayavuz asansör boşluğunda file olmadığını, sırtını sağlam olmayan tahtaya yaslayan Alperen’in de bu yüzden düştüğünü anlatmıştı. Üstelik Alperen’in kaskı bile yokmuş.
Cumhuriyet’in haberine göre Alperen’in babası Tamer Kocayavuz da “Devlet buna neden müsaade ediyor? Bir taraftan kanun koyuyor, bir taraftan takip etmiyor. ‘Çocuklar geleceğimiz’ deniyor. Ancak bile bile gençliği yok ediyorlar. Şikâyetçiyiz. İhmal var. Orada hiçbir önlem yoktu” diye isyan etti.
Olaydan sonra inşaatın müteahhidinin, iş güvenliğinden sorumlu bir kişinin ve işletmenin sahibinin cezaevine konduğunu söyleyen baba Kocayavuz “Okulu vasıtasıyla doğalgaz ve tesisatla işiyle uğraşan bir işletmeye kaydettim. Süreç böyle başladı. Doğalgazın, tesisatın asansör boşluğuyla ne alakası var. Başka işler mi yaptırdılar bu çocuğa” diye sordu.
İnşaatta iş güvenliği açısından file, baret gibi koruyucu önlemlerin bulundurulmamasına tepki gösteren baba Kocayavuz “Bir file koymak çok mu zor? 4-5 milyona ev satıyorlar ama para gider diye file, baret almıyorlar. Alperen haftalık 1500 lira para alıyordu. Bazen onu da vermiyorlardı. Amcasına ‘Beni çok çalıştırıyorlar, yoruluyorum’ demiş. beş gün işe bir gün okula gidiyordu. Okuldaki öğretmene ‘Çalışmanın kriteri yok mu?’ diye sordum. O da bir şey diyemedi” dedi.
Alperen’in ölümünün ardından müteahhidin kendilerine “Ne isterseniz vereyim” dediğini ifade eden baba Kocayavuz “Asıl ben sana istediğini vereyim, sen bana oğlumu ver” dedim. Verebilir mi? Veremez. Sen jandarma ile gittin, geri gelirsin, benim oğlum imam ile gitti, geri gelmez” dedi.
Alperen’in birkaç arkadaşının da aynı yerde çalıştığını belirten Kocayavuz “Alperen 6-7 aydır oraya gidiyordu ama müteahhit ‘Ben Alpereni hiç görmedim’ diyormuş” diye konuştu. Kocayavuz yaşananlardan sonra CHP’li ve İYİ Parti’li bazı milletvekillerinin başsağlığı için kendisini aradığını ve “Biz mücadele veriyoruz ama AK Parti’ye dişimizi geçiremiyoruz” dediklerini iletti.