Haaretz: İsrail’in başı soykırım davasıyla dertte
Kara para aklamak, yasadışı bahis ve suç örgütü kurmak suçlarından yargılandıkları davada tahliye edilen Dilan Polat cezaevi anılarını sosyal medya hesabından anlattı.
Kara para aklamak, yasadışı bahis ve suç örgütü kurmak suçlarından yargılandıkları davada tahliye edilen Dilan Polat, Engin Polat’ın da serbest bırakılmasının ardından sosyal medya paylaşımlarına tekrar başladı. Polat’ın tahliye olduktan sonraki ilk günü çok konuşulmuştu. Dilan Polat’ın tahliyesinin ardından Instagram istatistiklerine erişilebilen sitelerin verilerine göre takipçi sayısı bir günde 400 bin artmıştı.
Dilan Polat dün yaptığı paylaşımlarla da yüzlerce takipçi kazandı.
Yaklaşık 10 ay Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Dilan Polat sosyal medyadan yaşadıklarını anlattı.
Instagram hesabından paylaşımlar yapan Dilan Polat diz kapağındaki izi göstererek “Bir gün avukat odasında bayılmıştım. Oradan kalma bir iz. Konuşacak çok şey var, ama şu an bu konuyla ilgili bir şey konuşmak istemiyorum. Bunu kelimelerle ifade edebilmek çok zor. Şu an bunun yeri ve zamanı değil. Çok zor çok…” dedi.
Dilan Polat şunları söyledi:
“Önüme bakmak istiyorum, çocuklarımla birlikte olmak istiyorum. Çocuk, evlat, tüylerim ürperiyor. Dile kolay… Hep rüyalarımda Milan’ı okula kayıt ettirdiğimi görürdüm. Uyandığımda da ‘Allah’ım Milan’ı okula kaydettirebilecek miyim’ derdim. Rabbime binlerce kez şükürler olsun. Anlayışınız için de çok teşekkür ederim. Sizleri seviyorum. O görüşler 1 saatti cam arkasında, dokunmazdım pazartesi… Her koğuşa döndüğümde bayılırdım, yerlerde çok zordu. Hala unutamadım, hayat boyu da unutamam. Evlat bambaşka, Milan bana bir kez ‘Sen çok kötü annesin, gelmiyorsun’ demişti. Çok zordu, işte çok, her bir saniye.”
Cezaevine girdikleri güne dek lüks hayatına dair sosyal medya paylaşımlarıyla dikkati çeken, Kasım 2023’te ‘kara para aklama’, ‘vergi usul kanununa muhalefet’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ suçlamasıyla eşi Engin’le birlikte tutuklanan Dilan Polat tahliye edilmişti.
Kararın gerekçesi şuydu: “Üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçlar için kanunda öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarıyla birlikte özellikle dosya kapsamındaki mevcut deliller ve alınan ifadeler ile MASAK tarafından hazırlanan raporun içeriği karşısında, atılı suçların vasfının sanık lehine değişmesi ihtimalinin bulunması ve tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleriyle de sağlanabilecek olması.”
1 Kasım 2023’te İstanbul merkezli altı ilde başlayan ve ilerleyen günlerde de devam eden operasyonlarda Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında olduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturmada daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere elkonan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki üç firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturmada ekipler Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmış, 27 şirkete kayyım atanmıştı.
Sulh Ceza Hakimliği 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe’nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer beş şüphelinin tutukluluğunun devamına karar vermişti.
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yasa dışı yollardan edinilen paraların “soğuk cüzdan yöntemi” ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
28 şüpheli hakkında suç örgütü kurup yönetmek, kara para aklamak ve yasa dışı bahis yaptırmak suçlamalarıyla hazırlanan iddianamenin ardından MASAK raporunda iddianameyi yıkacak tespitlere yer verilmişti.
MASAK raporunda Polat çiftinin kozmetik ürünü satışlarının gerçek olduğunu, söz konusu olanın da suç örgütü değil aile şirketi olduğunu belirtmişti. MASAK’ın hazırladığı 908 sayfalık raporun “Aklama Suçu Değerlendirmesi” başlıklı kısmında Polatların güzellik merkezleri ve firmalarının para akışlarının kara para aklama işlemi olduğuna dair yeterli delil bulunamadığına dikkat çekilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Engin Polat’ın da aralarında olduğu dört sanık için ‘Sanıkların kaçma şüphesi var’ diyerek tahliyeye itiraz etmişti. Başsavcılık sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün lehlerine tahliyeyi gerektirecek ölçüde bir değişikliğin henüz olmamasını, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetini koruyor olmasını, sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyetini, sanıklar üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyetini, sanıkların kaçma şüphesinin bulunmasını gerekçe göstermişti.
Başsavcılık “tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istemişti. Mahkeme başsavcılığın itiraz dilekçesini reddetti. 11. Ağır Ceza Mahkemesi mevcut delil durumunu göz önüne alarak başsavcılığın tahliye kararına itiraz dilekçesini reddetmişti.