Yerel mahkemenin Can Atalay kararına tepki
Kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan ve 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Engin Polat hakkında verilen tahliye kararı sonrası Gezi davasında tutuklanan Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman gündem oldu.
Kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan ve 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Engin Polat ve tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı verilmesi sosyal medyanın gündemine oturdu.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararı sonrası sosyal medyada başta Dilan Polat ve ablası Sıla Doğu olmak üzere çok sayıda paylaşım yapıldı.
X’te (Twitter) ise Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Nisan 2022’den beri ‘kaçma şüphesiyle’ cezaevinde olan şehir planlama uzmanı Dr. Tayfun Kahraman, Gezi davasında hükümlü olarak 7 yıla yakın süredir cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala ile AYM kararına rağmen hukuksuzca hapiste tutulan Can Atalay TT (trending topic) oldu.
Meriç Demir Kahraman, Gezi Parkı Davası’ndan hükümlü eşi Tayfun Kahraman’la Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde gerçekleştirdiği açık görüş sonrasında açıklama paylaştı.
Tayfun Kahraman’ın, İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı yaptığı günlerde çekilmiş bir fotoğrafı ekleyen Meriç Demir Kahraman, “Eşim Tayfun Kahraman kara para aklamadı, yasa dışı bahis oynatmadı, kaynağı belirsiz paralarla lüks villa ve araba koleksiyonu almadı, MASAK raporlarında başrol oynamadı, kul hakkı yemedi. Onuruyla, namusuyla yaşadı. Hayatı boyunca dürüst oldu. Anayasa ve yasalara tam olarak uydu, görevi neyse onu yaptı” diye yazdı.
Engin Polat, 10 aya yakın bir süreden beri tutukluydu. Onun tutuklandığı Kasım 2023’ten itibaren medyada ve sosyal medyada Engin Polat ve ondan daha ünlü olan eşi Dilan Polat, kara para aklamaktan yasa dışı bahis oynatmaya pek çok şeyle suçlandılar.
Ancak bu suçlamalara ilişkin aylar sonra yazılan iddianamede pek delil yoktu, hatta Mali Suçları Araştırma Kurumu MASAK’ın bir raporunda kara para aklama veya yasa dışı bahis paralarını sisteme sokma konularında bir bulguya rastlanamadığı da söyleniyordu. Dilan ve Engin Polat bu raporun ortaya çıkmasından haftalar sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Osman Kavala da benzer şekilde, mahkemeden önce medya ve sosyal medyada suçlu ilan edildi, hatta neredeyse yargılandı. İlk olarak 1 Kasım 2017’de yani bundan hemen hemen 7 yıl önce tutuklanan Kavala’nın tutuklanma gerekçesi aynı anda hem 15 Temmuz Darbe girişimine katılmak hem de Gezi olaylarını organize etmek suçlamalarıydı. Daha sonra bu suçlamalara bir de casusluk iddiası eklendi.
İki ayrı suçlamayla tutuklanan Kavala için bu tutuklama kararlarından biri, 15 Temmuz darbe girişimine katılma iddiasıyla yapılan tutuklama sona erdi ama Kavala tahliye edilmedi, çünkü hala Gezi soruşturmasından tutukluydu.
Gezi olaylarıyla ilgili davada Osman Kavala ile birlikte 15 kişi daha yargılanıyordu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamada 18 Şubat 2020’de bütün sanıklar için beraat kararı verildi. Böylece Kavala’nın serbest kalmasının önü açıldı.
Ancak Osman Kavala ancak birkaç dakika özgür kalabildi, çünkü Silivri Cezaevinde polisler tarafından yeniden gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Buradan savcılığa ve mahkemeye sevk edilen Kavala daha önce tahliye edildiği 15 Temmuz davasından yeniden tutuklandı ve cezaevine geri yollandı.
Bu arada İstinaf Mahkemesi, Gezi Davasındaki beraat kararlarını bozdu, dosya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine geldi. Bu mahkeme, Gezi Davası ile 15 Temmuz davasını da birleştirdi, yapılan uzun yargılamanın her aşamasında Osman Kavala tahliyesini talep etti ama mahkeme onu tutuksuz yargılamaya yanaşmadı. Sonunda da 25 Nisan 2022’de Osman Kavala ve beraber yargılandığı o sırada tutuksuz olan 8 arkadaşı ağır cezalara çarptırıldı, tutuksuz yargılanan sanıklar mahkemenin ardından tutuklandı. Bu sanıklar arasında Can Atalay da vardı.
Osman Kavala, Can Atalay ve diğer Gezi mahkumlarının bugün Engin Polat’ın tahliyesi nedeniyle yeniden hatırlanmasının arka planında, Gezi davasının delilleriyle ilgili tartışma var.
Mahkeme, Osman Kavala’nın Gezi olaylarını organize ettiğini de, bu olayları finanse ettiğini de sağlam delillerle kanıtlayamadı ama Kavala yine de mahkum oldu. Sadece yerel mahkemede değil, bu mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından da son derece tartışmalı biçimde onandı.
Bütün yargılama süreci boyunca Kavala’nın hep tutuklu kalması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da konu oldu, AİHM iki kez Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğine dair karar aldı ama mahkemeler bu kararları dinlemedi.
Şimdi Türkiye, Osman Kavala ile ilgili AİHM kararlarını uygulamadığı için Avrupa Konseyi’ndeki üyeliğinin askıya alınması yaptırımı tehdidiyle karşı karşıya.