Cinci şeyh cinayetinde gerekçeli karar: İkinci kez tecavüze uğramamak için öldürdü

Diyarbakır Ergani'de kendisini şeyh olarak tanıtarak Zozan T. adlı genç kadına tecavüz eden Yusuf Evran ikinci kez tecavüz girişiminde Zozan T. tarafından öldürüldü. 10 yıl hapisle cezalandırılan Zozan T. ile ilgili gerekçeli karar açıklandı.

Gündem 28 Şubat 2024
Bu haber 8 ay önce yayınlandı
Sahte Şeyh Yusuf Evran

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde iki yıl önce kendisine tecavüz eden ve ikinci tecavüz girişiminde sahte Şeyh Yusuf Evran’ı av tüfeğiyle öldürdüğü için 10 yıl hapisle cezalandırılan Zozan T. ile ilgili mahkeme gerekçeli kararı açıklandı.

Kararda kadının Yusuf Evran’ı ani gelişen kastla öldürdüğüne, her ne kadar kadın hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan dava açılmış olsa da, yargılama ve toplanan delillere göre kadının tüfeği ikinci kez tecavüze uğramamak için yanında tedbir olarak bulundurduğuna, nitekim olayın Yusuf Evran’ın ikinci kez tecavüze yeltenmesiyle meydana geldiğine vurgu yapıldı.

Sanık Zozan T.’nin öldürme kastı olmadığının, böyle bir niyeti olsaydı ilk tecavüz olayında Evran’ı öldürebileceğinin altı çizilen gerekçeli kararda öldürme kararını önceden aldığına dair delil bulunmadığına işaret edildi.

Zozan T.’nin annesinin ölümünden sonra girdiği ruhsal bunalım sonucu Yusuf Evran tarafından uzun süre cinlerle ve büyülerle korkutularak psikolojisinin iyice bozulduğu, ölenin genç kadını sürekli “Sana üç harfliler musallat olmuş, bu sebeple hayatın kötüye gidiyor” diyerek manevi cebri altına almaya başladığı, sonra da Zozan’ı devamlı olarak üç harflilerle korkutmaya devam ettiği belirtildi.

‘Sürekli cinlerle korkuttu, cinsel yönden musallat oldu’

Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre annesini kaybettiği için zaten yıkım yaşayan Zozan T.’yi cinlerle korkutan Yusuf Evran’ın kadının manevi dünyasında tahribat oluşturarak ruhunda derin yaralar açtığı belirtilen kararda psikolojisini bozarak kadını manevi yönden etkisi altına aldığı anlatıldı.

Kadının oturduğu eve şeyh kimliğini kullanarak gittiği ve burada sürekli cinsel yönden musallat olduğu kaydedilen kararda duygusal olarak büyük boşluğa düşen kadının sıkıntılı süreci kimseye anlatmayarak kendi içinde derin biçimde yaşadığı vurgulandı.

Yusuf Evran’ın üç harflilerle ailesine zarar vereceğinden korkan kadının nihayetinde öldürme olayından iki ay önce üstündeki büyüyü alacağı vaadiyle kandırıp annesinin evine götürdüğü, burada tecavüz ettiği ifade edildi.

‘Delil gizlemek için değil, ne yaptığını bilmediği için’

Zozan T.’nin öldürdüğü Yusuf Evran’dan kendisine yönelen haksız tahrikin getirdiği şiddetli elem ve hiddetin etkisiyle olayı gerçekleştirdiği yönünde mahkemede tam kanaat oluştuğu anlatıldı.

Gerekçeli kararda kadının kendisine tecavüz girişiminde bulunan adamı öldürdükten sonra cinayette kullandığı tüfeği ve ölene ait cep telefonunu alarak çöpe attığı için suç delillerini gizlemek ve hırsızlık suçundan da cezalandırılması talep edilmiş olsa da, amacının hırsızlık ve delilleri gizlemek değil cinayet sonrasında ne yapacağını bilemez durumda olduğu için suçta kullanılan silahı çöpe attığı için bu suçlardan beraatına karar verilmesi gerektiği bildirildi.

Haksız tahrik altında işlediği için 10 yıl

Kadının babası Zülküf T.’nin de cinayette kızına yardım ettiği ileri sürülmüş ise de buna dair delil bulunmadığından babanın da beraatına karar verilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme bu gerekçeyle Zozan T.’yi önce müebbet cezasına çarptırdı, ardından cinayeti kendisine yönelik haksız tahrikle işlediği için cezayı 12 yıla indirdi. Duruşmalardaki iyi hali nedeniyle de cezanın 10 yıla indirilerek kadının tahliyesine oy birliğiyle karar verildiği anlatıldı.

‘Muska yapıyordu, keramet sahibi olduğuna inandık’

Zozan T. mahkemedeki savunmasında “Annemi kaybedince psikolojim bozuldu. Ağabeyimin açtığı mantıcı dükkânında çalışırken Münevver adında bir kadın Yusuf Evran diye biri olduğunu, psikolojik bunalımda olduğum için onun dini sohbetlerine katılırsam manevi yönden bana iyi geleceğini söyleyip bizi tanıştırdı. Arabistan’daki din âlimlerinden eğitim gördüğünü söyleyip fal bakıyor, muska ve bitkisel ilaç hazırlıyordu. Geçmişimle ilgili bazı konuları bilince kendisine inandım. Babam da rahatsız olduğu için babam için ilaç hazırlamasını söyledim. Babama ilaç getirince onun da geçmişiyle ilgili konuşup dini sohbetler yaptı ve Kuran okudu. Babamla onun keramet sahibi olduğuna inandık. Dört yıl boyunca evimize gidip geldi” dedi.

