80 milyon dolarlık vurgunda mağdur avukatıyla banka karşı karşıya
Denizbank’ın eski şube müdürü Seçil Erzan ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından yargılamasına başlandı. Erzan, “Bu insanların faiz adı altında aza tamah etmemeleri beni bu hale getirdi" dedi.
Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan hakkında aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera gibi isimlerin de olduğu kişileri dolandırmak suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması dün İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.
Seçil Erzan mahkeme huzurundaki ilk ifadesinde ifadesinde “Her şey gereksiz özgüvenle başladı. Hayat banka müdürü Seçil Erzan’dan daha zormuş. Bu insanların faiz adı altında aza tamah etmemesi beni bu hale getirdi” dedi.
Seçil Erzan “Bu paranın bende olmadığını şikayetçilerin de bildiğine eminim. Bu bakiyenin birilerinin evlerinde, yazlıklarında, arabalarında, kol saatlerinde olduğunu herkesin bildiğini biliyorum. Ortak paydamız paradan para kazanmaktı” diye konuştu.
Seçil Erzan duruşmada önce Fatih Terim’in ismini vermeden şöyle konuştu:
“2020 yılında beni tanıyan, Galatasaray camiasından birisi. İsmini yazılı olarak vereceğim. O dönem kulüpten ayrılmıştı. Bana 300 bin dolar gibi bir para verdi. Verdiği paranın çok üstünde para istiyordu. Ben bu parayı ödemek için kredi çektim. Araba sattım, evime ipotek koydurdum. Ana parasının çok üstünde para aldı.”
Daha sonra savcı “Size ilk gelen kimdi?” diye sordu. Seçil Erzan “Yazılı olarak vereceğim” dedi. Bu esnada mahkeme başkanı araya girip “İnsanlar aptal değil, kim olduğunu herkes anladı. Fatih Terim mi o kişi” diye sordu.
Mahkeme başkanının sorusunun ardından Seçil Erzan “Evet Fatih Terim. Ona herkes güveniyordu” dedi.
Seçil Erzan “Geçen şubat ve mart ayına kadar kimseden fon diyerek para almadım. İnsanlar bu tarihten önce kendileri getirip para veriyordu. Ben de paraları değerlendiriyordum. Şubat mart ayından sonra bazı insanlardan fon adı altında para aldım. Bu isimlerden biri de Emre Belözoğlu’ydu” dedi.
Seçil Erzan davadaki müşterilerden İbrahim Çağlar’dan da para aldığını belirterek “İbrahim Çağlar’dan 2 milyon 915 bin dolar para aldım. Kendisi parasını değerlendirmek için bana vermek istedi. Eşiyle boşanma davası vardı. Hesabında para tutmak istemiyordu” dedi.
Seçil Erzan “bankayla ilgili yaptığım işlemlerden bazılarını banka görebilirdi, hesap hareketlerinden, kamera kayıtlarından görebilirdi. Keşke görselerdi de sadece zimmet suçundan yargılansaydım” dedi.
Bazı müştekiler verdikleri ifadede bu fondan DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş’in haberi olduğunu, fona Hakan Ateş fonu dediğini söylediğini iddia etmişti. Seçil Erzan iddiayla ilgili “Bütün müştekilere demedim. Birkaç kişiye Hakan Ateş’in adını kullanarak bu fondan haberi olduğunu söyledim” diye konuştu.
Sanıklardan Nazlı Can’ın çapraz sorgusu sırasında Seçil Erzan’ın avukatı Nazlı Karaaslan soru sormak istedi. Bu esnada mağdurların avukatlarından biri araya girerek “Sayın hakim sanık avukatı soru sormak için Denizbank avukatından kağıt aldı. Tutanağa geçilmesini istiyorum. Denizbank davada katılımcı da değil, avukatların izleyici bölümüne geçmesi gerekiyor” dedi.
Mahkeme başkanı da Denizbank avukatlarını arka tarafa gönderdi. Ancak o avukatla Denizbank avukatları arasında tartışma sürdüğü için mahkeme başkanı duruşmaya 10 dakika ara verdi.
Duruşma gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Mahkeme, Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün tutukluluklarının devamına karar verirken, Atilla Yörük ve Nazlı Can tahliye etti. Öte yandan mahkeme ara kararında tutuksuz sanık Asiye Öztürk’ün yurtdışına çıkış yasağının devam etmesine karar verdi.