Dina’nın acılı annesi: Adalet yerini bulacak
Karabük'teki Filyos Çayı'nda 26 Mart'ta ölü olarak bulunan Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın cenazesi, iki ayın sonunda ülkesine gönderildi. Türkiye'ye gelen ailesi tarafından teslim alırken olaya dair birçok soru hala cevaplanamıyor.
26 Mart’ta tren makinistinin ihbarıyla cansız bedenine ulaşılan Dina’yı ölümüne neden olan sebep hala belli değil. Ortaya çıkan kamera kayıtlarında birilerinden kaçtığı belli olan 17 yaşındaki üniversite öğrencisinin, ailesine kargo göndermek için gittiği PTT’deki çalışan tarafından taciz edildiği, bir fuhuş çetesi tarafından kaçırılmak istendiği iddia edilmişti.
Dina’nın ölümü ile ilgili şimdiye kadar pek çok kişinin ifadesi alındı. Dina’nın telefon incelemelerinde pek çok taciz içerikli mesaj atıldığı ortaya çıktı. Olay gecesi yaşadığı evden şarj aleti almak için çıkan Dina’nın ardından koşarak kaçtığını gören görgü tanıkları, arkadasında birilerinin olduğunu söylemişti. Ayrıca Dina, kaçarken evinin iki sokak altından durdurduğu bir arabaya binmiş ve araç, son görüldüğü Filyos Çayı’na doğru hareket etmişti.
Yapılan soruşturma kapsamında, Dina’nın son görüldüğü evdeki arkadaşları, cinsel içerikli mesaj atan şahıslar ve arabasına alıp, Filyos Çayı kenarında son gören kişiler gözaltına alınmıştı. Toplam sekiz kişinin ifadesine başvurulurken bir kişi tutuklanmış iki kişi ise adli kontrol şartı ile serbest kalmıştı.
Geçtiğimiz hafta Dina’nın avukatlığından, “Gabon Büyükelçiliği destek vermedi, aileyle fikir ayrılığı yaşıyoruz” diyerek çekilen Kerim Bahadır Şeker, 10Haber’e yaptığı açıklamada emniyetin apartmandan aldığı parmak izlerinin, şüphelilerle uyuşmadığının tespit edildiğini belirttirken “Aileye verilen bilgilerde Dina’nın ölümünde siyah olmasının payı olduğu, tutuklanan şahsın bu saikle öldürdüğü gibi kanıtlanmamış iddialar var. Aileye bunları kanıtlayamazsınız ilk duruşmada tutuklu sanığın serbest kalabileceğini söyledim” dedi.
Dina’nın bindiği arabada bir tecavüz olayı yaşanmış olabileceğine dair güçlü şüpheleri olduğunu söyleyen Şeker, dosyanın akıbetinin ne olacağı hakkında fikri olmadığını belirtti.