‘Üç harfliler musallat olmuş, ilişkiye girmemiz lazım’

Yusuf Evran’ın “Sana bir şey söylemem gerekiyor, ama korkma, ben senin adına Yıldızname kitabına baktım. Üç harfliler sana musallat olmuş ve rahmine yerleşmiş. Bunu çıkarmam için üç defa önden, üç defa arkadan seninle ilişkiye girmem lazım’ dediğini belirten Zozan T. “Kabul etmedim, karşı çıkınca ‘Bu gece ruhlar aleminde senin yanına geleceğim. Cinler senin yanına gelecek korkma’ dedi. Küçük kâğıt parçası verip uyurken yastığımın altına koymamı istedi, ama koymadım. O gece uyumak ve uyumamak arasında kaldım. Sonra kendisini çırılçıplak yatağımın üstünde gördüm. Sabah uyandığımda vücudumda bir şey yoktu. O korku ve panik ile başımın üzerinde bulunan Kuran’ı alıp uyudum” dedi.

Zozan T. “Beni sürekli cinleriyle korkutmaya başladı. Psikolojim zaten bozuktu, iyice bozdu. Cinlerin bana musallat olduğuna inandırmak için beni Hani ilçesinde yaşlı bir hocanın yanına götürdü. Yaşlı adam üç harflilerin bana musallat olduğunu, Yusuf’un her dediğini yapmamı istedi. Yusuf ‘Bu cinleri senden almazsam baban ölecek, kardeşin mide kanseri olup ölecek. Üç harflileri rahminden çıkarmam için üç defa önden, üç defa arkadan ilişkiye girmemiz gerekiyor. Nikâhım seninle göklerde kıyıldı, sen benim helalim ve kaderimsin’ diyerek psikolojik baskı uyguluyordu. Türbanlı kadınların cinsel içerikli videolarını gösterip onlar gibi yapmamı istiyordu. ‘Onlar yapınca günah değil de sen yapınca mı günah?’ diyordu. Ben her seferinde karşı çıkıyordum” diye konuştu.

‘Allah’ın hükmüne karşı geldiğin için cezalandırıldın’

Babasına bitkisel ilaç yapmak için evlerine geldiğini belirten Zozan T. “Bana ‘Şimdi babanı uyutacağım ve yanına geleceğim’ dedi. Mutfağa gelip beni kendine doğru çekip boynumdan öpüp göğüslerimi elleyince kaçtım. Odaya gittiğimde babamın uyuduğunu gördüm. Babam uyanınca bana bir şey yapamadı. O süre içinde sürekli beni cinlerle tehdit edip korkutuyordu. Babam Covid’e yakalandığı için hastaneye yatışı yapılınca bu kez ‘Sen Allah’ın hükmüne karşı geldiğin için Allah seni cezalandırıyor, cinlerini almazsam baban ölecek, kardeşin ölecek’ diyordu. ‘Benden zina yapmamı istiyorsun, günah işlemeyeceğim’ dediğimde cinsel ilişkiyi muta nikâhı altında teklif ediyordu.

İlk tecavüzü öldürülmeden iki ay önce yaptı. Kahvaltı ederken babam kalbinin ağrıdığını biraz hava almak istediğini söyledi. Yusuf beni arayıp ‘Baban bugün ölecek. Sana iki saat veriyorum, ya o cinleri aldır ya da baban ölüyor. Sana okuyup üfleyeceğim, sırf baban ve kardeşin yaşasın, elimi üstünüzden çekersem telef olursunuz’ dedi. Bana ve aileme zarar verecek tipteydi. Tehdit ve baskıyla beni annesinin evine götürdü” dedi.

‘Cinsel organını yıkarken öldürdüm’

Sahte hocanın evde kurana el basıp kendisine zarar vermeyeceğine dair yemin ettiğini, buna rağmen tecavüze uğradığını belirten Zozan T. “Sadece cinleri çıkarmak için okuyacağını söyledi. İnandım, evde bir şeyler okuyup üfledikten sonra eliyle ağzımı kapatıp üstüme çullandı, bağırdım. Gözleri tırnaklarımın arasında kaldı, boğuştuk, bu sırada cinsel organı içime girmişti. Numarasını engellememe ve kendi numaramı değiştirmeme rağmen sürekli bana ulaşıyordu. Sürekli karşıma çıkıp cinlerle psikolojimi bozuyordu. Beni ikinci kez arayıp iş bulduğunu söyleyip, bu bahaneyle evimize gelip tekrar bana saldırınca kurtulamayacağımı anlayıp ‘Burada olmaz’ dedim. Beni annesinin evine götürdü. Burada tecavüz etmek istedi ben yine korkup bağırınca olmadı, yine yapacağız dedi. Arkası dönük cinsel organını yıkadığı sırada elbiselerimi giyineceğimi düşündü. Evdeki tüfekle ateş açtım, bana doğru gelmeye çalışınca düştü. Gözleri açıktı, ben yaşıyor sandım ve üstüne kovayla su döktüm. Kolunu kaldırınca öldüğünü anladım. Tüfeği hırkama sarıp çöpe atarak kaçtım. Midem bulandı, kustum, hastalanınca babam durumdan şüphelendi. Babama durumu anlattım, ancak o tecavüze uğradığımı bilmediği için ‘Keşke vurmasaydın’ dedi.

HÜDA PAR: Şeyh Sait değil, onu asanlar hain ve ajanHÜDA PAR: Şeyh Sait değil, onu asanlar hain ve ajan

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.