Yine kaçak maden ocağı yine ölüm
Zonguldak'ta ayrıldığı kadının çıplak fotoğraflarını ailesini gönderip sonra da bıçaklayan Batuhan Nasuhoğlu tahliyesini istedi. Kendisini ise 'benim okulum var' diyerek savundu.
Sevgili olan E.T.K. ile Batuhan Nasuhoğlu geçen yılın Temmuz ayında ayrıldı. Zonguldak’ta yaşanan olayda iddiaya göre Batuhan Nasuhoğlu, ayrılık sonrası eski sevgilisinin çıplak fotoğraflarını, kadının anne, dayı, dede ve anneannesine gönderdi. Ayrıca bu kişileri tehdit de etti. Aldatıldığı bahanesine sığınan Nasuhoğlu bunlardan sonra bir de E.T.K. ile son kez görüşmek istedi. E.T.K., şehirden gideceğini söyleyen Nasuhoğlu ile Çaycuma ilçesinde buluştu ama Nasuhoğlu kadınla yeniden barışmak istedi, E.T.K. ise bu talebi reddetti. Batuhan Nasuhoğlu bunun ardından sırt çantasından çıkardığı bıçak ile 20 yaşındaki E.T.K.’nın arkasından koşarak saldırdı.
Bıçağı önce E.T.K.’nın boynuna dayayıp ardından bedenine darbeler savuran Nasuhoğlu, çığlıkları duyan çevredekilerin müdahale etmesiyle koşarak uzaklaştı.
Kemikleri de kırıldı
Aldığı bıçak darbeleriyle yere düşen E.T.K. ambulansla hastaneye kaldırıldı. Boynunda kesi izi, kolunda sağ göğüs altında, karnında ve kasıklarından 4 kez bıçaklanan genç kızın vücudunda kemik kırıkları da meydana geldi. Kaçan saldırgan ise polis ekiplerince yakalandıktan sonra tutuklandı. Genç kadın, hastanede bir süre tedavisinin ardından taburcu oldu. Nasuhoğlu hakkında ‘kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve özel hayatın gizliliğini ifşa suretiyle ihlal etme’ suçlarından 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Batuhan Nasuhoğlu, yaralanan E.T.K. ile taraf avukatları hazır bulundu. E.T.K.’nin uygunsuz fotoğraflarının gönderildiği dayısı N.K. tanık olarak dinlendi. Kendisine yeğeni hakkında hakaret içeren mesajlarla birlikte 13 tane fotoğraf geldiğini söyleyen N.K., “Çocuğu tanımıyordum zaten. Bıçaklamadan önce. Yeğenimin uygunsuz fotoğraflarını attı. Çıplak görüntülerini attı. Kim olduğunu sorduğumda ‘Benim kim olduğum önemli değil’ dedi. Aradım açmadı. 13 tane müstehcen fotoğraf geldi. Görünce şaşırdım” dedi.
‘Benim okulum var’
Söz verilen sanık, “Benim okulum var, askerliğim var. Ailem zor durumda tahliyemi talep ediyorum” dedi. Sanığın avukatı da, “Tanık beyanlarındaki aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Çaycuma’ya gidişlerinde mağdurun talebi olduğu, birlikte gezdikleri ve o an sevgili oldukları bellidir. O an müvekkilimin öldürme kastı olmadığı açıktır. Suç vasfının değişme ihtimali de göz önüne alınarak müvekkilin tahliyesini talep ederiz” diye konuştu.
Bu sırada izleyici kısmında oturan dayı N.K. sanık avukatına hitaben, “Aynı olaylar inşallah senin çocuklarının da başına gelir” dedi. E.T.K. ise gerginliğin yükselmesiyle birlikte salonda ağlamaya başladı. Mahkeme heyeti, E.T.K.’nın yaralarıyla ilgili kati rapor alınması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, yaraların ayrı ayrı ve bütünüyle öldürücü nitelikle olup olmadığının değerlendirilmesini istedi. Uzman raporuna göre birden fazla ve çeşitli şekilde yaralanma olması sebebiyle ve henüz kati rapor alınmadığı için sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma ileri bir tarihe ertelendi.